Yazılar

“Aralık” sergisi bakış ve akış arasında bir diyalog

Ayşe Kıran ve Esra Yılmaz’ın eserlerini buluşturan “Aralık” sergisi, 13 Aralık – 11 Ocak tarihleri arasında 39 Laundry’de sanatseverlerle buluşuyor. Sergi; görünür olan ile gizli kalan, kontrol ile teslimiyet, iç dünya ile dış gerçeklik arasındaki geçişleri sorgulayan bir deneyim alanı sunuyor.

Kıran’ın Panoptikon düşüncesinden beslenen portreleri gözetim ve özgürlük arasındaki gerilimi görünür kılarken, Yılmaz’ın soyut kompozisyonları sezgisel ve akışkan bir alan açıyor. İki sanatçının farklı estetik yaklaşımları, izleyiciyi kesin tanımlar yerine sorularla ilerleyen görsel bir söyleşiye davet ediyor.

#AralıkSergisi #AyşeKıran #EsraYılmaz #39Laundry #SanatVeKültür #ÇağdaşSanat #İstanbulSanat #SanatSergisi #BakışVeAkış #KültürSanatGündemi

Sofitel Istanbul Taksim’den “Geleceğe Işık Tutan” yılbaşı ağacı

Sofitel Istanbul Taksim, La Fann iş birliğiyle hazırladığı “Geleceğe Işık Tutan” temalı yılbaşı ağacı ile yeni yılı anlamlı bir sosyal sorumluluk projesiyle karşıladı. Sofitel’in dünyaca bilinen Candle Ritual geleneğinden ilham alan proje, kadın emeği ve kız çocuklarının eğitimine destek misyonunu sürdürülebilirlik anlayışıyla birleştirdi.

18 Aralık’ta düzenlenen davette iş, sanat ve cemiyet dünyasından seçkin isimler bir araya geldi. Genel Müdür Bozkurt Atabek, “Her bir mumun ışığı kız çocuklarının geleceğine umut olsun istedik” sözleriyle projenin anlamını vurguladı.

Kız çocuklarının ritmik jimnastik gösterileri davete duygusal bir dokunuş katarken, yıl boyunca kullanılan 117 mumun yeniden değerlendirilmesiyle oluşturulan yılbaşı ağacı sürdürülebilirliğin güçlü bir sembolü olarak otelin lobisinde sergileniyor.

#SofitelIstanbulTaksim #GeleceğeIşıkTutan #YılbaşıAğacı #Sürdürülebilirlik #KadınEmeği #KızÇocuklarıEğitim #MagazinHaberleri #CandleRitual #SanatVeToplum #YeniYılDaveti

Yeşim Salkım ve Tahsin Pala’dan duygusal düet: “Yanmış Bir Yürek Var”

Türk müziğinin güçlü yorumcusu Yeşim Salkım ve başarılı sanatçı Tahsin Pala, uzun süredir beklenen düet çalışmaları “Yanmış Bir Yürek Var” ile dinleyicilerin karşısına çıktı. Ayrılık temasını merkezine alan şarkı, Yavuz Durmuş’un sözleri ve Yılmaz Tatlıses’in bestesiyle duygusal bir anlatım sunuyor.

Aranjesi Emre Can, mix süreci Candar Göker imzası taşırken; klip çekimleri Damla Latin Özen yönetmenliğinde ON7 Sapanca Private’ta 25 kişilik bir ekiple gerçekleştirildi. Avrupa Müzik ve Yeşil Müzik iş birliğiyle yayımlanan eser, tüm dijital platformlarda dinleyicilerle buluşuyor.

#YeşimSalkım #TahsinPala #YanmışBirYürekVar #YeniŞarkı #TürkMüziği #MagazinHaberleri #MüzikGündemi #AvrupaMüzik #YeşilMüzik #DuygusalDüet

Türkiye’nin SES haritası yenileniyor

Türkiye’de pazarlama, medya ve araştırma sektörlerinin ortak ihtiyacını karşılamak amacıyla yürütülen kapsamlı Sosyo-Ekonomik Statü (SES) Güncellemesi Araştırması tamamlandı. Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği, TİAK, IAB Türkiye, RİAK, ARVAK, MMA Türkiye ve TÜAD’ın ortak finansmanıyla gerçekleştirilen çalışma, 12 Aralık 2025’te sektörle tanıtılacak.

