Yazılar

Tüp bebek tedavisinde annenin yaşı çok önemli!

Tüp bebek tedavisinde annenin yaşı çok önemli!

Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan tüp bebek tedavisi infertilite problemi olan çiftlerde en etkin tedavi koşulları olarak yerini koruyor. Bu yöntemde başarı; kadının yaşı, yumurta rezervi, laboratuvar ve embriyo transferinin kalitesi başta olmak üzere, pek çok faktöre bağlı oluyor. Bu nedenle tedavinin başarısıyla ilgili net bir oran verilemese de, ülkemiz günümüzde tüp bebek konusunda Avrupa’nın ve dünyanın sayılı merkezleriyle rekabet eder durumda. Ancak tüp bebek tedavisi hakkında toplumda doğru sanılan hatalı bilgiler ve bu doğrultuda hareket edilmesi tedavideki başarı oranını düşürebiliyor. Acıbadem International Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum /Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, infertilite sorunu yaşayan çiftlerin çevrelerinden ve sosyal medyadan edindikleri bilgilerle hareket etmekten kaçınmaları gerektiğine dikkat çekerek, “Örneğin toplumda, tüp bebek tedavisiyle ileri yaşta da kendiliğinden hamile kalınabileceğine yönelik hatalı bir kanı var. Çiftler bu hatalı bilgi nedeniyle hekime geç başvurdukları için hamilelik şansı düşebiliyor. Zira tüp bebek tedavisinden başarılı sonuç alınmasındaki en önemli etken, kadının yaşı oluyor. Örneğin, 35 yaş altında olan ve 4 yumurtası bulunan anne adayında başarı şansı, 7-8 yumurtası olan 40 yaşındaki anne adayından daha yüksektir.  Bu nedenle kadının yaşı 35 ve üzerinde ise doğal yoldan hamilelik için en fazla 6 ay beklenmesi gerekirken,  bu süre 40 yaş üzerinde 3 ay ile sınırlandırılmalı ve süre sonunda hamilelik oluşmadıysa zaman kaybedilmeden hekime başvurulmalıdır” diyor.  Kadın Hastalıkları ve Doğum / Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, toplumda tüp bebek tedavisi hakkında doğru sanılan 10 hatalı bilgiyi anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Dr. Çağlar Yazıcıoğlu

Dr. Çağlar Yazıcıoğlu

Tüp bebek tedavisi oldukça ağrılı bir tedavi yöntemidir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisi yumurta ve spermin vücut dışına alınarak mikroenjeksiyonla birleştirilmesi ve oluşturulan embriyonun rahim içine yerleştirilerek hamilelik elde edilmesi olarak özetlenebilir. Tedavide kullanılan ilaçlar yumurtalıklarda biraz büyüme yapabiliyor ve buna bağlı olarak hafif bir hassasiyet oluşabiliyor. Yumurta toplama işlemleri de anestezi altında yapıldığı için ağrı sorunu yaşanmıyor. İşlem sonrasında da ağrı oluşmuyor, sadece kısa süre baskı ve dolgunluk hissi gelişebiliyor.

Embriyonun kalitesi iyi ise kesin hamilelik olur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, embriyonun kaliteli olması hamileliğin mutlaka oluşacağı anlamına gelmiyor. Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Embriyonun görsel kalitesi tüp bebek tedavisinde tabi ki en önemlisidir, ancak transfer tekniği, embriyonun genetik yapısı, rahim yapısı ve kalınlaşması da diğer önemli parametrelerdir. Tüp bebek tedavisinde, önemli günlerdeki hormon seviyeleri de göz önüne alınması gereken faktörlerdendir” diye konuşuyor. Bazen hastaya daha iyi bir embriyo transferi yapılsa dahi hamileliğin oluşmayabileceğine işaret eden Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Ancak bir sonraki tedavide fenotipik yani görsel olarak biraz daha düşük kalitede embriyo transfer edildiğinde hamilelik gelişebiliyor. Burada embriyo genetiğinin belirleyici olduğu düşünülüyor” diyor.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar kilo aldırır! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisi sırasında artan östrojen ve progesteron hormonlarının vücutta su tutucu etkileri olabileceği için ilaçlar geçici bir ödeme yol açabiliyor ancak kilo alımına sebep olmuyorlar.

İlk tüp bebek denemesi genellikle başarısızlıkla sonuçlanır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavisi optimum özenle yapıldığında ilk denemede hamilelik oluşabiliyor. Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Tüp bebek yönteminde başarıyı kaçıncı deneme olduğu değil, başta anne adayının yaşı olmak üzere, pek çok faktör belirliyor” diyerek, şöyle devam ediyor: “Tedavide özen gösterilmesi gereken konu, sigaranın bırakılması, obezite kontrolü, uyku düzeni ve varsa vitamin eksikliklerinin giderilmesi gibi ön hazırlıkların yapılmasıdır. Şayet gerek görülürse, yumurta ve sperm kalitesinin öncü tedavilerle artırılmaya çalışılması faydalı olabiliyor.”

