Sevcan Yaşar; İlhamını hayattan alıyor!

Sevcan Yaşar; İlhamını hayattan alıyor!

Sevcan Yaşar; İlhamını hayattan alıyor!

‘Miss Model of the World’ tacını oyunculukla değiştiren Sevcan Yaşar, yaşamdan aldığı ilhamla kariyer yolculuğunu sürdürüyor. Orkestra şefi İrsel Çivit’le mutlu bir evliliği olan Yaşar, şimdilerde hem senaryo yazıyor hem de şan dersleri alarak müzikle ilişkisini güçlendiriyor

RÖPORTAJ: NAZAN ORTAÇ

‘Miss Model of Turkey’ ve ‘Miss Model of the World’ birincisi Sevcan Yaşar, modellik kariyerinden oyunculuğa geçişini, Çin’de edindiği deneyimleri ve hayatındaki dönüm noktalarını anlattı. Biyoloji eğitimi alan Yaşar, nasıl oyunculuğa yöneldiğini de paylaşırken, İrsel Çivit ile mutlu evliliği ve müzikle ilgili sorularımıza da yanıt verdi. Senaryo yazmaya başlayan Sevcan Yaşar, gelecek projeleri ve kariyer hedefleri hakkında da ipuçları verdi.

Oyunculuk kariyerinize başlamadan önce Miss Model of Turkey ve ardından Çin’de Miss Model of the World birincisi oldunuz. Bu deneyimler sizi nasıl etkiledi ve oyunculuğa nasıl bir katkı sağladı?

Çin benim ilk yurt dışı deneyimimdi. Orada 66 ülkeden çok farklı insanlar tanıma fırsatım oldu. Ayrıca organizasyon içinde neredeyse her ülkeden farklı meslek gruplarından insanlar tanıma ve sohbet etme fırsatı buldum. Bunlar bana dünyanın işleyiş tarzına, koşullarına, yaşam tarzlarına ve karakterlere nasıl etki ettiğiyle ilgili çok farklı bakış açısı kazandırdı. Tabi ki bu zenginlik oyunculuğuma ve bana büyük katkı sağladı.

Sevcan Yaşar

Ege Üniversitesi’nde Biyoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra neden oyunculuğa yönelmeye karar verdiniz?

Oyunculuk, cesaret edemediğim çocukluk hayalimdi. Ailemde genelde doktorlar ve öğretmenler sıklıkta olduğu için Anadolu Lisesi’nde matematik okudum. Ardından da biyoloji geldi. Bu sırada tiyatro seçen arkadaşlarıma özeniyordum tabii. Neyse ki biyoloji diplomasından sonra tekrar sınavlara girip tiyatro okuma fırsatı buldum. O sıralar hem ATV’de ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ da oynuyor, hem oyunculuk okuyordum. Zaten mesleğimi yapabiliyorken tiyatro okumaya devam etme nedenim de her zaman öğrenecek bir şeylerin olduğunu düşünmemdi. İnsanların mutlu oldukları, yetenekleri olan mesleği yapmalarının doğru olduğunu düşünüyorum.

İstanbul’a yerleşme kararınızın arkasındaki nedenleri ve bu süreçte yaşadığınız deneyimleri paylaşabilir misiniz?

Yarışmayı kazandıktan sonra oyuncu olabilmek için bir menajer buldum. Çin’de birinci olmam bir avantaj oldu. İstanbul’a daha önce hiç gelmemiştim. Sektörden tanıdığım kimse yoktu. Fakat denemeliydim. Henüz yirmi yaşındaydım. Yarışmadan kazandığım parayla emlakçı, çok iyi kalpli yaşlı bir kadının evinin bir odasını tutabildim. Yaşamsal giderler dışında tüm paramı eğitim için kullanıyordum. Sadece bir şişme yatağım ve antenli küçük bir televizyonum vardı. Hiç TV izlemezdim. O zaman da kapalı siyah ekrana bakıp kendimi hayal ederdim. İlk deneme çekimimde başarılı olup ilk işime girdim; ‘Kayıp Şehir’e. TV’yi o zaman kendimi izlemek için açtım işte. Sonrası geldi. O zamanki cesaretimin babamdan geldiğini düşünüyorum. Çok destek oldu.

Farklı türlerdeki projelerde yer almanıza rağmen, hangi türdeki karakterlerle daha fazla özdeşleştiğinizi düşünüyorsunuz ve neden?

Hayatımızda dönem dönem yeni öğrendiklerimizle, yeni karşılaştığımız deneyimlerle hiç bilmediğimiz yönlerimizi keşfedebiliyoruz. Bu özellikle zorlu seçimlerimizde kendimize, seçtiklerimize şaşırarak oluyor. Dizi ve filmlerde de öyledir. Bir karakter iyi ve kötü arasında seçim yaptığı zaman sıkıcıdır. İki kötü ya da iki iyi şey arasında yaptığımız zorlu seçimler kaderimizi belirler. Bu derece sürekli keşfettiğimiz değişken ve karışık bir yapımız varken, empati kuruyorum. Fakat oynadığım bir karakterle özdeşleştiğimi söylemek çok zor.

Sevcan Yaşar

EŞİM, DAHA İYİ YÖNLERİMİ KEŞFETMEMİ SAĞLADI

İki yıl önce müzisyen İrsel Çivit ile evlendiniz. Evlilik öncesi ve sonrasında hayatınızda bir değişim hissettiniz mi? Bu değişim hem kişisel yaşantınıza hem de kariyerinize nasıl yansıdı?

