Yazılar

Aşk yeniden mi?

Aşk yeniden mi?

Cem Yılmaz ile Serenay Sarıkaya, sürpriz ilişkilerinden sonra yeni aşklara yelken açsa da mutlulukları uzun soluklu olmadı.

Bir etkinlikte tesadüfen karşılaşan eski sevgililer, Yılmaz’ın “Hayatım” diye seslenmesinin ardından bir anda koyu sohbete daldı. İkili, “Aşk yeniden mi?”  başladı sorularını akla getirdi.

Cem Yılmaz, akşam bir tiyatro oyununu izlemeye gitti. Serenay Sarıkaya’da o anlarda geçtiğimiz gün tekrar başlayan Alice Müzikali için sahnedeydi. İkili, oyunların bitimiyle after parti etkinliğinde tesadüfen karşılaştı.

Arkadaşları ile sohbet eden komedyen, bir ara Serenay Sarıkaya’ya doğru dönerek, “Hayatım” diye seslendi. Güzel oyuncu ise “Hayatım mı?” karşılığını verdi ve gülerek eski sevgilisinin yanına gitti. Koyu bir sohbete dalan ünlü isimler, daha sonra etkinlikten ayrı ayrı ayrıldı.

Cem Yılmaz soruları karşısında şoka uğrayan 30 yaşındaki güzel, “Arkadaşlar oyundan geldim, yorgunum” diyerek konuyu geçiştirmeyi tercih etti.

Cem Yılmaz soruları karşısında şoka uğrayan 30 yaşındaki güzel, “Arkadaşlar oyundan geldim, yorgunum” diyerek konuyu geçiştirmeyi tercih etti.

Aygül’ün gecesi

Aygül’ün gecesi

Başarılı şarkıcı Deniz Aygül,  Ataşehir Watergarden’daki Endoff’da sahne aldı. Programına Simge’nin “Aşkın Olayım” şarkısı ile başlayan Aygül, birbirinden güzel ve hit şarkıları seslendirdi. Kendisini dinlemeye gelen sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatan Deniz Aygül, programını alkışlar eşliğinde sonlandırdı.

Derya Bedavacı klasiği

Derya Bedavacı klasiği

Arabesk müzik yorumcularından Derya Bedavacı, Ataşehir Muamma Plus’da sahne aldı. Geleneksel hale gelen arabesk gecelerinin bu haftaki sahnesinde hayranlarına birbirinden güzel şarkılarını söyleyen başarılı sanatçı, gecenin ilerleyen saatlerinde sevilen şarkılarını, müzikseverlerle beraber koro oluşturarak söyledi.

Yaklaşık 1.5 saat süren performansını alkışlar eşliğinde noktalayan Bedavacı, misafirlerinin yoğun isteği üzerine iki kez sahneye geri dönerek, ‘Ama Geçecek’, ‘Affet’, ‘Bana Bunu Yapma’ ve ‘Kalbimi Kırıyorlar Anne’ şarkılarına bis yaptı.

Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor!

Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor!

Birçok insan tarafından kadına yönelik şiddete tepki gösterilse de dünyada ve ülkemizde sonu gelmemektedir. Peki, insandaki bu şiddet duygusunun sebepleri neler olabilir? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji bölümünden Uzm. Kln. Psk. Tuğçe Dabağer Dilek, önemli bilgiler verdi.

Pause Dergi

Uzm. Kln. Psk. Tuğçe Dabağer Dilek

Günümüzde kadına yönelik şiddet artmaya devam ediyor

Kadına yönelik şiddet her toplumda var olan ve şiddetini giderek arttıran bir durumdur. Yapılan çalışmalara göre, gelişmiş ülkelerde her iki kadından birisi yaşamlarının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır. Dile getirilmeyen psikolojik şiddetin olduğunu da varsayarsak bu oran her geçen gün daha da yükselmektedir.

Şiddetin altında yatan sebepler psikolojik travmalar

Toplumda var olan sevgisizlik, güvensizlik şiddetin temellerini oluşturan ana problemlerdendir. Şiddetin ortaya çıkmasında, psikolojik faktörler ile çevre arasındaki etkileşim oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Sosyal iletişimin yeterli derecede sağlanmadığı, sevgisizliğin hakim olduğu, bireylerin birbirlerine güvenmediği, toplumsal eşitsizliğin olduğu ve erkeğin iktidar baskısını kadın üzerinde uygulama çalıştığı bir ortamda şiddet devreye girmektedir. Çocukluk döneminden itibaren uzun bir süre şiddete maruz kalan bireyler yetişkinlikte bir takım ruhsal sorunları ve travmaları da beraberinde getirmektedir. Erkek bireyler çocukluk döneminde deneyimledikleri acizlik, aşağılanma ve çaresizlik duyguları ile şiddet duygusunun tohumlarını atarken, kadınlar da kendilerine uygulanan şiddete bilinçli ya da bilinçsiz olarak boyun eğerler.

