Yazılar

Masal, yeni teklisi “Yandım”

Pop müziğin genç ve üretken ismi Masal, yeni teklisi “Yandım” ile müzik yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor.
“Gidiyorum” ve “Yalan Yok” gibi dikkat çeken şarkılarıyla kısa sürede geniş bir dinleyici kitlesi edinen Masal, bu kez “Yandım” ile dinleyicileriyle duygusal bir bağ kurmayı hedefliyor.
Sony Music Türkiye etiketiyle yayınlanan şarkı, Masal’ın hem vokal gücünü hem de duyguları yoğun şekilde aktarma becerisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Aşkın kırılma anlarını zarif bir üslupla işleyen “Yandım”, modern pop altyapısı ve sade düzenlemesiyle Masal’ın müzikal vizyonuna yeni bir boyut katıyor.
Duygusal yoğunluğu ve ritmik yapısıyla dinleyiciyi ilk anda içine çeken şarkı, Masal’ın anlatımındaki içtenliğiyle de fark yaratıyor.

Can Baydar’dan yeni albüm “Her Şey Geçer”

Alternatif rock müziğin güçlü temsilcilerinden Can Baydar, uzun süredir merakla beklenen yeni albümü Her Şey Geçer’i, Sony Music Türkiye etiketiyle dinleyicilerle buluşturuyor.

Modern çağın kalabalığında kendi sesini arayanlara, en karanlık anlardan geçenlere ve yeniden ayağa kalkmak isteyenlere bir çağrı niteliği taşıyan albüm; derin hikayelerle örülü toplam dokuz şarkıdan oluşuyor.

Albümde Can Baydar’ın müzikal yolculuğuna tanıklık ederken; içsel bir isyanın, duygusal bir dönüşümün ve yeniden doğuşun izleri hissediliyor.

Kaybolmuşluk, melankoli, umut ve direnç arasında gidip gelen; bir ruhun yol haritasını çizen Her Şey Geçer, indie-alternatif rock köklerine sadık kalırken, modern anlatım dili ve yenilikçi düzenlemeleriyle dinleyiciye özgün bir deneyim sunuyor.

Hande Mehan, Teoman’ın şarksı “Aşk Kırıntıları”na hayat verdi

Hande Mehan, Teoman’ın unutulmaz şarkılarından “Aşk Kırıntıları”nı yeniden yorumluyor. Naif ve etkileyici sesiyle son zamanların dikkat çeken ismi Hande Mehan, ses getirecek bir düzenleme ile Sony Music Türkiye etiketiyle dinleyicileriyle buluştu. Teoman’ın 2005 yılında yayımlanan albümünde yer alan klasikleşmiş “Aşk Kırıntıları” parçasını yeniden seslendiren Mehan’a düzenleme ve mix’te Miraç Yavuz eşlik ediyor. Sony Music Türkiye etiketiyle yayınlanacak şarkı ve klibi, 9 Mayıs itibarıyla tüm dijital müzik platformlarında dinleyicilerle buluşacak.

Yiğit Seferoğlu’ndan ayrılık şarkısı “Acı Türkü”

Aranjör ve vokal Yiğit Seferoğlu, ‘’Acı Türkü’’ isimli yeni şarkısını Hoze etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.

2016 yılından itibaren solo olarak şarkılar yayımlamaya devam eden ve bir yandan da prodüktör ve aranjör koltuğunda oturduğu birbirinden farklı projelerle çok yönlülüğünü gösteren Yiğit Seferoğlu, Hoze yapım firması ile anlaşmasının ardından buradan ilk teklisini yayımladı.

Söz, beste, düzenleme, mix ve mastering çalışmaları ile şarkıdaki klarnetler dışındaki tüm enstrüman çalımlarını Yiğit Seferoğlu kendisi üstlendi.

Rosella Karabacak’tan Anneler Günü’nde anlamlı kitap “Beyaz Kiraz Reçeli”

Rosella Karabacak, ailesinin nesiller boyu aktardığı Sefarad yemek kültürünü “Beyaz Kiraz Reçeli” adlı kitabında ölümsüzleştirdi.

