Yazılar

Arda Tekin ve Dodo’dan muhteşem düet

Arda Tekin ve Dodo “Yazık Ulan” isimli şarkıya birlikte düet yaptı. Musicom Prodüksiyon etiketiyle müzikseverlerin beğenisine sunulan şarkının yapımcılığını  Harun Savaş Aksoylu ve Fatih Aksoylu  üstlendi.

Enes Bilal Taşçı yönetmenliğinde İstanbul’da kliplendiren şarkının çekimleri 24 saatte tamamlandı. Çekimler sırasında duygularını dile getiren ikili, “Seslendirdiğimiz şarkı ikimiz içinde çok uyumluydu. Muhteşem bir düet ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz. Şarkı çıktığından beri sevenlerimizden gelen tepkilerden ne kadar doğru bir çalışmaya imza atığımızı görmüş olduk. Doğru ekiple iş yapıldığında gerçekten hedefe ulaşıldığını da bir kez daha deneyimledik. Bundan sonrası artık tamamen müzikseverlerin beğenisinde.  Umarız onlarda çok severler.”

İstanbul Boğazı’nda aşkı kutlamak

Four Seasons Hotel Bosphorus, Sevgililer Günü için 14 Şubat tarihinde çiftlere özel tasarlanmış deneyimlerle unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunuyor. Boğaz’ın etkileyici manzarası ve otelin zarif atmosferi eşliğinde hazırlanan programlar, romantizmi ve şıklığı bir araya getiriyor.
AQUA’da romantik bir akşam yemeği
14 Şubat’ta AQUA’da düzenlenen özel Sevgililer Günü yemeği, şıklık ve lezzeti bir araya getiriyor. Osetra havyarı ve yuzu kreması ile hazırlanan ton balığı tartar ile başlayan lezzet yolculuğu, tereyağında poşe edilmiş ıstakozun eşlik ettiği gnocchi ile devam ediyor. Baharatlı balkabağı ve siyah trüf aromalarıyla zenginleştirilen dana bonfile ve pöç “Pithivier” ile zirveye ulaşan menü, kırmızı meyveler ve vanilyanın büyüleyici uyumuyla hazırlanan “Kırmızı Lale” tatlısı ve ile son buluyor.
Boğaz’da eşsiz bir deneyim: “Floating Dining”
İstanbul Boğazı’nda gerçekleştirilen bu benzersiz tekne turu, çiftlere romantik bir akşam yaşatıyor. İki saat süren bu deneyimde, özenle hazırlanmış dört aşamalı yaratıcı bir menü sunuluyor. Çiftler, şehrin büyüleyici gece manzarasında yalnızca kendilerine özel kurulan zarif sofranın keyfini çıkarıyor.
Romantik bir akşam
Boğaz’ın hemen yanında, çiftlere özel tasarlanmış iglolar, görsellikleriyle büyülüyor. Her biri özel bir alana sahip iglolar, özel menülerle adeta bir lezzet şöleni sunarken, çiftlere unutulmaz bir Sevgililer Günü için romantik bir akşam yemeği fırsatı yaratıyor. İki farklı oturum seçeneğiyle hizmet veren bu eşsiz deneyim, 19:00-21:00 veya 21:30-23:30 saatleri arasında misafirlerini ağırlıyor.
Çiftler için yemek kursu
Birlikte eğlenmek ve yeni şeyler öğrenmek isteyen çiftler için Four Seasons Hotel Bosphorus, keyifli bir yemek kursu düzenliyor. Otelin yetenekli şeflerinin rehberliğinde gerçekleşen bu etkinlikte, çiftler ilk olarak marine edilmiş levrek hazırlayarak başlangıç yapıyor. Ardından çiftler, mantar duxelle, kestane ve siyah trüf eşliğinde dana bonfile ve pöç “Pithivier” hazırlamayı öğreniyor. Kursun sonunda ise, orman meyvesi kompostosu, meyveli krema, lime keki ve karamelize beze ile hazırlanan Orman Bezesi tatlısını şeflerle birlikte yaparak deneyimi tatlı bir finalle tamamlıyorlar. Bu kurs, çiftlere hem mutfak becerilerini geliştirme hem de unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunuyor.
Çiftlere özel masajlarda sunulan %15 indirim, bugünü daha da anlamlı kılıyor. Spa keyfinin ardından özel bir akşam yemeğiyle romantizmi zirveye taşımak mümkün.
Tel: 0212 381 40 00

