Yazılar

Vildan Demir’den yeni tekli

Vildan Demir, modern pop müziğe derinlik ve yenilik katan kendi imzasını attığı ilk teklisi “Aşk Çoktan Ölmüş” ile müzikseverlerin karşısına çıkıyor.

Sony Music Türkiye etiketiyle yayınlanan şarkı, modern pop sound’u ve etkileyici sözleriyle dinleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Sözleri Günay Çoban’a, müziği ve düzenlemesi ise Turaç Berkay Özer’e ait olan bu şarkı, biten aşklara dair güçlü bir hikaye anlatımı sunuyor. Pop müziğin dinamiklerini cesur ve güncel bir yaklaşımla yeniden yorumlayan Vildan Demir, kendi tarzını ve duygusal gücünü şarkısıyla etkili bir şekilde yansıtıyor. Gökhan Özdemir tarafından çekilen klipte ise duruşu ve performansıyla göz dolduran sanatçı, şarkıya kattığı enerji ve içtenlikle, izleyiciyi etkiliyor.

Perri Karaköy’den Sevgililer Günü’ne özel menü

Perri Karaköy, 14 Şubat gecesi Haliç manzarası ve özel lezzetlerle çiftleri romantik bir akşam yemeğinde buluşturuyor. Sevgililer Günü özel menüsü, Yıldız Asyalı’nın keman eşliğinde sahne performansı ve DJ Emrah’ın geceye özel müzik seçkileriyle lezzet, eğlence ve romantizm Perri Karaköy’de…

Perri Karaköy

Şık ve zarif konseptini özel tatlar ile buluşturan Perri, dünya mutfağından özgün yemekler, aromatik kokteyller ve keyifli müziklerle kaliteli vakit geçirmenin yeni adresi…

Mekan Sevgililer Günü özel programıyla da oldukça iddialı… Şef Onur Kutluca’nın yaratıcı dokunuşlarıyla hazırlanan Sevgililer Günü özel menüsü tam bir lezzet serüvenine dönüşüyor.

Perri Karaköy

Sevgililer Günü Özel Menü

AMUSE BOUCHE

Tuzsuz Tereyağı,Türk Kahvesi,Portakallı Uçan Balık Havyarı,Mor Reyhan Yağı

SOĞUK BAŞLANGIÇ

Mersin Karides Ceviche,Mango Püresi,Narenciye Segment,Arnavut Biberi,Karpuz Kapari

PEYNİR ÜÇLEME

Yerli Peynir Çeşitleri,Kuru Kayısı Ve Kuru İncir Püresi,Mor Reyhan,Fesleğenli Grissini

SICAK BAŞLANGIÇ

Kuzu Confit Ve Kestane Mantar Dolgulu Ravioli,Pancarlı Krem Sos,Kızarmış Taze Otlar

ANA YEMEK

Dana Yanağı Tiftik,Trüf Yağlı Tatlı Patates Püresi,İstiridye Mantarı Izgara,Dana Jü Sos

TATLI

Frambuaz Mus,Zencefilli Sünger Kek,Ruby Çikolata,Orman Meyveleri Sos

MEYVE

Egzotik Meyve Tabağı Ve El Yapımı Dolgulu Belçika Çikolatası

Perri Karaköy

Adres: Arap Camii Mah., Bankalar CadNo.21

Rezervasyon: 0539 361 99 99

Türk Rock müziğinin güçlü sesi Emre Aydın’dan yeni sürpriz

Son teklisi “Herkes Mi Terk Etmiş?” ile dinleyicilerinden yine tam not almayı başaran sevilen sanatçı, dinleyicilerini bekletmeden yeni teklisi ile müzikseverlerle buluşuyor.

Türk Rock müziğinin en önemli isimlerinden Emre Aydın, yeni teklisi “Bir Şişe Kırmızı” ile  Sony Music Türkiye etiketiyle dinleyicilerle buluştu. Kariyerine başladığı ilk günden itibaren geniş bir hayran kitlesine ulaşan sanatçı, yıllar içinde müzik dünyasına unutulmaz eserler kazandırmayı sürdürüyor. Söz ve müziği Emre Aydın’a ait olan şarkının düzenlemesi ise Burak Bedirli tarafından yapıldı. Yayınlanır yayınlanmaz dikkat çeken parçanın video klibinde de Emre Aydın rol alıyor. Türk Rock müziğinde kalıcı bir yer edinen Emre Aydın’ın yeni teklisi “Bir Şişe Kırmızı” tüm dijital platformlarda, klibi ise Emre Aydın’ın YouTube kanalında müzikseverleri bekliyor!