Embriyo transfer gününden itibaren sigara içilmemesi yeterlidir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Sigaranın en çok toksik etki gösterdiği hücrelerden biri de üreme hücreleridir. Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, bu nedenle özellikle önceki denemede sonuç alamamış veya embriyo gelişim süreçlerinde sorun yaşamış olan çiftlerde sigaranın mutlaka tedaviden 2-3 ay önce bırakılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Aşırı kilolu olmak tüp bebek tedavisinin başarısını etkilemez. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Obezite ve diyabet, tüp bebek tedavisinde sonuçları olumsuz etkiliyor. Yapılan bir meta-analizde; tüp bebek tedavilerinde BMI>30 olan kadınlarda canlı doğum oranlarının obezite sorunu olmayan kadınlara göre daha düşük olduğu ortaya konmuş. Ayrıca infertil kadınlarda, diyabetik olmayanlara göre, yumurta rezervi ve hamilelik oranlarının azaldığını gösteren çalışmalar mevcut.

Dr. Çağlar Yazıcıoğlu

Embriyo transferinden sonra sürekli yatmak gerekir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek tedavilerinde embriyo transferi sonrasında yatak istirahatinin faydalı olmadığı, tam aksine anksiyete ve stres mekanizmaları nedeniyle negatif etkiler oluşturabileceği bilimsel meta-analizlerle kanıtlanmış.

Menide spermi olmayan erkeklerin şansları yoktur! YANLIŞ!

DOĞRUSU: 3-4 aylık tedavi sonrasında bazen doğrudan sperm çıkışı sağlanabilirken, bazı erkeklerde de mikrotese yöntemiyle, yani menisinde spermi olmayan erkeklerin testisinden mikroskop altında sperm alma işlemiyle sınırlı sayıda sperm elde edilebiliyor. Bu spermlerle tüp bebek tedavisi uygulanabiliyor ve hamilelik elde edilebiliyor.

Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen bebekler genellikle anomalili doğar. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen bebeklerin normal gebeliklerden farkı yoktur. Aksine, tüp bebek tedavisinde yapılan araştırmalar ve genetik testler anomalili bebek ihtimalini en aza indiriyor.

Histerosalpingografi (HSG) ile tüplerin durumu kesin olarak belirlenemez. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Rahim tüp filmi çekimi sırasında tüplerde spazm oluşabiliyor ve açık olan tüpün kapalı görünmesine yol açabiliyor. Selektif salpingografi yöntemiyle çekilen Histerosalpingografi (HSG) yönteminde ise tüp girişinden kateter yardımıyla sıvı verilerek net bilgi elde edilebiliyor.

Her 7 çiftten biri tüp bebek tedavisine başvuruyor!

Her 7 çiftten biri tüp bebek tedavisine başvuruyor!

Dünyada ve ülkemizde obezite, stresli yaşam koşulları ve sigara kullanımı gibi etkenler nedeniyle infertilite sorunu yaşayan çiftlerin sayısı giderek artıyor. Öyle ki ülkemizde 7 çiftten biri doğal yollarla hamilelik oluşmadığı için tüp bebek tedavisine başvuruyor. Tüp bebek yönteminde baş döndürücü hızla yaşanan gelişmeler sayesinde bazı çiftler yapılan ilk transfer işleminden sonra bebeklerini kucaklarına alabiliyor. Ancak bazılarında ise tedavi başarısızlıkla sonuçlanabiliyor. Gebelik elde edilmediğinde çiftler hayal kırıklığına uğrayarak, tedaviyi bırakabiliyor. Acıbadem International Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, günümüzde tüp bebek tedavisinin inferlititede en etkin tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Aslında tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında buna yol açan etkenler belirlenir ve doğru yöntemler uygulanırsa, çiftlerin çocuk sahibi olma şansları büyük oranda artıyor. Sorunun yumurtadan mı, spermden mi, rahimden veya tüplerden mi kaynaklandığını belirleyip, yeni tedavi öncesi hazırlık yaparak tedaviye başlamak kritik öneme sahiptir” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran etkenleri anlattı, önemli önerilerde bulundu.  

Dr. Çağlar Yazıcıoğlu

Tedavi için gecikmemek

Tüp bebek tedavisinin başarısını belirleyen en önemli etken kadının yaşı oluyor. Zira, kadınlarda üreme yeteneği 20-40 yaş arasında en yüksek seviyedeyken, 40 yaşından sonra hızlı bir şekilde düşüyor. Dolayısıyla tüp bebek yönteminde gecikmemek tedavinin başarısında kilit rol oynuyor.