Türkiye Araştırmacılar Derneği koordinasyonunda dört yıldır sürdürülen çalışma; ihtiyaç analizlerinden uluslararası örneklerin incelenmesine, paydaş görüşlerinin toplanmasından meslek gruplarının genişletilmesine kadar birçok başlıkta kapsamlı bir geliştirme süreci içeriyor. Yeni model, mevcut sistemdeki meslek ve eğitim temelli iki boyutlu yapıyı genişleterek hane gelirini ve ekonomik statüyü yansıtan objektif göstergeleri de SES tanımına dahil ediyor.

Araştırma kapsamında 26 bölgede 21.000 adres taraması ve 6.300 görüşme gerçekleştirildi. İstatistik komitesinin analizleri, 2025 boyunca yürütülen toplantılar ve validasyon süreçleriyle son haline getirildi. TÜİK’in Mekânsal Adres Kayıt Sistemi’ni (MAKS) kullanmaya başlamasıyla birlikte Türkiye’nin fiili kent–kır yapısını daha doğru yansıtan “yoğun kent, orta yoğun kent ve kır” sınıflaması oluşturuldu. Buna göre nüfusun %67,2’si yoğun kent, %15,5’i orta yoğun kent, %17,2’si ise kır bölgelerinde yaşıyor.

Yeni modelde meslek sorgulaması uzun listeler yerine aşamalı sorgulama yöntemiyle yapılırken, hane gelirine ilişkin sorular bireysel beyana değil, somut varlık bilgisine dayalı objektif veri noktalarına dönüştürüldü. Tüm değişkenlerin ağırlık katsayıları hesaplanarak hanelere skorlar atandı ve SES grupları bu skorlar üzerinden yeniden tanımlandı.

Araştırmanın “yoğun kent” sonuçlarına göre SES dağılımı şöyle gerçekleşti:

ABC1: %43,9

AB: %21,5

C1: %22,4

C2: %32,5

DE: %23,7

TİAK’ın 2026’da tamamlanacak Veri Tabanı Araştırması’nın ardından orta yoğun ve kır bölgelerini kapsayan tüm Türkiye SES sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak. TÜAD, yeni SES yapısının araştırma, pazarlama ve medya planlama süreçlerinde daha doğru hedefleme ve daha sağlıklı karar alma açısından kritik bir katkı sağlayacağını vurguluyor.

#SES2025 #Ekonomi #Pazarlama #Medya #AraştırmaSektörü #TÜAD #TİAK #SosyoEkonomikStatü #YoğunKent #TürkiyeEkonomisi #VeriAnalitiği #PazarAraştırması

Türkiye Araştırmacılar Derneği

Yeni Nissan LEAF, EV36Zero Çağını Sunderland’de başlatıyor

Nissan, üçüncü nesil yeni LEAF modelinin üretimine Sunderland Fabrikası’nda resmen başladı. 450 milyon sterlinlik yatırımla dönüştürülen tesis, markanın elektrikli araç üretimi, batarya üretimi ve yenilenebilir enerjiyi bir araya getiren EV36Zero vizyonunun merkezine yerleşti. LEAF için bataryalar, fabrikanın hemen yanında kurulan yeni gigafabrikada üretilecek.

2013’ten bu yana Sunderland’de üretilen LEAF, yeni nesliyle daha gelişmiş bir elektrikli sürüş deneyimi sunuyor. İlk üretilen model, 75 kWh batarya kapasitesiyle WLTP’ye göre 622 km’ye varan menzil sağlıyor. 150 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde yalnızca 30 dakikada 420 km’ye kadar ek menzil elde edilebiliyor.