Deha Bilimlier’den babaya vefa

Deha Bilimlier, hayatını kaybeden babası Şevket Bilimlier’e duyduğu özlemi ve sevgiyi müzikle ölümsüzleştirdi. Sanatçı, babasının anısına hazırladığı “Babamın Şarkıları” adlı albümde, babasının uzun yolculuklarda en sevdiği dokuz şarkıyı yeniden yorumladı.

Şarkıcı, albümün ilk çıkış çalışması olarak daha önce Azer Bülbül’ün sesiyle hayat verdiği ve babasının da çok sevdiği “İlle de sen” isimli şarkıyı belirledi. “İlle de sen” isimli şarkıyı İstanbul’da kliplendirilen Deha Bilimlier, projesi için duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Babamla uzun yollar yaparken dinlediğimiz şarkılar, onunla olan en değerli anılarım arasında. Bu projeyi uzun zamandır hayal ediyordum ve şimdi onun anısına bunu gerçekleştirmiş olmanın tarifsiz bir huzurunu yaşıyorum. Babama olan özlemim hiç geçmedi. Bu şarkılarla onun anısını yaşatmak ve dinleyenlere de aynı duyguları hissettirmek istiyorum” dedi.

“Kulaklarım yüksek sese alışık” diyorsanız!

Modern çağın stresli, koşuşturmacalı ve kalabalık şehir ortamında hangi yöne baksanız çevrenizde kulaklıkla müzik dinleyen, seslendiğinizde ne dediğinizi duymak için kulaklıklarını çıkaran ya da trafikte ambulans sirenini bile duymayacak ölçüde müziğin sesini açanlara rastlayabiliyorsunuz. Ancak dikkat! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz “Yüksek sese maruz kalma işitme kaybının en sık nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Yüksek sesle müzik dinlemek özellikle de kulaklıkla yüksek sese maruz kalmak kulak sağlığına çok ciddi zararlar verebiliyor. Kulak zarına basınç uygulayarak zarın yırtılmasına hatta tüylü hücrelerin zarar görmesiyle geri dönüşü olmayan işitme kaybına yol açabiliyor” diyor. ‘Kulaklarım yüksek sese alışık’ söyleminin sağlıklı olmadığını belirten Prof. Dr. Öz, ne yazık ki toplumumuzda bu farkındalığın henüz yeterince oluşmamış olduğunu söylüyor. Yüksek sesle müzik dinlemenin yanı sıra kulak sağlığını ciddi şekilde tehdit eden ve günümüzde yaygın olan başka hatalı alışkanlıklar da olduğunu belirten KBB Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, kaçınılması gereken o hataları ve alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Prof. Dr. Ferhan Öz

Prof. Dr. Ferhan Öz

Müziği yüksek sesle dinlemeyin!

Kış aylarında yaygınlaşan üst solunum yolu enfeksiyonlarından alerjiye bağlı burun tıkanıklıklarına, kulak çubuğu kullanmaktan yoğun kafein tüketimine dek birçok etken kulak sağlığımızı tehdit edebiliyor. Ancak özellikle son yıllarda teknolojinin gelişmesi ve kablosuz kulaklıkların yaygınlaşmasının da etkisiyle çoğunlukla yeni nesil gençlerde görülen kulaklıkla ve yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığı da çok ciddi tehlikelere yol açabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları (KBB) Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz “İşitme kaybı sinsi şekilde, uzun yıllar süresince oluşuyor. Yavaş, ilerleyici ve ağrısız olduğu için fark edilemeyebiliyor. Eğer kulaklarınızın yüksek sese alıştığını düşünüyorsanız bu durum kulaklarınıza büyük olasılıkla zarar vermiştir ve hiçbir tedavi işitmenizi tamamen düzeltmez. Yüksek sesle müzik dinlemek, kulak zarına basınç uygulayarak zarın esnekliğinin bozulmasına veya zarın yırtılmasına neden olabiliyor. Ayrıca yüksek ses, iç kulağa ulaşarak buradaki tüylü hücrelere zarar veriyor ve bu da geri dönüşümü olmayacak şekilde işitme kaybına neden olabiliyor” diyor. Genel olarak 85 desibelin üzerindeki seslere uzun süre maruz kalındığında kalıcı işitme kaybı geliştiğini vurgulayan Prof. Dr. Öz sözlerine şu örnekle devam ediyor: “85 desibelden bir elektrikli süpürgenin çıkardığı sesi anlayabiliriz. Özellikle ses şiddetinin 100 desibelin (çimen biçme makinesi sesi) üzerine çıkması durumunda çok kısa sürede bile işitme kaybı gelişebiliyor. Bu nedenle özellikle müzik dinlerken ses şiddetini artırmamak, 60 desibelin üzerine çıkmamak gerekir. Örneğin; bir kütüphanede nasıl ki başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde bir ses yüksekliğiyle konuşuyorsanız, dinlediğiniz müzik de o yükseklikte olmalıdır.”

