Yazılar

Dikkat! Bu hatalar varise davetiye çıkarıyor!

Solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere pek çok hastalığın yaygınlaştığı sonbahar ve kış ayları, bazı hastalıkların tedavisinde ise en uygun dönem olarak karşımıza çıkıyor. Acıbadem Kadıköy (Dr. Şinasi Can) Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, bu dönemin, konforunu hem de iyileşme hızını olumlu yönde etkiliyor” diyor. Ülkemizde ve dünya genelinde kadınlarda 4 kat daha fazla varis hastalığı görüldüğünü ve son yıllarda sorunun hızla yaygınlaştığını vurgulayan Dr. Özgen, varise karşı etkili önlemleri anlattı, tedaviye yönelik önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Bacak toplardamarlarındaki kapakçıkların görevini yerine getirememesi sonucu damar yapısının bozulup genişlemesiyle oluşan varis hastalığı, hem ağrıya yol açması hem de estetik açıdan rahatsız edici görünümü nedeniyle tıbbi ve kozmetik bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Acıbadem Kadıköy (Dr. Şinasi Can) Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen “Varis toplardamarlarda oluşan ciddi bir fonksiyon bozukluğudur. Bacaklarda damarlarda belirginleşme, ağrı, şişlik, yanma, kaşıntı ve gece krampları gibi belirtilerle kendini gösterir. Tedavisi geciktirildiğinde damar yapısındaki bozulma ilerleyerek bacaklarda geri dönüşü olmayan ödem, ciltte renk değişikliği ve venöz ülser olarak bilinen lezyonlar meydana gelebilir. Bu nedenle erken dönemde teşhis ve tedavi çok önemlidir” diyor.

Dr. Ayça Özgen

Dr. Ayça Özgen

Sonbahar ve kış ayları tedavide avantaj sağlıyor

Özellikle sonbahar ve kış dönemlerinin varis tedavisi açısından son derece ideal olduğunu vurgulayan Dr. Özgen, şöyle konuşuyor: “Sonbahar ve kış ayları hem hastaların yaşam konforunu bozmadan tedavi yapmamıza olanak tanıyor, hem de daha hızlı sonuç almamızı sağlıyor. Bu fırsatı değerlendirmek, sağlıklı ve estetik bacaklara giden ilk adımdır. Lazer, köpük (skleroterapi) ve radyofrekans gibi modern varis tedavi yöntemleri sonrası bir süre varis çorabı kullanılması gerekir. Ayrıca varis işlemleri sonrası hastanın cilt yapısına da bağlı olarak ciltte iyileşme süresini de unutmamak gerekir. Soğuk havalarda bu süreç, hem daha konforlu geçer hem de damarlar sıcağa göre daha hızlı toparlanır. Ayrıca güneş ışığının azaldığı bu mevsimlerde ciltte leke riski de minimuma iner.”

Bu belirtiler varsa…

KVC Uzmanı Dr. Ayça Özgen, bacaklarında görünür damarlar, dolgunluk hissi veya ağrı gibi belirtileri olan kişilerin zaman kaybetmeden bir kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurmaları gerektiğini belirterek, varisin sadece görsel bir sorun olarak görülmesinin büyük bir hata olduğunu, tedavi edilmediğinde ciltte renk değişiklikleri, yaralar ve hatta pıhtı oluşumu gibi ciddi komplikasyonlar gelişebildiğini vurguluyor.

Varise karşı 8 etkili önlem!

Varisin genetik yatkınlıktan kaynaklansa da günlük yaşam alışkanlıklarımızın da bu sorunu belirgin şekilde tetikleyebildiğini vurgulayan Dr. Özgen, kaçınılması gereken hataları ve alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor;

  • Uzun süre ayakta kalmayın

Özellikle uzun süre sabit pozisyonda ayakta çalışmak bacak damarlarını sürekli basınç altında bırakır. Bu da varis riskini artırır. O nedenle uzun süre ayakta kalmamaya özen gösterin. Fırsat buldukça bacaklarınızı kalp seviyesinin üstüne kaldırarak dinlendirin.

  • Hareketsizlikten kaçının

Masa başında uzun süre, kesintisiz oturulduğunda bacak kasları yeterince çalışmaz, kan dolaşımı yavaşlar. Bu nedenle ara sıra mutlaka dolaşarak bacaklarınızı birkaç dakika hareket ettirin. Günlük yaşam alışkanlıklarınız arasına mutlaka düzenli yürüyüşü ekleyin.

  • Bacak bacak üstüne atmayın

Bu alışkanlık damarların sıkışmasına yol açar ve kan akışını zorlaştırır. Uzun süreli oturuşlarda bacak bacak üstüne atmaktan kaçının.

  • İdeal kilonuza ulaşın

Fazla kilo, bacak damarlarına ek yük bindirir ve kanın yukarı taşınmasını zorlaştırır. Bu nedenle fazla kilolarınızdan spor ve diyetle sağlıklı bir şekilde kurtularak, ideal kilonuza ulaşın.

  • Su tüketimine dikkat edin

Su tüketimi damar sağlığını doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Günde ortalama 1,5-2 litre su tüketmek varis hastalığından korunmada önemli bir rol oynar. Bu nedenle su tüketimine dikkat edin.

  • Yüksek topuklu ayakkabıyı sık giymeyin

Yüksek topuklu ayakkabılar sık kullanıldığında baldır kaslarının pompa etkisini azaltır, bu da kanın bacaklarda birikmesine neden olur.