Yeni LEAF, Google entegreli tam dijital kokpit, çift 14,3 inç ekran, gelişmiş sürücü destek sistemleri ve NissanConnect Services ile tamamen bağlantılı bir mobilite deneyimi sunuyor. Modelin tasarım ve mühendislik geliştirmelerinde, Bedfordshire Cranfield’daki Nissan Teknik Merkezi Avrupa önemli rol oynadı.

Sunderland Fabrikası, LEAF üretimi için ileri robotik sistemler, lazer kaynak teknolojileri, yeni renk paletleri ve otonom yönlendirmeli araçlarla donatıldı. 6.000 kişilik ekip, dönüşüm sürecinde 360.000 saatin üzerinde eğitim aldı. Fabrika, gelecek yıl tamamen elektrikli yeni Nissan JUKE modelinin üretimine de başlayacak.

Yeni LEAF’in üretime başlaması, Nissan’ın Birleşik Krallık otomotiv sektörüne olan uzun vadeli bağlılığını ve bölgedeki istihdamı güçlendiren stratejik yatırımlarını da pekiştiriyor.

#NissanLEAF #EV36Zero #ElektrikliAraç #SunderlandFactory #YeniLEAF #Nissan #EVTechnology #ElektrikliMobilite #OtomobilHaberleri #SıfırEmisyon

İçe basma her zaman masum değil!

Çocukluk döneminde çok sık karşılaşılan yürüyüş bozukluklarından biri olan içe basma, ailelerin en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Salih Söylemez “İçe basma, çocuklarda sık görülen ve genellikle büyümeyle birlikte kendiliğinden düzelen bir durumdur. Ancak bazen sinir-kas hastalığından kaynaklanıyor olabilir. Aileler çocuklarını iyi gözlemlemeli ve içe basma sorunu varsa mutlaka çocuk ortopedi uzmanına başvurmalıdır. Çünkü ailelerin içe basma konusunda en sık yaptığı hatalardan biri, çocuklarına gereksiz tabanlıklar veya özel ayakkabılar satın almaktır. İçe basma farklı nedenlerle ortaya çıkabilir ve nedeni ortaya koyulduktan sonra gerekli tedavi uygulanabilir” diyor. Doç. Dr. Söylemez, çocuklarda içe basmanın 5 nedenini ve içe basmaya karşı neler yapılabileceğini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Doç. Dr. Mehmet Salih Söylemez

Doç. Dr. Mehmet Salih Söylemez

  • Kalçadan kaynaklanan içe basma

Kalça eklemine ait uyluk kemiğinin doğuştan içe dönük olmasıyla ortaya çıkar. Çocuk yürürken  ayak uçları içe dönüktür, genelde “W” şeklinde otururlar ve koşarken sık düşebilirler. Bu durum fizyolojik kabul edilir ve 6–8 yaşlarına kadar kendiliğinden düzelme eğilimindedir.

Ne yapılabilir?

Ailelerin sık yaptığı ayak yönlendirici cihazlar, özel ayakkabılar veya oturuşu zorlayan aparatların hiçbir bilimsel faydası yoktur. Düzenli takip ve kalça çevresi kaslarını güçlendirici oyunlar destekleyici olabilir. Deformite 9–10 yaş sonrası hala belirginse, çocuğun yürümesini ya da psikolojik durumunu olumsuz etkiliyorsa cerrahi müdahale ile uyluk kemiği kontrollü şekilde dışa döndürülerek normal eksene getirilir ve plak ya da çiviyle sabitlenir. Ameliyat sonrası kısa süreli yük sınırlaması ve fizik tedavi ile başarılı sonuçlar elde edilir.

  • Baldır kemiğine bağlı içe basma

Ayaklar ve dizler içe doğrudur, yürüyüşte sık takılma ve dengesizlik olabilir. Aileler bazen bacağın da içeriden geldiğini fark ederler. Sorun genellikle 4–6 yaş civarında düzelme potansiyeline sahiptir çünkü bacakların dönme gelişimi devam eder.