Müzik dinlerken sık ara verin!

Müzik dinlerken ses şiddetini artırmamak kadar, bir saatten fazla aralıksız müzik dinlememenin de çok önemli olduğunu, bu nedenle müzik dinlerken sık ara verilmesi ve kulakların dinlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ferhan Öz diğer bir risk unsurunu ise şöyle anlatıyor: “Yüksek sesle müzik dinlemenin yanı sıra, özellikle gürültülü işyerlerinde uzun süre gürültüye maruz kalmak da iç kulağa ciddi zarar vermektedir. Bu nedenle gürültünün çok yüksek olduğu ortamlarda mümkünse iç kulağımızı korumak amacıyla kulak tıkacı kullanmaya özen göstermeliyiz.”

Kulak çubuğu kullananlar dikkat!

Kulaklarımızı tehdit eden önemli etkenlerden biri de, günümüzde kullanımı yaygın olan kulak çubukları! Dış kulak yolunu kulak çubuğu, kibrit ya da benzeri yabancı cisimlerle kaşımaya ya da temizlemeye çalışmanın dış kulak yoluna zarar verdiğini ve bunun sonucu olarak da dış kulak yolu enfeksiyonuna hatta kulak zarının yırtılmasına neden olabildiğini belirten KBB Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz “Travmaya bağlı kulak zarı yırtılmaları geçmişten bugüne aynı sıklıkta görülmeye devam ediyor. Kulaklarımızı kulak çubuğu ya da kibrit benzeri cisimlerle kaşımaktan ve temizlemeye çalışmaktan kaçınmalıyız” diyor.

Cerrahi tedavi gerekebiliyor!

Özellikle kış aylarında viral ya da bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonları ile alerjiye bağlı burun tıkanıklıklarının ödem oluşturarak orta kulak enfeksiyonuna, tedavide geç kalındığında ise kulak zarı yırtığına neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öz “Hastalarda kulak ağrısının ortaya çıkmasıyla birlikte antibiyotik kullanımına başlanılması hastalığın kısa sürede kontrol altına alınmasını sağlamakta ve komplikasyonları önlemektedir. Ancak orta kulak enfeksiyonları tedavi edilmediği taktirde kulak zarı yırtıkları kalıcı olur. Enfeksiyon kronikleşmişse ve uyguladığımız medikal tedavilere rağmen kulak zarı kendini onaramıyorsa cerrahi tedavi yapmak gerekebilir. Kulak zarı yırtığını; kıkırdak veya kişinin kendi vücudundan (örneğin; kulak arkasından) alacağımız bağ dokusu (fasya) ile mikroskobik veya endoskopik olarak tedavi edebiliyoruz” diyor.

İngiliz basınına özel Kars turu

Kış turizminin en yoğun zamanı olan sömestrden önce İngiliz basını “Kristal Kar” ile tanıştı. Kayak severlerin en popüler buluşma noktası haline gelen Duja Chalet, Sarıkamış ve Kars’ı Avrupa’da da tanıtmak için çalışmalarına başladı.

İngiliz basını Sarıkamış’ta

The Independent, Telegraph, Travel Weekly ve The Sun gibi İngiltere’nin önde gelen basın kuruluşlarının temsilcileri Duja Hotels ev sahipliğinde Sarıkamış’a düzenlenen geziye katıldı. Özellikle kış turizmi açısından çok önemli olan bu ziyaret sırasında basın mensupları Ani Ören Yeri, Peynir müzesi gibi bölgenin tarihi ve turistik noktalarını ziyaret ettiler. Çıldır gölünde atlı kızak ve Sarıkamış kayak pistini deneyimleyen basın mensupları 3 günlük programlarını tamamladı. Dünya’da sadece Alplerde bulunan kristal kar ve pistler, basın mensuplarının odak noktasındaydı.