“Beyaz Kiraz Reçeli” kitabı, son dönemlerin popüler “Kitap kafesi” Alkent Minoa’da düzenlenen özel bir lansman ve imza günüyle tanıtıldı.

Sirmaison markasının kurucularından Rosella Karabacak, sofra sanatından ev dekorasyonuna uzanan sofistike yaşam tarzı konseptindeki yıllara dayanan tecrübesini bu kitaba yansıtıyor.

Rosella Ennekavi Karabacak’ın derlediği tarifler, Hülya Ekşigil’in anlatımıyla İstanbul Sefarad mutfağının zarif ve köklü geleneklerini modern evlere taşıyor. Türk mutfağının ikram kültürü ve İstanbul’un kendine özgü tatlarıyla harmanlanan bu tarifler hem geleneksel hem de günümüz mutfaklarına hitap ediyor.

Adını Rosella Karabacak’ın annesi Ester Ennekavi’nin meşhur “Beyaz kiraz reçeli”nden alan kitap, pırasa köftesi, erikli balık gibi özgün tariflerin yanı sıra İstanbul’un çok kültürlü sofra geleneğine dair önemli bir mutfak hafızası sunuyor.

“Beyaz Kiraz Reçeli”, Ester Ennekavi’nin yıllar boyunca dostlarını ağırladığı sofralardan süzülen, kuşaktan kuşağa aktarılan aile tariflerini bir araya getiriyor.

 

 

 

 

 

Hyundai TUCSON’da yeni donanımlar

Türk tüketicisi tarafından da yoğun ilgi gören TUCSON, güçlü mirasından aldığı ilhamla adından söz ettirmeye devam ediyor.

Modern ve sportif tasarımıyla C-SUV segmentine yeni bir soluk getiren TUCSON, Türkiye’de benzin, hibrit ve dizel olmak üzere üç motor seçeneği ve beş farklı donanım seviyesi ile satışa sunuluyor. Şimdi ise kullanıcılara yeni bir donanım seviyesi daha sunuluyor. 1.6 T-GDI benzinli motor seçeneğine eklenen yeni Prime versiyonu, 19 inç alaşım jantlarla ilgi çekiyor.

TUCSON Prime’da yer alan diğer donanımlar ise; Direksiyondan Kumandalı Vites Kulakçıkları, Kendiliğinden Kararan İç Dikiz Aynası (ECM), 12,3” Çift Entegre Bilgi ve Multimedya Ekranları, LED Ön Farlar, Gündüz Farları ve Pozisyon Lambaları, Direksiyona Entegre Vites Kolu (E-Shift by Wire), Elektrikli Açılır Sunroof, Karartılmış Arka Kapı Camları, Elektronik Park Freni (EPB), Elektronik Kontrollü Çift Bölgeli Klima, Tek Dokunuşlu Elektrikli Camlar (Ön ve Arka) olarak öne çıkıyor.

1.6 litrelik turbo beslemeli T-GDI motorla 5.500 devirde 160 PS güç üreten otomobilde 7 ileri çift kavramalı DCT otomatik şanzımana yer veriliyor. Maksimum olarak 1.500 – 3.500 devirler arası 265 Nm tork üreten otomobilin son hızı ise 192 km/s olarak veriliyor. 0-100 hızlanması ise 4×2 versiyonda 9.4 saniye (4×4 9.8 sn).

Emre Altuğ’un unutulmaz hitleri yeniden doğuyor

Emre Altuğ’un Unutulmaz Hitlerine Yepyeni Bir Dokunuş: EM’REMIX “Neyleyim”, “Kapış Kapış” gibi Türkçe pop müziğin klasikleri arasına giren Emre Altuğ şarkıları, yeni nesil prodüktör Whitestone dokunuşuyla yeniden hayat buldu.