Ne yapılabilir?

Ayakkabı değişiklikleri ve tabanlıklar bu durumun düzelmesine katkı sağlamaz. Çocuğun aktif bir yaşam sürmesi desteklenmelidir, bu sayede güçlenen kaslar yürüyüşünü olumlu yönde etkiler. Eğer sorun çok belirgin olup 8–9 yaşından sonra da devam ederse cerrahi tedavi uygun seçenek haline gelir. Cerrahi yöntemde, tibia kontrollü bir şekilde ayakbileğinin üst kısmından dışa döndürülerek anatomik hatta getirilir, kemik tespiti ile kalıcı düzeltme sağlanır. Ameliyatın ardından ortalama 6 haftalık iyileşme süreci sonrası çocuklar güvenli şekilde yürüyüşe dönebilir.

  • Ayak ön kısmının içe dönmesi

Bebeklerde en sık rastlanan içe basma nedenidir ve ayak ön kısmı içe dönük görünürken topuk normal konumda kalır. Muayenede ayak ön kısmı esnekse ayak pasif hareketle düzeltilebilirken, sert tipte direnç hissedilir.

Ne yapılabilir?

İlk 6–12 ay içinde kendiliğinden önemli oranda düzelir. Esnek tiplerde ailelere ayak yönünü düzeltmeye yönelik çok nazik germe egzersizleri öğretilir. Sert deformitelerde alçı uygulamaları ile ayağın kademeli düzeltilmesi gerekebilir. Ancak tüm çabalara rağmen ayak ön kısmında belirgin kalıcı sapma, yürüyüş bozukluğu veya ayakkabı kullanımında sorun varsa; ilerleyen yaşlarda cerrahi müdahale ile ayak kemiklerinin yönü yeniden düzenlenir ve kalıcı bir biyomekanik denge sağlanır.

  • Düz tabanlık nedeniyle içe basma

Çocukluk çağında çok sık karşılaşılan düz tabanlık genellikle tedavi gerektirmez. Esnek düz tabanlık çoğu zaman ağrıya yol açmaz, yürüyüşü veya aktiviteleri olumsuz etkilemez. Bazı çocuklarda ise düz tabanlık sert yapıda olup hareket kısıtlılığı ve ağrı daha belirgindir.

Ne yapılabilir?

Esnek düz tabanlık ağrı ve yorgunluğa yol açıyorsa kişiye özel tabanlık yaptırılabilir. Yaşla birlikte ayak kavsinin doğal olarak oluşması beklenir. Sert düztabanlıkta ise; özel ayakkabı veya kişiye özel hazırlanmış tabanlık desteği kullanılabilir; ancak yapısal bozukluk ve yürüyüş bozukluğu belirginse, şiddetli ağrıya yol açıyorsa ve konservatif tedavilere yanıt alınamamışsa cerrahi tedavi gerekebilir. Ameliyat sonrası yaklaşık beş hafta alçıda tutulur. Alçı çıkarıldıktan sonra fizik tedavi ve egzersizlerle normal yürüyüş sağlanır.

  • Kas ve bağ gevşekliğine bağlı içe yönelik

Bazı çocuklarda bağların gevşekliği ve kasların yeterli kuvvet oluşturamaması, ayakların içe doğru yönelmesine neden olur. Çocuklar kolay yorulur ve yoruldukça içe basma belirginleşir, uzun yürüyüşlerde bacak ağrısı artar.

Ne yapılabilir?

Gereksiz cihaz ve sert ortopedik ayakkabılar kasların gelişimini engelleyebileceğinden dolayı  önerilmez. Tedavide temel yaklaşım, kas güçlendirme ve denge koordinasyonunu artırmaktır.  Çocuğun hareketli yaşam tarzı teşvik edilmeli, özellikle çıplak ayak zeminde denge egzersizleri yapılmalıdır. Zaman içinde belirgin iyileşme sağlanabilir. Eğer bağ gevşekliği düz tabanlıkla birlikte seyrediyor ve ağrıya yol açıyorsa kişiye özel tabanlık desteği tedaviye eklenebilir.