Duja Hotels Satış ve Pazarlama Koordinatörü Volkan Gökay, sürdürülebilir Turizm’in en önemli parçası olan destinasyon pazarlamasının, büyüme stratejileri içinde büyük bir önem taşıdığını, İngiltere ile başlayan bu tanıtım faaliyetlerine diğer hedef bölgeleri için de devam ettireceklerini söyledi.

Sömester için özel hazırlıklar

Kars’ın en güzel lokasyonu Sarıkamış’ta yer alan Duja Chalet, lüks mimarisi ve sunduğu ayrıcalıklı dünyasıyla bambaşka bir konfor sunuyor. Dünyanın sayılı bölgelerinde bulunan kristal kar ve sarıçam ormanlarının büyüleyici manzarasında konumlanan, 25 km uzunluğa sahip 9 adet pist alanı ile unutulmayacak bir kayak deneyimi yaşayabilirsiniz. Kış boyunca çocuklar için kayak kampları ve kayak ile yeni tanışacak olanlar için ise temel kayak eğitimi almak mümkün. Otel İşletme Müdürü Serdar Gezgin, özellikle sömestr döneminde otellerin doluluk oranlarının %90 civarında olduğunu, tüm kayak severler ve kayak ile tanışmak isteyenler için, eğitim ve ekipmanlarını otelde temin edebileceklerini bildirdi.

Sefo ve Jako’dan düet

Rap müziğin sevilen iki ismi Sefo ve Jako yeni bir proje için tekrar bir araya geliyor.  2022 yılında yayınladıkları “Kördüğüm” düetiyle dinleyenlerden tam not almayı başaran ikili, yoğun geçen iki yılın devamında “Nar” ile müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Milyonlarca dinleyiciye ulaşan parçaları ve yakın arkadaşlıklarıyla dikkat çeken ikilinin yeni parçası “Nar”ın, söz ve müziği Sefo & Jako’ya aitken prodüktör koltuğunda ise Divxrse yer alıyor.

Mazhar Alanson’un yeni şarkısı dinleyicileriyle buluşuyor

Sözleri ve bestesi Mazhar Alanson’a ait olan “Biz Bu Yaşlarda Ağlarız” adlı şarkının düzenlemesini Ercan Saatçi yaptı. Mahzar Alanson’un yeni albümünde de yer alacak olan ‘Biz Bu Yaşlarda Ağlarız, 17 Ocak’ta Avrupa Müzik etiketi ile tüm dijital platformlarda yayımlanacak.

Sevginizi göstermek hiç bu kadar kolay olmamıştı!

14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor. Bu özel gün için çiftler hediye telaşına girdi bile. Hediye denince akla ilk gelen marka olan Evidea, Sevgililer Günü’ne özel birbirinden farklı hediye seçenekleri sunarak, sevgisini göstermenin en iyi yolunu arayanların yine yanında oluyor. Ev aksesuarlarından loş ışıklandırmalara, mum setlerinden romantik sofralara uyacak tabaklara kadar hem fonksiyonel hem de anlamlı pek çok hediye alternatifinin yer aldığı Evidea’da, aşkınızı anlatacak ve sevdiklerinizi mutlu edecek hediyeleri bulmak çok kolay!

Astım okul çağındaki her 7 çocuktan 1’inde görülüyor!

Astım dünyada ve ülkemizde çocuklarda en sık görülen kronik hastalıklardan biri. Dünyada her yıl milyonlarca çocuğa astım tanısı konuluyor. Ülkemizde de okul çağındaki her 7 çocuktan 1’inde astım görüldüğü belirtiliyor. Kış aylarında soğuk hava, grip gibi viral enfeksiyonlar, hava kirliliği ile kapalı ortamlarda artan hayvan tüyü, toz ve küf gibi alerjenler astımı tetikliyor. Bu nedenle, kış aylarında okul çağındaki çocuklarda daha yaygın görülen astım tedavi edilmediğinde veya kontrol altına alınamadığında çocuğun fiziksel aktivitelerini kısıtlayabiliyor ve okul performansını olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca sürekli tedavi gerektiren durumlarda psikolojik sorunlara da neden olabiliyor. Çocuklarda okul kaybı ve hastane yatışlarının önemli bir sebebi olan astımın belirtileri ise tedaviyle kaybolabiliyor. Ancak,  bu durum tüm çocuklar için geçerli olmuyor, hastalık kontrol edilmezse yaşam boyu sürebiliyor.  Acıbadem International Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, astımın kontrol altına alınmasında hekim, ebeveyn ile çocuğun işbirliği ve düzenli yapılan takiplerin büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “Doğru tedaviyle çocuklar yaşıtları gibi sosyal aktivitelere katılabilir ve okul hayatına sorunsuz devam edebilirler. Anne babaların dikkat etmeleri gereken en önemli nokta ise çocuk biraz  düzelince ‘iyileşti’ düşüncesiyle hemen ilaçları bırakmamak olmalı. Aksi halde hastalık ilerleyip kalıcı bir iz bırakabilir” diyor.

Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya

Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya

Çocuklarda astımın 4 önemli sinyali!

Astım, solunum yollarının kronik bir şekilde yüzeysel olarak iltihaplanması sonucu daralması ve aşırı duyarlılık göstermesiyle ortaya çıkan bir solunum hastalığı. Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, solunum yolunda enfeksiyon gibi çeşitli sebeplerle tahriş oluştuğunda gelişen belirtileri şöyle özetliyor:

  • Düzelmeyen öksürük
  • Sık sık nefes alma veya nefes alırken zorlanma
  • Hırıltılı solunum (vizing)
  • Efor sırasında ( özellikle koşarken veya spor yaparken) nefes almakta güçlük çekme veya hırıltı oluşması

Atakları önlemek için bu kurallara dikkat!

Çocuklarda astım; atopi (yani doğuştan yatkınlık), alerjenlere yoğun maruz kalma (ev tozu akarları, polenler, küf), evde sigara içilmesi, hava kirliliği ve sık geçirilen solunum yolu enfeksiyonları gibi etkenler nedeniyle oluşuyor. Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, astım ataklarının önlemesinde çocuğun ilaçlarını düzenli kullanmasının, sigara dumanından uzak kalmasının, okul ortamında ve servislerde toz ile hayvan tüyü gibi ortamlardan kaçınmasının ve kokulardan uzak kalmasının büyük bir önem taşıdığını söylüyor.

Okul yönetimini mutlaka bilgilendirin!

Hafif astımı olan çocuklar dahi bazen çok ağır astım atakları yaşayabiliyorlar. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bu nedenle öğretmenlerin ve okul  yönetiminin  mutlaka bilgilendirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Bu sayede okul yönetimi çocuğun sağlık durumu için acil müdahale gerektiğinde hazırlıklı olur ve doğru müdahalede bulunur. Ayrıca çocuğun tetikleyici ortamlardan kaçınabilmesi sağlanabilir. Bunların yanı sıra  çocuğa, örneğin spor derslerindeki aktivitelerin düzenlenmesi gibi özel düzenlemeler yapabilir” diyor.

Yaşına uygun olarak eğitim şart!

Okulda oluşabilecek astımla ilgili sorunları öneyebilmek için çocuğa, yaşına uygun olarak, astım hastalığı ve ilaçları hakkında bilgi vermenin son derece önemli olduğunu vurgulayan Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, “Çocuğa astım atağı geçirirse ne yapması gerektiği ve ilaçların doğru kullanımı mutlaka anlatılmalıdır. Bu bilgiler kendine olan güvenini artırır ve acil durumlarda paniğe kapılmasını önler” diye konuşuyor.

“Çocuğum iyileşti” düşüncesiyle ilacı asla bırakmayın!

Okul çağındaki çocuklarda gelişen astımın tedavisinde, her yıl grip aşısı dahil olmak üzere, genel koruyucu önlemlerin alınması büyük bir önem taşıyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, tedavinin çocuğun yaşı ve hastalığın seyri gibi etkenlere bağlı olarak planlandığını vurgulayarak, “Astımı uzun vadede kontrol altına almak için ‘kontrol edici’ ilaçlara başvurulmaktadır. Ayrıca atak sırasında semptomları hafifletmek amacıyla hızlı etki gösteren ilaçlar verilmektedir. Tedaviden etkin sonuç alınabilmesi için ilaçların doğru şekilde ve zamanında kullanılması, çocuğun hastalığı konusunda eğitilmesi, düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi ve tetikleyici faktörlerden uzak durması gerekmektedir. Doktorun önerilerine uyulması çok önemlidir. Örneğin, çocuk biraz  düzelince, anne babalar ‘çocuğum iyileşti’ düşüncesiyle ilaçları asla bırakmamalıdır. Aksi halde hastalık ilerleyip kalıcı bir iz bırakabilir” diyor.