Tarihi atmosferde Sevgililer Günü

Four Seasons Hotel Sultanahmet, Tarihi Yarımada’nın büyüleyici atmosferinde “Aşk ve Lezzetin Senfonisi” temasıyla çiftlere unutulmaz bir Sevgililer Günü sunuyor.

Tarih ve romantizmin zarif bir uyumla buluştuğu bu özel gece, şık bir karşılama kokteyliyle başlayıp, Otelin ikonik restoranı AVLU’da servis edilecek Executive Chef Özgür Üstün ve yetenekli ekibinin hazırladığı beş aşamalı özel bir menüyle devam ediyor.

Menü, baharatlı iç pilav eşliğinde sunulan ılık balkabağı bastı ile başlıyor. Ardından, kurutulmuş dana kontrafile ve pazı, shitake mantarı ile hazırlanan istakoz etli mantı servis ediliyor. Krem peyniri parfe “Fromage Frais”nin ardından, gecenin ana yemeği olarak kerevizli patates “pavé” ve ayvalı pancar püresi eşliğinde tavada mühürlenmiş kemiksiz kuzu pirzola sunuluyor. Beyaz çikolatalı mus, bitter çikolatalı ganaj ve baharatlı çarkıfelek meyveli sos ile servis edilen kırmızı kadife kekli “Tutku” tatlısı, misafirlere lezzet dolu bir final sunuyor. Yemekler, en özel içecekler eşliğinde sunularak çiftlere keyifli bir gastronomik deneyim yaşatıyor.

19:00-23:00 saatleri arasında, romantik atmosferi tamamlayan canlı duo performansı, otelin tarihi dokusu ve zarif dekorasyonuyla birleşerek, eşsiz anılar yaratıyor. Four Seasons Sultanahmet, romantizm ve aşkın en güzel birleşimini yaşamak isteyen çiftlere bu özel gecede eşsiz bir deneyim vadediyor.

Tel: 0212 402 30 00

Çağan Şengül’ün ikinci albümü “Yalnız”

Sevilen müzisyen Çağan Şengül, müzik kariyerinde yeni bir döneme imza atarak ikinci albümünü Sony Music Türkiye etiketiyle müzikseverlerle buluşturuyor.

2022’de ilk albümü olan “YANGIN” ile tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başaran sanatçı, ürettiği zamansız şarkılar ile müzik dünyasındaki yerini kalıcılaştırmayı ise kısa sürede başardı. “YANGIN” ile 200 milyona yakın dinlenmeye ulaşan Çağan Şengül, ikinci albümüne olan merakı da artırdı. “YALNIZ” adını verdiği albümde toplam 10 şarkısı bulunan sanatçı tamamen yeni bir hikâye anlatısına başlıyor. Sevilen müzisyen, albüme ait iki parça “Mağlup” ve “Artık Çok Geç”i geçtiğimiz Kasım ve Aralık ayında klipleriyle birlikte yayınlayarak albüm hikayesinin ön izlemesini müzikseverlerle buluşturmuştu. Parçalarındaki derin duyguları başarıyla yansıtan sanatçı albümdeki 9 parçanın söz ve bestesine yine kendisi imza atarken, bir diğer başarılı isim Burak Bedirli ise albümün prodüktör koltuğunda yer alıyor.

Angelica Mesiti “Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi”

Arter’in 2025 sergi programı, Angelica Mesiti’nin Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi adlı kişisel sergisiyle başladı.