#ÇocukSağlığı #İçeBasma #YürüyüşBozuklukları #Ortopedi #ÇocukOrtopedisi #MehmetSalihSöylemez #SağlıkHaber #GelişimÇağı #AilelereUyarı #DoğruBilinenYanlışlar #ÇocukGelişimi #AyakSağlığı #ErkenTanı #SağlıklıAdımlar

Galeri Binyıl’dan Urla’da Yeni Bir Sanat Durağı: “ICON RECODED”

Galeri Binyıl, çağdaş sanatın genç ve üretken isimlerinden mimar–sanatçı Sezen Kıvılcım Sözeri’nin “ICON RECODED” başlıklı kişisel sergisini Urla Statera Vineyard’da sanatseverlerle buluşturuyor. Sanat dünyasındaki 26. yılını kutlayan Galeri Binyıl, İzmir’in yükselen kültür rotası Urla’da doğa ve sanatı bir araya getiren özgün bir sergi deneyimi sunuyor.

Küratörlüğünü İlknur Şanal, sanat yönetmenliğini Mehmet Arif Erdem’in üstlendiği sergi, mekânın mimarisi ve doğal dokusuyla bütünleşen özel bir küratoryal yaklaşım taşıyor. Sözeri’nin mimarlık eğitiminden beslenen pratiği; zaman, form ve malzeme ilişkisini heavy acrylic, kristal taşlar ve üç boyutlu yüzey uygulamalarıyla yeniden yorumluyor. Sanatçı, dijital hareket analizinden fiziksel malzeme davranışlarına uzanan üretiminde, yüzeydeki gerilim hatları ve katmanlarla izleyicinin zaman–mekân algısını dönüştüren yeni bir duyusal alan yaratıyor.

“ICON RECODED”, Sözeri’nin dijital form arayışlarının olgunlaşmış bir devamı niteliğinde olup, izleyiciyi yalnızca görmeye değil; hissetmeye ve deneyimlemeye davet ediyor.

Sergi, 27 Aralık 2025 – 26 Ocak 2026 tarihleri arasında Urla Statera Vineyard’da ziyaret edilebilecek.

 

#GaleriBinyıl #IconRecoded #SezenKıvılcımSözeri #UrlaSanat #StateraVineyard #ÇağdaşSanat #SanatHaber #ArtInUrla #ContemporaryArt #ArtExhibition

Mezopotamya’dan Günümüze: “Köklerden Gelen Güzellik” Okurla Buluştu

Selda Özkök’ün ilk kitabı “Köklerden Gelen Güzellik”, Destek Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Özkök, 325 yıllık aile mirasından süzülen Mardin kültürünü modern beslenme, doğal bakım ve bilimsel güzellik bilgisiyle birleştirerek okura bütüncül bir yaşam rehberi sunuyor.

Mezopotamya’nın kadim bilgeliğini dermatoloji, anatomi, kozmetoloji ve fitoterapi eğitimleriyle harmanlayan Özkök; renklerin, vitaminlerin, doğal yağların ve şifalı tariflerin hem beden hem cilt üzerindeki etkilerini bilimsel bir çerçevede anlatıyor. Kitapta Mardin mutfağının modern yorumları, sağlıklı tabaklar, kolajen destekli tarifler ve cilt tiplerine uygun doğal maskeler de yer alıyor.

“Köklerden Gelen Güzellik”, yalnızca bir bakım ya da beslenme kitabı değil; bir kültürün, bir ailenin ve bir kadının “ışıltılı yaşam” felsefesini okura aktaran ilham verici bir kaynak niteliği taşıyor.