Şiddet, şiddeti doğuran kısır bir döngüdür

İnsanlarda saldırganlık ve şiddet öğrenilmiş bir davranış kalıbı olarak karşımıza çıkar. Hepimizin içinde var olan öfke duygusu toplumdan öğrenilenlere göre şekillenip dönüştürülür. Yapılan araştırmalar, çocukluğunda şiddete maruz kalan ya da ebeveynler arasında şiddet öyküsü olan bireylerin, yetişkinlik döneminde daha fazla şiddete başvurduğunu söylemektedir. Çocuk çevresindeki bireylerin her davranışını taklit etmekte, öğrenmekte ve bunu zamanla pekiştirmektedir. Dolayısıyla, kadına şiddetin normal olarak algılandığı bir toplumsal çevreden yetişen bir bireyin şiddeti daha normalleştirdiğini söyleyebiliriz. Coğrafi sınırları aşan, tüm toplumların ortak sorunu olan kadına yönelik şiddet adına verilen her mücadele ve iyileşme, kadınların daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı oluşturmasına yardımcı olacaktır.

Bu sebeple, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, kadına yönelik şiddetin önlenerek kadın haklarının korunmasını, dünyada ve ülkemizde tüm kadınların, sağlıklı ve sevgi dolu, hiçbir şiddete maruz kalmadan yaşamasını temenni ediyorum.

Kum’dan yeni şarkı “Bize Göre Değil Aşk”

Kum’dan yeni şarkı “Bize Göre Değil Aşk”

Kum, yeni şarkısı “Bize Göre Değil Aşk”ı Universal Music Türkiye etiketiyle yayımladı. Şarkılarında farklı sound’ları bir araya getirerek türler arasında geçişler yapabilen yetenekli sanatçı, “Bize Göre Değil Aşk” ile alternatif hip-hop sahnesindeki başarısına ek olarak alternatif rock sahnesinde de iddialı olacağının sinyalini veriyor.

Jabbar’ın “Sonbahar”ı

Jabbar’ın “Sonbahar”ı

Jabbar’ın yeni şarkısı “Sonbahar”, Universal Music Türkiye etiketiyle yayımlandı. Başarılı sanatçının karakteristik vokaline eşlik eden gitar melodileriyle sonbaharın son günlerinde dinleyiciyi etkisi altına alacak olan yeni şarkının sözleri Can Hakan Kınalıkaya’ya, bestesi Barış Soydan’a, düzenlemesi ise Jabbar ve Safa Hendem’e ait.

A.F. Steadman “Skandar ve Unicorn Hırsızı”

A.F. Steadman “Skandar ve Unicorn Hırsızı”

Yetenekli bir çocuk, onun tek boynuzlu atı ve fırtınalı, büyülü bir dünya hakkında sürükleyici bir hikaye: Epsilon, A.F. Steadman’ın fantastik serisinin ilk kitabı Skandar ve Unicorn Hırsızı’nı Türkiye’deki okurlarla buluşturdu!

Unicornların daha önce hiç anlatılmamış destansı hikâyelerine hayat veren Skandar ve Unicorn Hırsızı, sıradışı kahramanlar, unutulmaz dostluklar, görkemli element sihirleri ve nefes kesici yarışlarla dolu bir maceranın kapılarını aralıyor.

Hayatınızı kolaylaştıracak uygulama

Hayatınızı kolaylaştıracak uygulama

Uygulama üzerinden hizmet vermeye başlayan YAPP’ın Istanbul MORINI’de gerçekleşen lansman partisi katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.

İster tamir ve tadilat ister randevulu şekilde iç mimarlık alanında hizmet alabileceğiniz YAPP uygulamasının çıkış noktası yıllarca Türkiye’nin en büyük kamu, kurum, kuruluş ve özel şirketlerine verilen inşaat hizmetlerine dayanıyor. Şirketin Kurucu ortaklarından Ömer Öziskender ve Taner Tekin’in ‘Sektörde yıllardır kamu, kurum ve kuruluşlarına verdikleri hizmeti gelişen ve değişen dünyada dijitale taşıyarak insanların hayatlarını kolaylaştırmayı hedeflediklerini’ belirttikleri konuşmayla başlayan lansman partisinde katılımcılar konuşmanın ardından uygulamayı inceleyip sahne performansları eşliğinde eğlenceli saatler geçirdi.