Küratörlüğünü Nilüfer Şaşmazer’in üstlendiği sergi, Mesiti’nin, bir yağmur fırtınası sesinin on bir icracı tarafından el hareketleri ve beden perküsyonuyla canlandırıldığı performans videosu ile fosilleşmiş yağmur damlalarının fotoğraflarından oluşan baskı serisini bir araya getiriyor. Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi, Arter’in -1. kat galerisinde ziyaret edilebilir.

Pazartesi hariç her gün açık olan Arter, Salı-Pazar günleri 11:00-19:00, Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

Bilgi için:             arter.org.tr

Adres:   Irmak Cad. No: 13 Dolapdere Beyoğlu 34435 İstanbul / T. 0212 708 58 00

Anadolu Isuzu’lar Ukrayna gidiyor

Anadolu Isuzu, Kiev Belediyesi bünyesinde hizmet veren toplu taşıma şirketi Kyivpastrans ile 18,6 milyon Euro değerinde 85 adet Citiport 12, alçak tabanlı otobüs tedariği anlaşması imzaladı. Teslimatlar bu yılın ikinci yarısında başlayacak.

Anadolu Isuzu, Ukrayna’nın başkenti Kiev’in yer üstü toplu taşıma hizmetlerini yöneten belediye şirketi Kyivpastrans ile 85 adet Citiport 12 otobüs için 18,6 milyon Euro değerinde bir ihracat anlaşması imzaladı.

Citiport 12 ile modern ve çevreci toplu taşıma

Günde 1.5 milyondan fazla yolcuya hizmet veren ve Ukrayna’nın en büyük belediye otobüsü filosuna sahip şirketi olan Kyivpastrans, Avrupa Yatırım Bankası (EIB) tarafından sağlanan fon ile açtığı kamu ihalesi neticesinde, filosunu Isuzu Citiport otobüslerle güçlendirmeye karar verdi. Yüksek yolcu kapasitesi, enerji verimliliği ve düşük emisyon değerleriyle dikkat çeken Isuzu Citiport 12 model otobüsler, son yıllarda oldukça yıpranan Kiev’in toplu taşıma sistemine önemli bir katkı sağlayacak.

Uykunun süresi kadar zamanı da önemli!

Kış aylarında özellikle solunum yollarını ilgilendiren grip, farenjit, larenjit, bronşit ve zatürre gibi hastalıklar kapımızı daha fazla çalıyor. Kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirmek, hareketsizliğin artması, güneş ışığından yeteri kadar faydalanamamak, sıvı alımının azalması, soğuk havaya uyum sağlamak için vücudun daha fazla enerji harcaması, soğuk havanın mukozayı kurutarak enfeksiyon gelişimine imkan sağlaması gibi etkenler hastalığa adeta davetiye çıkarıyor! Bağışıklığımızın güçlü olması ise bu hastalıkların oluşumundan sorumlu olan viral ve bakteriyel patojenlerin vücudumuza ciddi bir zarar vermeden yok olmalarını sağlıyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, güçlü bir bağışıklık sistemi için vazgeçilmez üç kuralın “Düzgün ve doğru beslenmek, sıvı alımını ihmal etmemek, yeterli ve kaliteli bir uyku” olduğuna dikkat çekiyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, kış aylarında hastalıklardan korunmak için insanlarla yakın temastan kaçınmamız gerektiğini de belirterek, “Zira, öksürme ve hapşırmayla yayılan damlacıkların solunmasıyla mikroplar kolayca bulaşabiliyor. Oldukça sıcakkanlı bir Akdeniz toplumuyuz; selamlaşırken sarılmak ve öpüşmek adetlerimizde var. Ancak özellikle hastalıkların yoğun olduğu kış aylarında hastalıklardan korunmak için daha fazla tedbir almamız çok önemli. Bu nedenle karşılıklı konuşmalarda aramızdaki mesafenin en az 70 cm olmasına özen göstermeliyiz” diyor.