Yeni neslin öncü yapım şirketi 22 Music Entertainment etiketiyle yayımlanan mini albüm projesi Volga Tamöz ve Gülsen Karatoprak yapımcılığında hazırlandı. 5 şarkıdan oluşan ve 4 şarkısı Whitestone tarafından yeniden düzenlenen EM’REMIX EP şimdi tüm dijital platformlarda yayında!

Pop müzik tutkunlarını nostaljiyle modern sound’ların buluştuğu özel bir yolculuğa çıkaran bu projede, Emre Altuğ’un eşsiz yorumuyla hafızalara kazınan parçalar, Whitestone’un çağdaş prodüksiyon anlayışıyla yeniden yorumlandı.

BAHR’dan yeni albüm ‘‘Ursine’’

BAHR, folk motiflerini deneysel indie estetiğiyle buluşturduğu yeni albümü “Ursine” ile dinleyici karşısına çıkıyor.

Özgürlük arayışı, direniş ve ilkel dürtülerle örülü Ursine, insan ruhunun doğayla kurduğu vahşi bağı ve toplumsal baskılara karşı yükselen içgüdüsel isyanı sekiz şarkıda anlatıyor.

Albüm ismini Latince “ayıya ait olan, ayıya benzeyen” anlamına gelen ursine kelimesinden alıyor ve savaş, göç, baskı rejimleri ve oryantalizm gibi ağır temaları ele alıyor. BAHR, yalın folk tınılarını endüstriyel dokular, elektronik katmanlar ve sert deneysel unsurlarla harmanlıyor.

Gilbert Achcar “Yeni Soğuk Savaş”

Ayrıntı Yayınları, önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanı Gilbert Achcar’ın Yeni Soğuk Savaş: Birleşik Devletler, Rusya ve Çin Kosova’dan Ukrayna’ya adlı kitabını Türkiye’deki okurlarla buluşturdu.

Soğuk Savaş’ın bitişinden Ukrayna’daki savaşa kadar uzanan kilit aşamaları gün ışığına çıkaran çalışma, ABD, Çin ve Rusya üçgeninde şekillenen yeni jeopolitik denklem üzerine çarpıcı bir analiz sunuyor. Achcar’ın derin tarihsel kavrayışı ve keskin öngörüleriyle Yeni Soğuk Savaş, çağımızın çalkantılı uluslararası ilişkilerini de mercek altına alıyor.

İdrar kaçırma tedavi edilir mi?

İdrar kaçırma, kadınların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen yaygın bir sağlık sorunu olarak biliniyor. Özellikle normal doğum yapmış ve menopoz dönemine girmiş kadınlarda daha sık görülüyor. Yaşın ilerlemesi, pelvik taban kasları olarak sınıflandırılan mesane, rahim ve bağırsakları destekleyen ve idrar kontrolünü sağlayan kasların zayıflaması ile hormonal değişimler, idrar kaçırma riskini artıran başlıca faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Aktoz, kadınlarda idrar kaçırma ile ilgili bilgi verdi.

Doç. Dr. Fatih Aktoz

Doç. Dr. Fatih Aktoz

İdrar kaçırma tedavi edilebilir bir hastalıktır

İdrar kaçırma kadınlarda oldukça yaygındır ve yaşla birlikte sıklığı artmaktadır. Normal doğum yapan kadınlarda, pelvik taban kaslarında oluşan gevşeme nedeniyle idrar kaçırma riski artarken, menopoz sonrası östrojen seviyelerinin düşmesi de mesane ve üretra desteğini azaltarak bu durumu daha da kötüleştirebilir. Yapılan araştırmalar, 40 yaş üzeri kadınların yaklaşık %30-40’ının bir tür idrar kaçırma sorunu yaşadığını göstermektedir. Ancak bu oran, doğum yapmış ve menopozdaki kadınlarda %50’lere kadar çıkabilmektedir. Toplumdaki yaygın inanışın aksine idrar kaçırma, yaş almanın ya da doğum yapmış olmanın doğal bir sonucu değildir. Burada vurgulanması gereken en önemli nokta, idrar kaçırmanın normal olmadığı ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğudur.