 

 

 

 

 

 

Tarih tekrar canlanıyor

Tarih tekrar canlanıyor

Hyundai, 1974 yılında Giorgetto Giugiaro tarafından tasarlanan etkileyici Pony Coupe konseptini yeniden inşa etmek için İtalyan tasarım firması GFG Style ile bir iş birliği yaptı.

Tasarım firmasının sahibi olan baba ve oğul Giorgetto ve Fabrizio Giugiaro, yıllar önce otomotiv endüstrisine kazandırdıkları modeli, tekrar hazırlayacak olmanın haklı gururunu yaşıyor. Giorgetto ve Fabrizio Giugiaro ile birlikte çalışacak olan Hyundai Motor Grubu Global Tasarım Merkezi Başkanı SangYup Lee ve Kreatif Direktörü Luc Donckerwolke, Hyundai’nin marka kimliğine ve tarihine katkıda bulunacak.

Neredeyse yarım asır önce işbirliği yapan Hyundai ve Giugiaro, markanın ilk bağımsız modelini ve aynı zamanda Kore’nin ilk seri üretim otomobilini tasarlama konusunda çalışmalara başlamıştı. O zamanlar Kore’de araç tasarımı ve stil yeteneği olmadığından ünlü İtalyan Giugiaro’yu tasarım planları yapması için göreve getiren Hyundai, biri coupe olmak üzere beş farklı prototip inşa etmek tüm yetkileri kendisine devretmişti. Kama tarzı burun, dairesel farlar ve origami benzeri geometrik çizgileri ile o dönem büyük sükse yapan Pony Coupe, Kuzey Amerika ve Avrupa pazarı için tasarlanmıştı. Ancak, 1981’de yaşanan küresel ekonomik kriz sebebiyle seri üretime geçemedi.

Konsept o zamanlar tamamlanmamış bir rüyayken, Hyundai, beş kapılı Pony modelini 1975’ten 1990’a kadar satışa sunarak özellikle Kore otomotiv endüstrisinin başlamasına yardımcı oldu.

Hyundai, 2019 yılında tanıttığı “45” adlı konseptinde de bu efsanevi modelden etkilendi ve bu projenin tasarımını çok değiştirmeden IONIQ 5 adıyla seri üretim bandına aldı. Ayrıca Hyundai, 2021’de de orijinal Pony üretim otomobilini restomod elektrikli araç konsepti olarak yeniden yorumladı. Hyundai, bu özel mirası devam ettirmek için geçtiğimiz aylarda da N Vision 74 Coupe konseptini tanıtmış ve özellikle performans tutkunlarını fazlasıyla heyecanlandırmıştı.

Influenza’dan korunmanın etkili yolları!

Influenza’dan korunmanın etkili yolları!

Havaların iyice soğuduğu bugünlerde virüsler de tam anlamıyla kol geziyor! Özellikle kapalı ortamlarda bulaş riskinin çok kolay olması nedeniyle çocukların en sık karşılaştığı hastalıkların başında Influenza (A) yani domuz gribi geliyor.  Acıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “Son günlerde ani başlayan yüksek ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve kas ağrıları gibi şikayetlerle polikliniklere yoğun başvurular yaşanıyor. Influenza virüsü genelde solunum yoluyla bulaştığından gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda bulaş riski son derece yüksek. Kreş ve okul çağındaki çocuklarda ortak kullanım alanları da bulaşma riskini oldukça artırıyor” diyor. Influenzanın kronik hastalığı olanlarda ve 2 yaş altındaki çocuklarda daha ağır seyrederek alt solunum yolu enfeksiyonlarına ve hastane yatışlarına dek ciddi sorunlara yol açabildiğini vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş, influenza hakkında bilinmesi gereken 7 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Pause Dergi

Dr. Betül Sarıtaş

  • En sık solunum yoluyla bulaşıyor

Domuz gribi olarak da adlandırılan Influenza-A virüsünün en sık solunum yoluyla bulaştığını vurgulayan Dr. Betül Sarıtaş şöyle konuşuyor: “Hapşırma ve öksürme sonrası virüsler 30-40 dakika boyunca havada asılı kalabiliyor ve bir metreden daha uzaktaki kişileri de enfekte edebiliyor. Influenza-A virüsü bulaştıktan sonra özellikle ilk 2 gün olmak üzere 5-10 güne kadar bulaştırıcılık devam edebiliyor.”

  • Hastalık 4 gün sonra ortaya çıkabiliyor!