Dr. Özcan İnal

Dr. Özcan İnal

Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durun

Solunum yolları enfeksiyon etkeni olan virüs ve bakterilerin öksürme, hapşırma ve aksırmayla orama yayılmaları sizi kısa sürede enfekte edebiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı

Dr. Özcan İnal, “Kalabalık ve kapalı ortamlarda hava kurudur ve bu tablo da virüs ile bakterilerin solunum yollarında kolayca yayılmasına sebep oluyor. Dolayısıyla zorunlu olmadıkça kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmayın. Ayrıca bulunduğunuz odayı sık sık havalandırın” diyor.

İnce ama kat kat giyinin!

Kalın kıyafetlerimizle kapalı bir alana veya daha sıcak bir mekana girdiğimizde, terliyoruz. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, aşırı sıcak ile soğuk farkının vücut direncimizi düşürdüğünü, terli giysiler içinde kalmanın da hastalıklara davetiye çıkardığını belirterek, “Ter vücudumuzda buharlaşırken vücut ısımızın düşmesine, bunun sonucunda üşümemize yol açıyor. Vücut ısısının düşmesi, metabolizmanın yavaşladığı bir tablodur. Düşük vücut ısısında kalp, dolaşım ve solunum sistemleri işlevlerini normal şekilde yapamazlar ve bu durum özellikle kış aylarındaki enfeksiyon hastalıklarına zemin hazırlar. Bu nedenle kış aylarında terletmeyen ve vücudu soğuğun etkisinden koruyacak olan pamuklu kıyafetler seçin” diyor. Dr. Özcan İnal, terlemeyi önlemek için çok kalın tek bir kazak yerine ince ama kat kat kıyafetler giymeniz gerektiğini vurgulayarak, “Zira, kat kat giyindiğinizde kıyafetler arasında oluşan hava tabakası yalıtım etkisi sağlıyor ve bu sayede vücudunuzu soğuktan daha iyi koruyor. Ayrıca bulunduğunuz ortamın sıcaklığına göre giydiğiniz bazı kıyafetlerinizi çıkararak terlemekten korunabilirsiniz” bilgisini veriyor. Dr. Özcan İnal, baş ve boyun bölgenizi soğuk etkisinden koruyacak olan atkı, şapka ve boyunluk gibi kıyafetlere de mutlaka önem vermeniz gerektiğini söylüyor.

Su içmeyi ihmal etmeyin

Kış aylarında susuzluk ihtiyacı elbette azalıyor, ancak zararlı bakteri ile virüslerin vücuttan atılmaları ve hücresel aktivitenin maksimum düzeye ulaşması için sıvı alımı çok önemli. Sıvı alımının büyük kısmının suyla karşılanması gerektiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, “Her gün 2 – 2.5 litre su içmeyi alışkanlık edinin. Ayrıca çorba ve ayran gibi içeceklerle de sıvı alımını desteklemenizde fayda var” diyor.

Uykunun süresi kadar zamanlaması da önemli

Bağışıklık sisteminde görevli olan sitokinler, lökositler ve antikorlar uykuda daha çok üretiliyorlar. Dolayısıyla yeterli ve kaliteli uyku hastalıklara yakalanmayı önleyebildiği gibi hastalık sürecini de kısaltabiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, kaliteli bir uyku için sürenin yanı sıra zamanlamanın da önem taşıdığına işaret ederek, “En az 6-7 saat uyumak ve gece geç saatlerde değil, saat 22:00 – 23:00 sıralarında yatmak gerekiyor. Zira, uyku hormonu melatonin saat 22:00 gibi artmaya başlıyor ve 02:00 ile 04:00 saatleri arasında en üst seviyeye ulaşarak zirve yapıyor. Vücut bioritmine uygun zaman diliminde; sessiz, sakin, uykuyu bölen uyaranların olmadığı ortamda uyumak bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir” diyor.

