En kapsamlı Volvo tesisi Tarsus’ta açıldı

Otokoç’un Türkiye’deki en yeni ve en kapsamlı Volvo tesisinin açılışı Tarsus’ta gerçekleşti.

Otokoç Otomotiv çatısı altında faaliyet gösteren Otokoç, showroom ağını genişletmeye devam ediyor. Bu çerçevede yürütülen faaliyetler kapsamında, Türkiye’nin lider otomotiv perakende markası Otokoç’un Volvo Tarsus tesisinin açılışı yapıldı.

Türkiye’nin lider mobilite şirketi Otokoç Otomotiv çatısı altında çözüm sağlayan Otokoç’un otomotiv perakendeciliğinde ilk akla gelen marka olarak konumlandığını belirten Otokoç Otomotiv Şirket Lideri İnan Ekici, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

“Otomotiv perakendeciliği ve araç kiralama alanlarında faaliyet gösteren Otokoç Otomotiv olarak, bugün Türkiye dahil toplam 9 ülkede, 307 noktada ve 4 bine yakın çalışma arkadaşımızla hizmet veriyoruz. Ne mutlu ki, şu anda Türkiye’nin lider mobilite şirketi ve Türkiye’nin en büyük 22. şirketi konumundayız.

Otokoç Otomotiv tüm şirket olarak geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 3,8 milyar dolar ciro elde etti. Yarattığı katma değerle tüm çalışanlarımız, paydaşlarımız ve stratejik ortaklarımız yanında ülkemize de kazanç sağlamış olmanın gururunu yaşıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana insanların hayatını kolaylaştırma hedefiyle geliştirdiğimiz yeni hizmet ve uygulamaları sunuyor, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı tam 96 yıldır birincil önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Sürekli yenilenerek ve hep daha iyisini hedefleyerek otomotiv sektörüne değer katan Otokoç, her tür ihtiyaca uygun araç seçenekleri ve kapsamlı hizmet ağıyla 52 noktada otomotiv perakendeciliğinin lideri konumundadır.

Bu kapsamda, şimdi de söz konusu liderliğimizi daha da pekiştirmek ve Tarsus bölgesine yönelik hizmetlerimizi zenginleştirmek için yeni bir adım atıyoruz. Bugün burada açılışını yaptığımız ve önde gelen markalarımızdan Volvo’nun satış ve satış sonrası bakım hizmetlerini gerçekleştirdiğimiz Tarsus’daki tesisimiz, Otokoç’un ülkemizdeki en yeni ve en kapsamlı Volvo tesisi olma özelliğini taşıyor.

Mercedes-Benz G 580 tamamen elektrikli

Mercedes-Benz, ikonik G-Serisi’nin yeni elektrikli versiyonunu Kapadokya’da düzenlenen özel bir test sürüş etkinliği ile tanıttı.

Kapadokya’nın eşsiz doğasında gerçekleştirilen sürüş deneyimi, elektrikli G-Serisi’nin arazi performansını gözler önüne serdi. Kendi ekseni etrafında dönmesine olanak sağlayan G-TURN ve iyileştirilmiş ses deneyimi sunan G-ROAR özelliklerinin yanı sıra üç vitesli akıllı arazi fonksiyonu (Off-road Crawling) ile G 580, dik yamaçlarda ve kayalık zeminlerde üstün manevra kabiliyeti ve maksimum kontrol sağlıyor. Çevre dostu bataryasıyla lüks ve performansı sürdürülebilirlik ilkeleriyle buluşturan G 580, elektrikli arazi araçlarında yeni bir standart belirliyor.

100 milyonuncu araç törenle sahibine teslim edildi

Hyundai Motor Company, “üretimde 100 milyon adeti” Ulsan’daki fabrikasında kutladı. Global olarak 100 milyon araç üreten Hyundai, sadece 57 yılda bu rakama ulaşırken aynı zamanda otomotiv endüstrisinde bu adete en hızlı ulaşan markalardan biri oldu.

Bu dönüm noktasının şerefine Kore’deki Ulsan Fabrikasında bir tören düzenleyen Hyundai, 100 milyonuncu aracın bir IONIQ 5 olduğunu da açıkladı. Kullanıcıların desteğine ve güvenine minnettarlığın bir göstergesi olarak 100 milyonuncu aracı doğrudan sahibine teslim eden Hyundai, tüm çalışanlarla beraber özel bir teslim töreni de düzenledi.