İdrar kaçırma, kadınların yaşam kalitesini düşüren ancak uygun tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabilen bir sağlık problemidir. Normal doğum yapmış ve menopozdaki kadınlarda daha sık görülse de, her yaşta ve farklı nedenlerle ortaya çıkabilir. Kişiye özel tedavi planları ile hem cerrahi hem de cerrahi dışı yöntemlerle idrar kaçırmanın önüne geçmek mümkündür.

İdrar kaçırma, farklı mekanizmalarla ortaya çıkabilir ve üç ana tipi bulunmaktadır:

  • Stres tipi idrar kaçırma; öksürme, hapşırma, gülme veya egzersiz gibi karın içi basıncın arttığı durumlarda idrarın istemsiz olarak kaçmasıdır. Genellikle pelvik taban kaslarının zayıflamasıyla ilişkilidir. 
  • Sıkışma (urgency) tipi idrar kaçırma; aniden gelen şiddetli idrar yapma isteği ile birlikte idrarın tutulamaması durumudur ve çoğu zaman eve dönerken kapıyı açmak, soğukta dışarı çıkmak, musluğu açmak veya elleri yıkamak ile tetiklenir. Genellikle aşırı aktif mesane sendromu ile ilişkilidir.
  • Karma tip idrar kaçırma ise hem stres hem de sıkışma tipi idrar kaçırmanın bir arada görüldüğü durumdur.

Tedavi kişiye ve belirtilere özel olmalı

İdrar kaçırma tedavisinde, hastanın belirtilerine ve idrar kaçırma tipine göre farklı yaklaşımlar uygulanmaktadır.

Stres tipi idrar kaçırma tedavisinde tedaviye genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizlerle başlanır. Kegel egzersizleri, pelvik kasların güçlenmesine yardımcı olarak idrar kontrolünü artırabilir. Sonraki basamakta ilaç tedavileri kullanılabilir. Eğer bu yöntemler yeterli gelmezse, vajinal lazer tedavisi gibi modern yöntemler devreye girer. Lazer tedavisi, vajinal dokuların yenilenmesini ve bu bölgedeki kan akımın artmasını sağlayarak mesane desteğini artırır ve idrar kaçırmayı azaltabilir. Daha ileri durumlarda, TOT (transobturator tape) ve TVT (tension-free vaginal tape) ameliyatları uygulanabilir. Bu ameliyatlar, mesanenin altına yerleştirilen bir hamak ile üretra denilen idrar yolunun desteklenmesini sağlayarak idrar kaçırmayı önler.

Sıkışma tipi idrar kaçırma tedavisinde öncelikle mesane eğitimi, sıvı tüketiminin düzenlenmesi, kafein ve alkol gibi idrar söktürücü maddelerden kaçınılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler de idrar kontrolünü artırabilir. Eğer bu yöntemler yeterli gelmezse, ilaç tedavileri devreye girer. İleri vakalarda perkütan tibial sinir uyarımı (PTNS) uygulanabilir. PTNS, ayak bileği bölgesinden geçen bir sinire hafif elektrik uyarıları verilerek mesane kontrolünün iyileştirilmesini sağlayan bir yöntemdir. Haftada bir ya da iki kez uygulanan seanslar ile mesane fonksiyonları düzenlenebilir ve idrar kaçırma belirtileri azaltılabilir.

Miks yani karma tip idrar kaçırmada ise tedavi, baskın semptomlara göre belirlenir. Hem pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi hem de sinir uyarımı gibi yöntemler birlikte uygulanabilir. Eğer hasta hem stres hem de sıkışma tipi idrar kaçırma yaşıyorsa, Kegel egzersizleri, ilaç tedavileri, PTNS ve lazer tedavisi kombine edilerek kişiye özel bir tedavi planı oluşturulabilir.