El hijyenine dikkat edin

Toplu taşıma araçları, okul ve kapalı alışveriş merkezleri gibi çok sayıda kişilerin bulunduğu alanlarda el temasından kaçının, ellerinizi yıkamadan yüzünüze temas etmeyin. Unutmayın bulaşın en önemli yollarından biri eller oluyor. Özellikle çocuklarınıza el yıkama alışkanlığını kazandırın. El dezenfektanı ve kağıt mendil kullanımına önem verin.

C vitamininden zengin besinler tüketin

Yeterli taze sebze ve meyve tüketmeniz vücudunuz için gerekli olan vitamin ile mineral desteğini sağlamanızda önemli bir rol üstleniyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan İnal, “Unutmayın, yeterli ve dengeli beslenmek, bağışıklık sisteminizin işleyişinde olmazsa olmazlardandır. Kış aylarında ayrıca özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren portakal, mandalina, greyfurt, kırmızıbiber, kırmızı pancar, turp, lahana ve pazı gibi C vitamininden zengin besinler tüketmeye özen gösterin. Yine balık doğal omega 3 kaynağı olarak bağışıklık sisteminin güçlü bir destekleyicisidir. Kış aylarında haftada 2 gün balığı sofranızdan eksik etmeyin” bilgisini veriyor. Dr. Özcan İnal, doğal beslenme yoluyla karşılanamayan bir eksiklik söz konusuysa mutlaka vitamin ve mineral desteği almanız gerektiğini belirterek, “Mümkünse kışa girerken rutin tetkiklerinizi yaptırın ve vitamin ile mineral değerlerinizi kontrol ettirin” diyor.

Hareketsiz kalmayın ama vücudunuzu fazla da yormayın!

Kış aylarında havaların soğumasıyla beraber “Hastalanırım” kaygısıyla çoğumuz dışarıya çıkmaktan kaçınıyoruz. Ancak hareketsiz bir yaşam bağışıklık sistemimizin zayıflaması ve kilo alımıyla sonuçlanabiliyor. Dolayısıyla havanın çok soğuk olmadığı günlerde, öğle saatlerinde, en az 45’er dakikalık tempolu yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin. Yürüyüş sırasında vücut ısınızın düşmemesi için bere, eldiven ve atkı gibi koruyucu aksesuarlar kullanmanız ise çok önemli. Ancak hareketsizliğin yanı sıra aşırı yorucu hareketler ve yoğun sportif faaliyetler de sağlığımızı olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle soğuk havalarda yapılan spor ağzımızdan nefes almaya bağlı olarak solunum yollarımızın soğuk havayla doğrudan teması sonucu olumsuz etkileniyor. Bu nedenle soğuk havalarda dışarıda spor yapmaktan kaçının veya sporu günde 30 dakikayla sınırlı tutmaya özen gösterin.

Dinlenmeye zaman ayırın

Vücudumuzun kendini yenileme ve onarma gibi muhteşem bir özelliği var. Özellikle bağışıklık sistemimizin revizyonu istirahatle oluyor. Dolayısıyla hücrelerinizin kendilerini onarmaları ve yenilemeleri için dinlenmeniz, ağır iş temposundan zaman zaman uzaklaşmanız ve stres kontrolü sağlamanız önerilen diğer bir yaklaşımı oluşturuyor.

Yarıyıl tatilinin dijital bağımlılığa dönüşmemesi mümkün!