Hyundai ve Škoda hidrojen işbirliği

Hyundai Motor Company ve Škoda Grubu, hidrojen mobilite ekosistemi kurmak için Mutabakat Muhtırası (MOU) imzaladı.

Prag’daki Kore-Çek Cumhuriyeti İş Zirvesi’nde gerçekleşen imza törenine, Hyundai Motor Company Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Küresel Ticari Araç ve Hidrojen Teknolojileri Sorumlu Başkanı Ken Ramírez ve Škoda Grubu CEO’su Petr Novotný katıldı.

Mutabakat Zaptı, hidrojen yakıt hücresi sistemleri ve teknolojilerinin benimsenmesine ilişkin çalışmaları kapsıyor. Mobilite projeleri ve ürünleri için enerji verimli çözümlerin ortaya çıkmasını sağlayacak olan bu çalışma, mobilitenin ötesindeki hidrojen ekosistemi ve değer zinciri fırsatlarının araştırılmasını da kapsıyor.

Her iki taraf da hidrojenin, mobiliteyle başlayarak sürdürülebilir bir toplum için temel bir dayanak olacağı görüşünü paylaşıyor. Taraflar anlaşmanın bir parçası olarak, Hyundai’nin yakıt hücresi sistemini ve teknolojisini kullanacak. Ayrıca, Škoda Grubu’nun faaliyet gösterdiği Çek Cumhuriyeti de dahil olmak üzere küresel pazarlardaki çevre dostu mobilitenin hızlanmasına katkıda bulunacak.

Hyundai Motor Company ve Škoda Grubu, ayrıca mobilitenin ötesinde çeşitli kullanımlar için yakıt hücresi sistemi adına ortak fizibilite çalışmaları yürütecek. Hyundai, hem mobilite hem de enerji sektörlerinde çeşitli hidrojen uygulamalarını, işletmedeki küresel uzmanlığını ve içgörülerini kullanarak, enerji geçişine yardımcı olmada önemli bir rol oynayacak.

2008 yılında kurulan Nošovice’deki Hyundai Motor Çekya Fabrikası (HMMC), yıllık 350.000 araç üretim kapasitesine sahip. Avrupa’nın en modern otomobil üreticilerinden biri olarak kabul edilen bu üretim tesisi, aynı zamanda Çek Cumhuriyeti’ndeki en büyük yabancı yatırım olarak öne çıkıyor.

Dünyanın önemli üreticilerinden biri olan Škoda Grubu ise 165 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürerek ulaşım mühendisliği alanında da oldukça önemli atılımlar yapıyor. Grup, zengin ürün gamı ve otomotiv haricinde de gelişmiş ulaşım sistemleri için alçak tabanlı tramvaylar, banliyö tren üniteleri, metro tren setleri, elektrikli otobüsler, troleybüsler, kontrol-tahrik sistemleri ve bileşenleri üretiyor.

 

Hyundai ve IVECO’dan doğan işbirliği “eMoovy”

Hyundai’nin IVECO Group ortaklığıyla Avrupa pazarları için geliştirdiği ilk elektrikli ticari modeli eMoovy, Almanya Hannover’da düzenlenen IAA Transportation Fuarı’nda görücüye çıktı.

Hyundai’nin gelişmiş eLCV platformunu kullanarak üretilen eMoovy, Iveco markası altında Avrupa pazarında satışa sunulacak.

eMoovy, Hyundai’nin EV şasi-kabin tabanlı platformunu IVECO’nun kargo bölmesiyle birleştiriyor. Bu arada eMoovy, Hyundai’nin en büyük elektrikli SUV’sinden alınmış güç elektrik sistemiyle donatılmış. Yeni araç ayrıca şarj başına WLPT döngüsünde maksimum olarak 320 km menzile sahip. Buna ek olarak tıpkı IONIQ 5 ve IONIQ 6 modellerinde de yer alan ultra hızlı şarj için 800V’luk bir sisteme sahip. Ultra hızlı şarj deneyimi sunan ticari aracın 100 km menzil sunması için sadece 10 dakika şarj edilmesi yeterli.

eMoovy, güvenlik özellikleri açısından da önemli bir model. Aynı sınıftaki elektrikli hafif ticari araçlara göre daha büyük kapasiteli pillere sahip olan araç, akıllı pil yönetim sistemi (BMS) ile geliyor. Bu sistem içerisinde yer alan sensörler, arızaları önlemek ve güvenliği sürdürmek için pil bilgilerini anlık olarak algılıyor. BMS, Hyundai’nin beğenilen IONIQ modellerinde ve premium Genesis markasında da kullanılıyor.

eMoovy’nin iç tasarımı Hyundai’nin MPV modeli STARIA’ya dayanıyor. Aracın kabini, sürücü konfor özellikleri ve geniş bir sürüş bilgi ekranıyla donatılmış. Araç ayrıca İleri Çarpışma Önleme Asistanı, Şeritten Ayrılma Önleme Asistanı ve Park Mesafesi Uyarısı gibi çeşitli gelişmiş sürücü yardım sistemleri de var.