Hem hayvanları hem de insanları enfekte edebilen Influenza-A, günümüze kadar genetik değişiklikler göstererek tarihte bilinen birçok pandemiye (İspanyol gribi, Asya gribi, Hong-Kong gribi) neden olan bir virüs. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “İnfluenza salgınları genelde ekim aylarında görülmeye başlar, ocak-şubat aylarında en üst seviyeye ulaşır ve mart-nisan aylarında sıklığı giderek azalmaya başlar. Son günlerde çok sık görülen Influenza-A virüsü çocuğa bulaştıktan sonra hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması 1-4 gün arasında değişiyor” diyor.

  • Bu belirtilerle kendini gösteriyor!

Ani başlayan yüksek ateş, halsizlik, yaygın kas ağrıları, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürük influenza virüsünün en önemli belirtilerini oluşturuyor. Dr. Betül Sarıtaş, özellikle 5 günden uzun süren ateşi olan çocuklarda anne ve babaların gelişebilecek komplikasyonlar açısından dikkatli olmaları ve mutlaka bir çocuk hekimine başvurmaları gerektiğini vurguluyor.

  • Dikkat! Test negatif çıksa da!…

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş “Bu şikayetlerin varlığında burundan sürüntü alınarak hızlı bir şekilde influenza testi yapılabiliyor. Testin pozitif gelmesi tanı koydururken, negatif gelmesi ise kesin bir şekilde hastalığın olmadığı anlamına gelmiyor. Tedavi edilmeyen influenza hastalarında yüzde 15-50 oranında orta kulak iltihabı gelişebiliyor. Aynı zamanda hastalığın seyrinde zatüre, astım hastalarında astımın tetiklenmesi, krup, ateşli nöbetler ve nadir de olsa ataksiler görülebiliyor. Bu nedenle çocukların iyi gözlemlenmesi ve gerektiğinde zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerekir” uyarısında bulunuyor.

  • Gelişigüzel antibiyotik vermeyin!

Influenza testi pozitif çıkan hastalarda antiviral tedaviye ilk 48 saat içinde başlanması gerektiğini belirten Dr. Betül Sarıtaş şöyle konuşuyor: “Influenza virüs enfeksiyonu olduğu için özellikle antibiyotik kullanılmıyor. Hastalık ilerleyip bakteriyel enfeksiyon eklenirse antibiyotik kullanılabiliyor. Bu nedenle aileler hekime danışmadan gelişigüzel antibiyotik vermekten mutlaka sakınmalıdır. Bununla birlikte bol bol sıvı tüketilmesi, yatak ıstırahati, hastanın odasının sık sık havalandırılması, uyku düzeni ve sağlıklı beslenmenin aileler tarafından desteklenmesi çocukların iyileşme sürecini hızlandırır. Aileler hekim önerilerini dikkate almalı ve gelişigüzel vitamin takviyelerinden de kaçınmalıdır.”

Pause Dergi

  • Influenza’dan korunmak için bu önerilere dikkat!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Sarıtaş hastalıktan korunmanın yolları ile ilgili olarak “Influenzadan korunmada en etkili yöntem aşılanmadır. Ülkemizde 6 ay üzerindeki tüm çocuklar aşılanabilmektedir. Özellikle risk grubundaki, bağışıklığı düşük ve kronik hastalığa sahip olan çocukların aşılanması büyük önem taşımaktadır. Influenza aşısının her sene tekrarlanması gerekir. Bulaşmayı önlemek için grip olanlarla yakın temastan kaçınılmalıdır. Hasta kişilerin bulunduğu ortamda maske takılmalı, öksürme ve hapşurma durumlarında ağız ve burun mendil ile kapatılmalıdır. Hijyen kurallarına mutlaka uyulmalı, yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalı, eller gün içinde yüze sürülmemelidir” diyor.

  • Bu tür yanlışlardan kaçının!

Anne babaların grip olan çocuklarını okula göndermemeleri gerektiğini vurgulayan Dr. Betül Sarıtaş, bu sayede hem virüsün bulaş riski nedeniyle başka çocuklara zarar verilmeyeceğini hem de ıstırahatın şart olduğunu söylüyor. Bazı ailelerin influenza aşısının civa içerdiği düşüncesi ile çocuklarına aşı yaptırmaktan kaçındığına da dikkat çeken Dr. Betül Sarıtaş “Ancak influenza aşısı civa içermemektedir. Aynı zamanda yumurta alerjisi olan çocuklarda da  influenza aşısı uygulanabilmektedir. Bu nedenle anne babaların hekim önerisi ile çocuklarına aşı yaptırması onların kış ayları boyunca korunmasında çok etkili olacaktır” diye konuşuyor.