Sömestir tatili, çocukların dinlenmesi, eğlenmesi ve gelişimlerini destekleyecek aktivitelerle zaman geçirmesi için önemli bir fırsat ancak pek çok anne-baba için “ya ekrandan başını kaldırmazsa!” endişesini de beraberinde getiriyor. Zira günümüzde dijital oyunlar çocukların başlıca eğlence kaynaklarından biri haline gelmekle birlikte bu oyunların aşırı kullanımı, çocukların sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimlerini olumsuz etkileyebiliyor. Dijital oyun disiplini ve öğretici aktivitelerle zenginleştirilen bir sömestir programının, onların sadece tatil döneminde değil, uzun vadede de sağlıklı alışkanlıklar kazanmasına yardımcı olacağını, birlikte geçirilecek kaliteli zamanın, çocukların hem psikolojisini iyileştirmeye hem de aile içi bağları güçlendirmeye katkıda bulunacağını vurgulayan  Acıbadem Maslak Hastanesi Klinik Psikolog Oğuzhan Gürdoğan “Dijital oyun disiplini, çocuğun bağımsız karar alabilme becerisini geliştirmek için bir fırsattır. Bu nedenle ebeveynlerin, dijital oyun disiplini kazandırarak çocukların sağlıklı bir oyun alışkanlığı geliştirmelerine rehberlik etmeleri önemlidir. Aşırı kısıtlayıcı kurallar yerine, çocuğunuzla işbirliği yaparak orta yolu bulmaya çalışın” diyor. Tatilin tamamen kuralsız bir dönem anlamına gelmediğini belirten Klinik Psikolog Oğuzhan Gürdoğan yarıyıl tatilinde çocuklara hem dijital disiplin kazandırmanın 6 etkili yolunu hem de ailece eğlenceli ve verimli zaman geçirmeye katkı sağlayacak etkinlikleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Klinik Psikolog Oğuzhan Gürdoğan

Klinik Psikolog Oğuzhan Gürdoğan

  • Net kurallar belirleyin

Dijital oyun süresi için net bir zaman dilimi oluşturun. Bu süreyi çocuğun yaşına ve tatildeki diğer aktivitelerine göre belirleyebilirsiniz. Oyun oynayacağı saatleri birlikte önceden planlayarak da düzensiz kullanımın önüne geçebilirsiniz.

  • Alternatif aktiviteler sunun

Dijital oyunlara harcanan zamanın yerini dolduracak keyifli ve öğretici alternatifler sunun. Örneğin; spor, sanat etkinlikleri ya da ailece oynanan masa oyunları gibi etkinlikler çocukları motive eder.

  • Eğitim içerikli oyunları teşvik edin

Oynayacağı dijital oyunları birlikte seçerek; böylece yaşına uygun ve şiddet içermeyen, zihinsel gelişimini destekleyen ve öğrenmeyi eğlenceli hale getiren oyunlara yönlendirebilirsiniz. Bu işbirliğiniz, oyun süresini daha verimli hale getirir.

  • Oyunları birlikte oynayın

Çocuğun oynadığı oyunları birlikte deneyimleyerek hem eğlenceli vakit geçirebilir hem de oyun dünyasını anlamaya çalışabilirsiniz. Bu, çocukla iletişiminizi de güçlendirir.

  • Ekran kullanımı hakkında model olun

Klinik Psikolog Oğuzhan Gürdoğan “Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını model alır. Bu nedenle sizin anne-baba olarak ekran karşısında geçirdiğiniz süreyi sınırlandırmanız, çocuğunuz için olumlu bir örnek oluşturur. Örneğin; kitap okumaya teşvik etmek için kitap okumanın önemini ne kadar anlatırsanız anlatın çocukta alışkanlık yaratamayabilir. Ancak sizin düzenli şekilde kitap okumanız durumunda çocuğunuzda da bir süre sonra kitap okuma isteği uyanacak ve kitap okuma alışkanlığı kazanmasına fayda sağlayacaktır” diyor.

  • Sürekli iletişimde kalın

Dijital oyunların, çocuğunuzun diğer alanlardaki işlevselliğini (akademik başarı, sosyal ilişkiler vb) nasıl etkilediği hakkında kendisiyle açıkça konuşun. Ona sorumluluk bilinci aşılamaya çalışın.

Sömestir tatilinde eğlenceli ve öğretici bir tatil için öneriler!