Gelişmiş 76.4 kWh’lik bir batarya ile donatılan eMoovy, MPV’ler için özel olarak geliştirilmiş araçtan şarj (V2L) işlevi de sunarak, aracın hem içinde hem de dışında elektrik gücü sağlıyor. Hem bireysel hem de ticari kullanımda üstün bir konfor sunan aracın kolay kullanım özellikleri ve alçak yükleme eşiği ise IVECO’nun bu alandaki köklü tecrübesinden geliyor.

SANTA FE modelini Türkiye’de satışa sundu

Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu SANTA FE modeli, adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alan model, bölgenin zorlu yapısını ve açık hava temasını en iyi şekilde karakterize ederek günlük bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor.

Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen SANTA FE, bagaj kapasitesini artırarak yaşam tarzına dayalı işlevselliğe öncelik veriyor. Şık görselliğini üstün bir iç mekan ile kombinleyen yeni model, aynı zamanda teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ayrıca, Yeni SANTA FE’nin sınırsız açık hava ve şehir içi kullanımını birlikte sunabilen cesur ve güçlü kimliği, SUV pazarında modelin farkındalık yaratmasına yardımcı olacak.

Hyundai SANTA FE

Baştan sona gelişen tasarım

SANTA FE, yeni modelle birlikte tasarımda zirveye doğru yol alıyor ve boyutlar arasında üstün bir denge sağlayarak gerekli olan tüm görkemli estetiği sunuyor. Genel olarak SANTA FE’nin tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir.

Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Güçlü tasarım yalnızca dinamik ruhunu tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda şehir içi veya açık alan kullanımına uygun premium bir SUV modasını da başlatıyor.

Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor. Benzersiz ön profil, H şeklindeki ışıklarıyla ve ayırt edici motife katkıda bulunan bir süslemeyle destekleniyor. Yüksek kaput çizgisi ve keskin çamurluklar, SANTA FE’nin muhteşem tasarım detaylarından bir diğeri. Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor.

Hyundai SANTA FE

En az ön kadar dikkat çekici olan yan profil de temiz ve güçlü bir hacim hissini sağlam gövde oranlarıyla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir stil ortaya çıkarıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan SANTA FE’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor. Köprü tipi bir tavan rayına yer verilirken off road kullanımı da vurgulanmış oluyor. Bununla beraber A sütunundan başlayarak bagaj kapağına kadar uzanan camlar da iç mekandaki ferahlığı ve özgürlüğü artırıyor.

Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Sade estetiği sağlam bir stille harmanlayan arka taraf, temiz ve rafine bir profil oluşturuyor. Ön ve yan elemanlarla kontrast oluşturarak ölçülü güzelliği vurgulayan bu bölüm, benzersiz bir aydınlatma imzasıyla dikkat çekiyor. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor.

Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni SANTA FE yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, SANTA Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada SANTA FE, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.

Hyundai SANTA FE

Geniş ve yenilikçi iç mekan

Yeni SANTA FE, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında yenilikçiliği ve konforu harmanlıyor. Detaylara dikkat edilerek tasarlanan model, iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Stratejik olarak entegre edilmiş çok sayıda depolama alanı, tüm yolcular için konforlu ve kullanıcı dostu bir sürüş keyfi sağlıyor. Ayrıca, SANTA FE’nin iç mekan mükemmelliği, kendi segmentinde de yeni bir standart belirliyor.