Yumurta rezervine dikkat

Yumurta sayısı kadın yaşından sonra tedavi başarısını belirleyen en önemli 2. faktörü oluşturuyor. İyi yumurtalık rezervine sahip kadınlarda, yumurta sayısının normalde her bir yumurtalıkta 7-8 civarında olması bekleniyor. Yumurta sayısı azlığında anti-müllerian hormonunun seviyesi düşüyor. Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Yumurtalık rezervi düşük olduğunda, genç yaşta olsalar bile anne adaylarının tüp bebek tedavisine başvurmaları gerekiyor. Bebek planını ertelemek durumunda olan anne adaylarının da embriyo ya da yumurta dondurma işlemini yaptırmalarında fayda var” diyor.

Kaliteli yumurta ve sperm seçmek

Kaliteli yumurta geliştirmek, kaliteli sperm seçmek, kaliteli embriyo oluşturmak ve iyi yapılan bir transfer, yüksek hamilelik oranını sağlayan en önemli etkenleri oluşturuyor. Zira, kaliteli embriyolar sayesinde hamilelik şansı yüksek oranda artıyor.

Rahim filmi (HSG) önemli

Tüplerde sıvı (hidrosalpinx) veya polip, perde gibi rahim içi sorunlar, embriyo kaliteli de olsa hamileliği engelleyebiliyor ya da düşüklere sebep olabiliyor. İyi çekilmiş rahim tüp filmi bu sorunların tespitinde büyük önem taşıyor.

Üreme organı hastalıklarına dikkat!

Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi öncesinde, tüplerde sıvı varsa, rahime sıvı akmaması için tüpler laparoskopiyle kapatılıyor. Rahimde polip, perde ve yapışıklık gibi sorunlarda da rahim içi dokuya zarar vermemeye özen gösterilerek histeroskopi (vajinal yoldan girilerek kamera ile endoskopik olarak yapılan kesisiz ameliyat) operasyonu gerekebiliyor.

Dr. Çağlar Yazıcıoğlu

Genetik analiz yapmak

Tekrarlayan tüp bebek denemelerinin bir başka önemli sebebi ise eşlerde görülen ancak bulgu vermeyen genetik anomaliler olabiliyor. İhtiyaç halinde embriyolardan biyopsi alınıyor. Tek tek dondurulan embriyolardan kromozomları sağlıklı olanları belirleniyor ve rahim hazırlanıyor. Ardından genetik olarak sağlıklı embriyo çözülerek transfer yapılıyor.

İltihaplanmayı gidermek

Vücutta oluşan ve toplumda iltihaplanma olarak bilinen inflamasyon, tüp bebek tedavisinde başarı şansını düşüren bir başka önemli faktörü oluşturuyor. İnflamasyon, mikrobik ya da mikropsuz toksik etkenlere karşı vücudun kendisini korumaya yönelik savunma cevabıdır. Ancak inflamasyon sürekli devam ettiğinde doku ödemi ve yangısal reaksiyon nedeniyle vücuda zarar veriyor. Erkekte ve kadında üreme hücreleri de bundan ciddi anlamda etkileniyor. Sonuç embriyo kalitesine yansıyor. Dolayısıyla tüp bebek yönteminden yüksek başarı elde edilmesi için inflamasyonun mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.

Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek

Obezite, sigara ve kalitesiz uyku gibi etkenler de tüp bebek tedavisinde başarıyı önleyebiliyor. Dolayısıyla çiftlerin sigarayı bırakmaları, sağlıklı beslenerek fazla kilolarından kurtulmaları, düzenli spor yapmaları, uyku hijyeni sağlamaları ve antioksidan desteğiyle vücuttaki inflamasyonu azaltmaları, sperm ile yumurtanın kalitesini artırabiliyor. Bu sayede kaliteli embriyo gelişimi ve hamilelik şansı önemli oranda artabiliyor.

Sperm DNA hasarı varsa!

Erkeklerde özellikle aşırı sigara kullanımı, yüksek ısıya maruz kalmak, ortamdaki kimyasal maddeler, bazı hastalıklar nedeniyle kullanılan ilaçlar, kemoterapi ile radyoterapi gibi etkenler spermlerde DNA hasarına yol açabiliyor. Tüp bebek tedavisinde başarıyı artırmak için yüksek sperm DNA hasarı varlığında sigarayı bırakmak, vücut yağ oranını azaltmak, enfeksiyon varsa tedavi etmek, antioksidan kullanmak ve hormonal regülasyon sağlamak embriyonun kalitesi ile tedavi başarısını belirgin olarak artırıyor.

Enfeksiyonları tedavi etmek

Bazı bulgu vermeyen trikomonas ve üreoplazma gibi üreme enfeksiyonları da sperm kalitesini olumsuz etkiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Bu etkenlerin genital panel PCR testiyle tespit edilip tedavi öncesinde giderilmesi, özellikle başarısız denemeleri olan çiftlerde kaliteli sperm ve kaliteli embriyo gelişimi açısından önemli oluyor” diyor.