Klinik Psikolog Oğuzhan Gürdoğan ”Tatil, tamamen kuralsız bir dönem anlamına gelmemelidir. Belirli bir rutin, çocuğun hem rahatlamasını hem de tatil boyunca düzenli bir şekilde zamanını yönetmesini sağlar. Aynı zamanda sömestir tatilinde çocukla birlikte kaliteli zaman geçirmek, kendini daha değerli ve güvende hissetmesine olanak tanır, yeni döneme daha motive bir şekilde başlamasına yardımcı olur” diyor. Gürdoğan, anne-babaların sömestir tatilinde çocuklarıyla yapabilecekleri, onların fiziksel, psikolojik ve zihinsel gelişimlerini destekleyen önerilerini şöyle sıralıyor;

  • Birlikte doğa yürüyüşleri yaparak fiziksel aktiviteyi teşvik edebilir, çevre bilincini artırabilirsiniz.
  • İlgi alanına ve yaşına uygun kitaplar seçip birlikte okuma saatleri yaparak dil becerilerini geliştirebilirsiniz.
  • Resim yapmak ya da fotoğraf çekmek gibi aktiviteler de çocuğun kendini ifade etmesine fayda sağlayacaktır.
  • Ayrıca çocuğunuzla birlikte yemek yapmak hem eğlenceli hem de öğretici bir aktivite olacak, yaşına uygun vereceğiniz görevler özgüvenini artıracaktır.
  • Satranç, bulmaca, sudoku veya yapboz gibi oyunlarla da problem çözme becerilerini geliştirebilir ve bilişsel gelişimini destekleyebilirsiniz.

“41 Kere İstanbul” kitapseverle buluştu

Yüksek Mimar Serkan Ennaç’ın kaleme aldığı, İstanbul’un mimari zenginliğine ve kültürel tarihine pencere açan “41 Kere İstanbul”, Jotun’un desteği ile Literatür Hayat Yayınları aracılığıyla okuyucuyla buluştu.

“41 Kere İstanbul” kitabının lansmanı, İstanbul’un ikonik yapılarından, Mimar Raimondo D’aronco’nun inşa ettiği Casa Botter’de gerçekleştirildi. İş, tasarım, basın ve cemiyet dünyasının önemli isimlerinin bir araya geldiği etkinlikte, davetliler şehri yeniden keşfetme fırsatı buldu.

Ennaç’ın ilk kitabı, şehrin kültürel dönüşümünü ve yapılar arasındaki izleri takip ederek, İstanbul’un kimliğini ve kültürünü aktarıyor.
Jotun, İstanbul’un mimari zenginliğini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefleyerek Yüksek Mimar Serkan Ennaç’ın kaleme aldığı ilk kitap olan “41 Kere İstanbul”a destek oldu.

Ennaç’ın anlatımıyla İstanbul’un mimari zenginliğini ve kültürel tarihini bir araya getiren “41 Kere İstanbul”, şehri sadece yapılarıyla değil, tarihsel bağlamı ve insan ilişkileriyle de anlatıyor. Kitap, şehri gezerken her köşe başında karşımıza çıkan, çoğu zaman fark etmeden önünden geçtiğimiz yapıların kimliğini ve toplumla olan ilişkisini ele alıyor.

Saygun Dura “ARADA”

Sanatta 15’inci yılını kutlayan CerModern, yeni yılın ilk sergi programı kapsamında fotoğraf sanatçısı Saygun Dura’nın “ARADA” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Sanatın kalbinin attığı yer olan, birbirinden değerli sanatçıları ağırlayan CerModern, yine çok özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Birçok ulusal ve uluslararası ödül sahibi olan fotoğraf sanatçısı Saygun Dura’nın “Arada” başlıklı sergisi kapılarını açıyor. Küratörlüğünü Prof. Dr. Ergin Çavuşoğlu’nun üstlendiği sergi, CerModern Güney Hangar galerisinde ziyaretçilerini ağırlayacak.

Sergi, 16 Şubat 2025 tarihleri arasında görülebilecek.