İrsel, evet birçok enstrüman çalıyor fakat iş tanımı composer ve maestro. Yani besteci ve orkestra şefi. Dizi ve film müzikleri yapıyor. İrsel daha iyi yönlerimi keşfetmemi sağladı. Hayattaki en büyük şanslarımdan biri onu tanımış olmak diyorum. Bunu romantik bir yerden söylemiyorum. Dünyada iyi ve kötü insanların olduğunu ve kendi değerimi de beraberinde fark ettiğim bir dönemde hayatıma girdi ve iyi kalmak için çaba harcayan, fedakârlık yapabilen insanların da olduğunu görmek umut verdi. Bu; beni daha sabırlı ve sakin yaptı. Mesleğimde de en büyük destekçim oldu. Hayatıma gelen huzur elbette mesleğime de yansımıştır.

Eşinizle birlikte müzikle ilgili ortak projeler düşünüyor musunuz?

Aslında profesyonel bir şey düşünmüyorum tabii ki. İrsel’le biz evde sürekli çalıp söylüyoruz zaten. Belki bir gün sizinle de paylaşırız. Güzel bir anı olurdu. Fakat sesimi kullanmakta çok çekingenim. Bugünlerde şan dersleri alıyorum. Son dönemde her ne kadar oyuncu seçimleri çoğunlukla buna göre olmasa da, bir oyuncunun her yaşta, her konuda kendini donatmasının, oyunculuğu istemenin kendisinden daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Kariyerinizde karşılaştığınız zorluklardan birini veya bir dönüm noktasını bizimle paylaşabilir misiniz?

Pandemi dönemi benim için zordu. İşimi yapmadığım zaman kıyıya çekilmiş kayık gibi hissediyorum. Yaşam amacım elimden alınmış gibi geliyor. Fakat o dönem yıllardır ertelediğim yazma işine girişmek zorunda kaldım ve bu benim için büyük keşif ve dönüm noktası oldu. Şimdilerde senaryo yazıyorum ve oldukça keyif alıyorum.

Sosyal medya ve hayranlarınızla etkileşiminiz hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Sosyal medya platformları üzerinden paylaşımlarınızı nasıl yönetiyorsunuz?

Sosyal medya işimden dolayı içinde olduğum bir yer. Aslında birçok insan gibi ben de kirli olduğunu düşünüyorum. Kötü haberlerden çok etkilenip çok üzüldüğüm için sınırlı süre vakit geçiriyorum. Hayranların yazdıkları güzel şeyler de mutlu ediyor tabii. Örneğin; bir davete motivasyon konuşmacısı olarak gittim. Anlattıklarımdan mutlu olup teşekkür eden insanlar yazdığında ben de motive olup işime daha çok sarılıyorum. Paylaşımları nasıl yapacağımı bu yıla kadar bilmiyordum. Fakat biraz destekle nasıl yönetileceğini anladım ve uyguladım. Yine de zaman zaman on beş yirmi gün yok olmak, kendimle ilgilenmek hoşuma gidiyor.

Gelecek projeleriniz ve kariyer hedefleriniz hakkında bizi bilgilendirir misiniz? İleride izleyicilere neler sunmayı planlıyorsunuz?

En son ‘Yalı Çapkını’nda oynadım. Gelecekte nasıl bir rol gelir bilemiyorum fakat aynı anda hem dram hem komedi oynayasım var. Her oyuncu gibi bende birikmiş duygularım için çıkış rolü arıyorum. Bizde hayattaki yeni deneyimler, duygular hemen herkesle paylaşılması gereken hazine gibi. Diğer yandan yazıyorum. Gelecek beni çok heyecanlandırıyor. Birlikte göreceğiz.

Düğünde tercihi kendi tasarımı oldu

Düğününüzde giydiğiniz pantolon takımı çok beğendim; radikal bir seçim yapmışsınız. Bu stil tercihinizi anlatır mısınız?

Teşekkür ederim. Gelinlik seçme dönemlerini bilirsiniz, birden önünüzde on tane seçenek olur ve onları da yüz taneden on taneye indirmişsinizdir. Birkaç tasarımcı arkadaşımızla konuştuk. Fakat içime sinmedi. Hep istedikleri bir dokunuş yaparlar çünkü. Ben tamamen kendi zevkime göre olsun istedim. Bir gün giydiğim takımın benzerini Pinterest de gördüm. Fransız esintileri, feminist yanımı okşayan pantolon beni kilitledi. Kısmen değiştirerek işinin ehli bir terziye gönderdim. Ne istediğimi söyledim. Sadece verdiğim ölçülerimle iki günde dikti. Gidip provada düzeltmeleri yaptık. Aynı gün bitirdi, alıp geri döndük. Saç aksesuarını aldığım yerden iki farklı modelin birleştirilmesini istedim farklı şekilde kullandım. Aslında kendi tasarımımı giymiş oldum. Daha özeli olamazdı. Kendi çizdiğim parçalar var. Belki aynı kişiyle ilerde bir çalışma yapmayı da düşünüyorum.

KÜNYE:

Fotoğraflar: Murat Arık @amuratarik

Saç-Makyaj: Tolgahan Karataş @tolgahankaratas

Menajer: Buket Kahraman @buketkahramantm

PR: @bgpragency; Begüm Kılıç @begkilic, Nur Eriş Kuran @nureriskuran