SANTA FE’nin sürücü bölümünde tasarım ve son teknoloji hissi öne çıkıyor. Kapılar açılır açılmaz artan kalite hissiyatını sergilemeye başlayan SANTA FE, H şeklindeki gizli ambiyans ışıklarıyla şovunu yapmaya başlıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kabine şık ve benzersiz bir duygu katıyor. Kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran ise olağanüstü bir işlevsellik sunuyor. Bu ekrandan sürüş parametreleri, navigasyon ve multimedya gibi fonksiyonlara yer veriliyor. Kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip. Büyüleyici animasyon efektlerine sahip büyük bir dokunmatik ekran aracılığıyla çeşitli iklim işlevlerini ön plana çıkarıyor. Bu arada kokpitin dört bir yanı deri döşeme ile kaplanarak kalite vurgusu ön planda tutuluyor.

Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Rahatlığı artıran çift yönlü orta konsol, ikinci sıra koltuklarda bile paylaşımlı depolama alanını kolaylaştırıyor ve maksimum alan kullanımı için kullanıcısına yardımcı oluyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor.

Ayrıca, orta konsoldaki bardak tutucular, maksimum 105 milimetre çapındaki büyük kapasiteli bardaklara yer sağlıyor. Hem stil hem de işlevselliği ön planda tutan detaylarla hazırlanan SANTA FE’nin kabinindeki orta kol dayama ise hem öne hem de arkaya doğru açılarak hem sürücüye hem de arkadaki yolculara anında depolama alanı sağlıyor. Dijital Dikiz Aynası (DCM) ise bir kamera sensörü aracılığıyla gerçek zamanlı arka görüntüleri aynaya yansıtarak görüşü optimize ediyor. Bu gelişmiş dikiz aynası, altındaki bir buton ile dilendiği zaman geleneksel cam ayna şeklinde de kullanılabiliyor. SANTA FE, 12 inçlik Head-Up Display (HUD) yani sanal gösterge paneliyle de güvenlik ve rahatlık sunmaya devam ediyor. Bu özellik, temel araç bilgilerini doğrudan ön camda görüntüleyerek sürücünün bakış hareketini en aza indiriyor.

Hyundai SANTA FE

Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip SANTA FE, yeniden tasarlanan koltuk sisteminde benzersiz bir konfor sunuyor. Ergonomiye odaklanılarak tasarlanan koltuk sistemi, en yüksek yolcu konforu seviyelerine hitap ediyor. Entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, sürücü için öne arkaya kaydırma ve sırt yatırma dahil olmak üzere bireysel koltuk konumlandırma ayarlarını ezberleyerek kişiselleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Bel destekli sürücü koltuğu, ağırlıksız bir pozisyonu ve vücut basınç dağılımını optimize ederek optimum dinlenme duruşunu garanti ediyor. Böylece konfor seviyesini iki katına çıkarıyor. Elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği bulunuyor. Bireysel yatırma yeteneklerine sahip lüks ve ferah arka koltuklar da tek bir tuşla anında katlanabiliyor ve böylece bagaja kolay bir erişim sağlıyor. Bu arada, üçüncü sıra koltuğun ayarlanabilir yatırma özelliği de rahat oturma pozisyonu sağlıyor ve ISOFIX’in dahil edilmesiyle ekstra bir güvenlik katmanı elde ediliyor. Bu donanım, özellikle çocuk oto koltukları için güvenli bir sabitleme sağlamış oluyor. Ayrıca, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.

Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan SANTA FE, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da tam üç bisikleti aynı anda sığdırabilecek dikey bir depolama alanı, yani 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Kolay eşya yükleme ve boşaltma için standart yüksekliği ayarlanabilir akıllı elektrikli bagaj kapağıyla gelen SANTA FE, arka bölümde 220V güç çıkışı ve USB-C modülü gibi kullanışlı özelliklere sahip. Bu arada ikinci sıra koltuklarda havalandırma menfezi, en arkadaki koltuklardaysa klima kontrol ünitesi bulunuyor.

Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni SANTA FE, BOSE Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.

Hyundai SANTA FE

Gelişmiş güvenlik donanımlarıyla üstün bir koruma

Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni SANTA FE, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor.

“Hyundai Smart Sense” güvenlik donanımları, çeşitli sürüş ve park senaryolarında da artırılmış güvenlik ve rahatlık için bir dizi gelişmiş sürücü destek sistemi sunarak SANTA FE’yi diğerlerinden farklı kılıyor. Bu özellikler, Hyundai’nin son teknoloji güvenlik sistemlerine yaptığı yatırımları da perçinlemiş oluyor.

Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, SANTA FE’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Sistem, çarpışmaları uyarmakla kalmayıp aynı zamanda otomatik olarak frenlemeye yardımcı olan ileri bir seviye güvenlik donanımı olarak listede yer alıyor. Sistem ayrıca, Kavşak Dönüşü, Kavşak Geçişi, Yaklaşan Şerit Değiştirme, Doğrudan Yaklaşan ve Şerit Değiştirme Tarafı gibi çeşitli senaryoları da yönetmek için “Şerit Takip ve Şeritte Kalma Asistanları” ile birlikte çalışıyor.

Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor.

Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Böylece araçtan daha güvenli çıkışlar sağlanıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.

Hyundai SANTA FE

Üstün bir sürüş deneyimi

Yeni SANTA FE, benzersiz bir sürüş deneyimi için konfor ve dengeyi bir arada sunuyor. Şasi performansı, üst düzey konfor için birinci sınıf bir his sağlıyor. Aynı zamanda dengeli bir sürüş için hassas bir şekilde ayarlanmış. Bu performansa katkıda bulunan özelliklerden biri ise Frekans Duyarlı Kontrol (FSC) amortisörler. Sistem, gövde kontrolünü daha yüksek bir seviyede tutarken aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor. Bu sürüş konforuna olan bağlılık, ön ve arka alt şasilerde hidrolik burçların uygulanmasıyla devam ediyor. Bu burçlar, yol gürültüsünü etkili bir şekilde azaltıyor ve genel sürüş konforunu iyileştiriyor.

SANTA FE, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.

Aerodinamizm, SANTA FE’nin genel performansında önemli bir rol oynuyor. Hyundai, ön tampona aktif hava kapakları ekleyerek soğutma direncini iyileştirmeye öncelik vermiş durumda. Dış tasarım buna bağlı olarak sürüş sırasında gövdeyi çevreleyen hava akışını optimize ediyor. Hem estetiğe hem de işlevselliğe katkıda bulunan hava akışı, özellikle alt gövdeye doğru uzatılmış.

Hyundai SANTA FE

Türk tüketicisine yepyeni bir hibrit alternatifi

Yeni SANTA FE, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni SANTA FE, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni SANTA FE modelinde de kullanılıyor. Akıllı dört çeker sistem, yol ve sürüş şartlarına göre tekerleklere iletilen gücü sensörler sayesinde otomatik olarak gerçekleştiriyor. Eğim kontrolüyle de özellikle dik ve engebeli arazi koşullarında otomatik olarak fren uygulayarak güvenli bir iniş sağlıyor. Bu arada Hyundai SANTA FE, ülkemizdeki az sayıda satışa sunulan 1.6 litrelik dört çeker modellerden biri.

Hyundai SANTA FE

Akıllı Rejeneratif Frenleme

Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan SANTA FE 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.

YOL HİPNOZU NEDİR?

Yol hipnozu, çoğu sürücünün bilmediği ve farkında olmadığı fiziksel durumdur.
Yola çıkıldıktan 2.5 saat sonra YOL HİPNOZU başlar.
Hipnoz olan sürücünün gözleri açıktır.. ancak gözün gördüğünü beyin kaydetmez, analiz etmez.
Yol kenarında duran araca veya önde giden giden TIR’a arkadan çarpma kazalarının bir numara sebebi YOL HİPNOZU dur.
YOL HİPNOZU olan sürücü, çarpma anına kadar son 15 dakika hiçbir şey hatırlamaz.
Kaç km hızla gittiğini, önündeki aracın hızını analiz edemez.. genellikle çarpışma 140 km ve üzeridir.
YOL HİPNOZU’ndan kurtulmak için.. 2 veya 2.5 saatte bir 15 ya da 30 dakika durmak, hava almak, yürümek, çay kahve içmek gerekir.
YOL HİPNOZU uzun yolda, 4. saatten itibaren zirve yapar. Film tamamen kopmuş olur.
Yolda giderken belli yer ve araçları not edip hatırlama yapmak gerekir.
Son 15 dakika hiçbir şey hatırlamıyorsan, kendini ve yolcuları ölüme götürüyorsun demektir.
YOL HİPNOZU gece daha çok olur ve yolcular da uyuyor ise, durum çok vahimdir.
Sürücü her 2.5 saatte durmalı, dinlenmeli. 5-6 dakika yürümeli ve zihni sürekli açık olmalıdır.
Gözler açık fakat zihin kapalı ise, kaza kaçınılmazdır.