#KöklerdenGelenGüzellik #SeldaÖzkök #YeniKitap #DestekYayınları #MardinKültürü #DoğalBakım #BütüncülYaşam #KitapHaber #MezopotamyaBilgeliği #WellnessCulture

Türkmen Alkan’dan “Sessiz Direniş”: İçsel Yolculuğa Davet

Ressam Türkmen Alkan, son dönem çalışmalarını bir araya getirdiği “Sessiz Direniş” adlı kişisel sergisiyle 13 Aralık’ta Evrim Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. 31 Aralık 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek sergi, insanın içsel eşiğini, karanlıkla yüzleşmesini ve yeniden doğuş arzusunu odağına alıyor.

Sergide, sanatçının içsel yolculuk ve dönüşüm temalarını işlediği 31 eser yer alıyor. Yağlı boya çalışmaların yanı sıra karakalem ve mürekkep teknikleriyle üretilen eserler, açılışta izleyicilerden yoğun ilgi gördü.

Türkmen Alkan, serginin izleyiciyi “eşikler, kapılar ve karanlık dehlizler” üzerinden kendi içsel yüzleşmesine davet ettiğini belirtiyor. Evrim Sanat Galerisi kurucusu Betül Ketenci ise serginin galerinin ruhuyla örtüşen güçlü bir iç ses taşıdığını ifade ediyor.

1976 Zara doğumlu olan Alkan, Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü mezunu. Sanatsal üretimlerini İstanbul’da sürdüren sanatçı, çalışmalarında dönüşüm, içsel yolculuk ve insanın eşiklerle kurduğu ilişkiyi merkezine alıyor.

“Sessiz Direniş”, Evrim Sanat Galerisi’nin yeni adresinde 31 Aralık 2025’e kadar ziyaret edilebilir.

#SessizDireniş #TürkmenAlkan #EvrimSanatGalerisi #SanatHaber #ÇağdaşSanat #ResimSergisi #SanatEtkinliği #İçselYolculuk #ArtExhibition #ContemporaryArt

Evrim Sanat Galerisi

Adres: Caddebostan Mahallesi Bağdat Caddesi Ergun Apt. No: 244 Kat 2 Daire 8 Kadıköy İstanbul

Tel.: (0533) 237 59 06

Ziyaret Saatleri: Pzt-Çrş-Perş-Cuma-Cmt 11:00-19:00
Pazar 12:00-18:00, Salı günleri ziyarete kapalıdır.

Bu hatalar sağlığınızdan edebilir!

Kış mevsimiyle birlikte soğuyan hava, azalan güneş ışığı ve kaygan zeminler spor yaparken bazı riskleri beraberinde getirebiliyor. Egzersiz sırasında terleyen beden, soğuk ve rüzgarlı havayla karşılaştığında üst solunum yolu enfeksiyonlarına davetiye çıkarabilirken, spor yaralanmalarına da çok sık rastlanıyor. Acıbadem Kadıköy (Dr. Şinasi Can) Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mirza Zafer Dağtaş “Her türlü egzersiz vücut ısısını yükseltir. Artan vücut ısısı ile dış ortamın ısısı arasındaki fark açıldıkça, hastalıklara ve spor sakatlıklarına zemin hazırlayabilir. Ancak hem profesyonel sporcular hem de günlük egzersiz yapan bireyler, birkaç temel önlemle bu risklerden büyük ölçüde korunabilir” diyor. Doç. Dr. Dağtaş, kış aylarında egzersiz yaparken dikkat edilmesi gereken kuralları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Doç. Dr. Mirza Zafer Dağtaş

Doç. Dr. Mirza Zafer Dağtaş

  • Isınmayı uzatın

Soğuk havalarda kaslar daha gergin ve sert olur. Bu nedenle kışın yapılan egzersizde ısınma süresini birkaç dakika artırmak, hafif tempolu yürüyüş ve hafif esneme hareketleriyle kasları rahatlatmak yaralanma riskini önemli şekilde azaltır. Isınmayı atlamak, vücudu aniden zorlayarak kas yırtılmalarına ve bağ hasarlarına zemin hazırlayabilir.

  • Kıyafetinizi doğru seçin

Kış sporlarında terleme ve üşümenin aynı anda yaşanması yaygın bir durumdur. Bu nedenle tek kalın bir kıyafet yerine, teri dışarı atan, hava geçirgen ve vücut ısısını koruyan katmanlı spor kıyafetleri kullanılmalıdır. Yanlış giyim yalnızca soğuk algınlığına değil, kas sertliğinin artmasına bağlı sakatlanmalara da neden olabilir. Kış aylarında spor yaparken kıyafet seçimi sporu engellemeyecek kadar hafif ve rahat, vücut ısısı ile dış ortam arasında iyi bir bariyer olmalıdır.

  • Spor sonrası üzerinizi hemen değiştirin

Özellikle rüzgarlı havalarda ıslak kıyafetle kalmak, terin soğumasına bağlı olarak göğüs ve sırt bölgesinin üşümesine neden olur. Bu nedenle kıyafet seçiminin teknik kumaşlardan yapılması, egzersiz biter bitmez kuru bir üst giyilmesi ve terli şekilde uzun süre dış ortamda kalınmaması büyük önem taşır.

  • Zemin ve hava koşullarını mutlaka kontrol edin

Doç. Dr. Dağtaş “İster koşu yapın ister yürüyüş, zeminin buzlanmış veya ıslak olması düşme riskini artırır. Spor öncesi zemini kontrol etmek, rüzgar ve sıcaklık değerlerine bakmak hem güvenlik sağlar hem de egzersizin kalitesini artırır. Özellikle erken sabah ve gece saatlerinde gizli buzlanmalar sık görülür ve beklenmedik düşmelerle sonuçlanabilir” diyor.

  • Soğuk havada egzersiz süresini aşırı uzatmayın

Kış aylarında vücudun ısı kaybı daha hızlı olduğundan uzun süre dışarıda egzersiz yapmak kasların aşırı soğumasına ve reflekslerin yavaşlamasına yol açar. Bu durum hem performansı düşürür hem de ani kas spazmlarını tetikler. Egzersiz süresini kademeli artırmak ve ara dinlenmeler vermek güvenli bir yöntemdir.

  • Su içerken bu noktalara dikkat edin

Soğuk havalarda terleme az hissedildiği için birçok kişi yeterli su içmez. Oysa vücut, nem oranı düşük kış aylarında da sıvı kaybeder. Vücudun susuz kalması kas performansını azaltır ve kramplara neden olur. Vücut egzersiz öncesi bir küçük bardak su içerek hafifçe nemlendirilmeli, egzersizin ortasında da iki-üç yudum şeklinde, her 15-20 dakikada bir su içilmelidir. Egzersiz bittiğinde de suyu bir anda hızlıca değil, yavaş yavaş içmek daha sağlıklıdır.

  • Egzersiz sonrası soğuma ve esnemeyi atlamayın

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mirza Zafer Dağtaş “Kışın egzersiz yaptıktan sonra hızla sıcak bir ortama girme isteği nedeniyle soğuma egzersizleri çoğu kişi tarafından ihmal edilir. Ancak egzersiz sonrası esneme yapmak kas gerginliğini azaltır, oluşabilecek küçük mikrotravmaları toparlar ve sonraki günlerde ağrı yaşanmasını önler. Bu alışkanlık özellikle kış aylarında daha da önemlidir” diyor.

  • Doğru ayakkabı ve taban desteği kullanın

Kaygan zeminlerde kaymayı azaltan taban yapısına sahip ayakkabılar tercih edilmelidir. Spor ayakkabısının taban desteği yeterli değilse diz, kalça ve bel bölgesine binen yük artar. Kış aylarında zeminin kaygan olduğu düşünülürse, doğru ayakkabı seçimi kritik önem taşır.

#KışSporları #SoğukHavadaEgzersiz #SağlıklıYaşam #KışaDikkat #SporYaralanmaları #KışEgzersizi #EgzersizÖnerileri #KışMevsimi #AktifYaşam #AcıbademHastanesi #UzmanGörüşü #SporveSağlık