Dünyanın ilk elektrikli otomobili

1884 yılında yeniden üretilip halka satılabilen ilk standart üretim elektrikli otomobilin tanıtıldığını biliyor muydunuz?
1900’lü yılların başında yollardaki araçların 1/3’ünün elektrikli olduğunu biliyor muydunuz?
Ağustos 1920’de üretilen bu araçlar, hem küçük hem de çok hafifti. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra artan yakıt fiyatları özellikle İngiltere’de insanların yüzde 80 oranında elektrikli araçlara yönelmesine sebep olmuştu.
Aynı adı taşıyan spor otomobilin kurucusu Ferdinand Porsche, 1898 yılında “P” adı verilen elektrikli bir araç üretti ve ardından hem elektrik hem de içten yanmalı motorla çalışan dünyanın ilk hibrit ürününü piyasaya sürdü.
1959 yılında üretilen bir arabanın ise 80 mil gitme menzili bulunuyordu ve 7 saat içerisinde şarj oluyordu.‘Charles Town’ isimli bu araba tasarımıyla da oldukça dikkat çekmişti.
Mercedes-Benz, 1906’da Mercedes Mixte adında elektrikli bir modeli de piyasaya sürdü. Bu araba, şehirlerde taksi olarak benimsendi, hatta 1907’de yarış arabasına dönüştü. Eski teknolojinin reenkarnasyonunu tekrar görmekteyiz.Bu fotoğraf, Büyük Britanya’da faaliyet gösteren ve 1917’de birbirine bağlanan bir grup elektrikli arabayı gösteriyor.
21.yüz yılda teknoloji eskiye ve eskinin daha lüks olanına döndü.

Otokar’ın Yüzde 100 Elektrikli Kamyonu e-Atlas

Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, ticaretin yükünü hafifleten ATLAS kamyon ailesinin yeni üyesi, yüzde 100 elektrikli e-ATLAS’ın ilk satışını gerçekleştirdi.

Bu satışla Otokar, Türkiye’de ilk elektrikli hafif kamyon satışına da imza atmış oldu. Daha sessiz trafik, daha temiz bir çevre ve daha yüksek verimlilik için geliştirilen Elektrikli Atlas çöp toplama kamyonu olarak hizmet verecek.

e-ATLAS, Standart Katı Atık şirketi filosunda, yoğun insan trafiğinin olduğu dar sokaklarda çöp toplama aracı olarak görev alacak.

Otokar Ticari Araçlar Lideri Kerem Erman, “Kamyon ürün ailemize eklediğimiz ve aynı zamanda ilk satışını gerçekleştirdiğimiz e-ATLAS ile başarı hikayemizi bir adım daha ileri taşıyoruz. Türkiye’de satılan ilk elektrikli hafif kamyonun Otokar e-ATLAS olması bizim için ayrıca mutluluk verici. Otokar’ın elektrikli kamyon ailesi yeni modellerle önümüzdeki dönemde büyümeye devam edecek” dedi.

Anadolu Isuzu, %100 Elektrikli BIG.e ile Hannover’de

Anadolu Isuzu, 17-22 Eylül 2024 tarihlerinde Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenecek olan IAA Transportation fuarına yenilikçi taşımacılık çözümü, tam elektrikli aracı BIG.e ile katılacak.

IAA Transportation Fuarı’nda, tam elektrikli aracı BIG.e modelini sergileyecek.

Eşsiz tasarımı ve üstün teknik özellikleriyle, sektörde oyunun kurallarını değiştirecek olan BIG.e, kompakt yapısı, yenilikçi elektrikli motoru ile bir küçük kamyon olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde test üretimini başarıyla tamamlayan araç, son kilometre taşımacılığı yapan firmaların ihtiyacına yönelik olarak pazara sunulacak.

BIG.e, geniş kullanıcı segmenti ile kamu hizmetlerinden özel sektöre, turizmden fabrika içi kullanımlara kadar çok çeşitli alanlarda kullanılabilir. Şehir içi taşımacılığında en çevreci çözümlerden biri olmaya aday olan BIG.e, hastaneler, üniversite kampüsleri, belediyeler, ecza depoları, market zincirleri, e-ticaret firmaları ve daha birçok sektörde, yüksek verimlilik ve düşük işletme maliyetleri sunarak fark yaratacak. Bu çok yönlü kullanım alanı, BIG.e’nin esnaf ve KOBİ’ler gibi küçük işletmelerden, limanlar ve havalimanları gibi büyük işletmelere kadar her ölçekteki kullanıcı için ideal bir çözüm olmasını sağlayacak.