  • Hamam ve saunadan uzak durun

Aşırı sıcak, damarların genişlemesine neden olarak varislerin belirginleşmesine yol açar. Bu nedenle aşırı sıcaklardan, hamam ve saunadan varis hastalarının kaçınması gerekir.

  • Sigaradan kaçının

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen “Sağlığımız açısından sayısız riski olduğu yapılan çalışmalarda kanıtlanan sigara, başta atar damar hastalıklarına neden olduğu gibi varise de zemin hazırlar. Sigara kullanımı damar duvarlarını zayıflatarak dolaşımı olumsuz etkiler ve bu da varis riskini artırır” diyor.

#VarisTedavisi #Sağlık #KalpDamarCerrahisi #AcıbademHastanesi #SonbaharKışSağlık #KadınSağlığı #ErkenTeşhis #DamarSağlığı #SağlıklıYaşam #MedikalBilgi

Ülkemizde 20-70 yaş grubundaki her 2 kişiden 1’inin sorunu!

Bacaklarda gelişen toplardamar hastalığı olan varis modern çağın getirdiği hareketsiz yaşamla birlikte son yıllarda görülme sıklığı giderek artan bir hastalık. Öyle ki ülkemizde 20-70 yaş arasındaki her 100 kişiden 50’sinde varise rastlanıyor. Yani, bu yaş grubundaki her 2 kişiden 1’i varisten dert yanıyor! Varis hastalığı kadınlarda erkeklere nazaran 4 kat daha fazla görülüyor. Hamilelik ve menopoz döneminde oluşan hormonal faktörler, obezite ve hormon tedavisi, varisin kadınlarda daha fazla görülmesinin temel sebeplerinden.  Varis toplumda kozmetik bir problem olarak düşünülüp estetik kaygılar nedeniyle sorun edilse de aslında bacak sağlığımızı etkileyen önemli bir hastalık. Öyle ki varis ilerledikçe bacaklarda yaşam kalitesini ciddi boyutlarda etkileyebilen ödem, ağrı ve venöz ülser olarak adlandırılan kalıcı yaralara neden olabiliyor. Acıbadem Dr. Şinasi Can Hastanesi (Kadıköy) Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, aslında erken tanı ve tedaviyle varisin ilerlemesinin ve geri dönüşümü olmayan sorunların gelişmesinin önlenebildiğine dikkat çekerek, “Üstelik günümüzde endovenöz radyofrekans ile lazer ablasyon tedavi yöntemleri sayesinde hastalar daha  az  ağrı sorunu yaşıyor, daha kısa sürede hastaneden taburcu olabiliyor ve sosyal yaşamlarına daha erken dönebiliyorlar” diyor.

Dr. Ayça Özgen

Dr. Ayça Özgen

Uzun süre oturmak veya ayakta kalmak tetikliyor!

Ailede varis hastalığı öyküsü olması, 50 yaş üzerinde olmak ve kadın cinsiyeti, varis için değiştirilemeyen risk faktörlerini oluşturuyor. Sabit pozisyonda uzun süre masa başında oturmak veya ayakta kalmak da varis oluşumunu tetikleyebilen önemli faktörlerden.  Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, bu durumun kanın sirkülasyonunun yavaşlamasına, bacak toplardamarlarında birikmesine ve damar içi basıncın artmasına yol açabildiğine işaret ederek, “Damarlar artan basınçtan dolayı gerilebiliyor ve bu durum toplardamarların duvarlarının zayıflamasına ve damardaki kapakçıkların fonksiyonunun bozulmasına neden oluyor. Sonuçta damar çapının artmasına, giderek büyümesine sebep oluyor ve fonksiyonu bozulmuş, belirginleşmiş varis damarları oluşuyor” diyor.  Kadınlarda hamilelikle beraber kilo artışı, hormonal değişim ve rahmin büyüyerek pelvik toplardamarlar üzerinde yaptığı baskı da varise yol açabiliyor. Yine kadınlarda menopoz dönemlerindeki hormonal değişiklikler de bacak toplardamar duvarı ve basıncı üzerinde etki göstererek varisin gelişimini tetikleyebiliyor.

Bu belirtiler varsa, dikkat!

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, varisin belirtilerini şöyle özetliyor:

  • Bacaklarda kılcal damarların belirginleşmesi
  • Bacak yüzeyel toplardamarlarında belirginleşme
  • Baldır bölgesinde dolgunluk ve ağırlık hissi
  • Bacaktaki belirginleşen toplardamar ağı üzerinde kaşıntı
  • Ayak bileklerinde gün sonunda artan ödem
  • Bacaklarda özellikle baldır bölgesinde gün sonunda gelişen ağrı
  • Bacaklarda özellikle baldır bölgesinde gece oluşan kramplar
  • Ayak bileklerinde ciltte gelişen renk değişikliği

Bacaklarda kalıcı yaralar oluşabiliyor!

Varis toplum arasında estetik bir problem olarak görülse de aslında ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. İleri derecedeki varislerin zamanla giderek ilerlemesi durumunda, bacakta özellikle venöz sistem basıncının yüksek olduğu ayak bileklerinde geriye dönüşümü olmayan renk değişiklikleri, ödem ve kanamalı varisler gelişebiliyor. Dahası, en istenmeyen tablo olan ve “venöz ülser” olarak adlandırılan bacakta geçmeyen yaralar oluşabiliyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, varis hastalığının ileri dönemlerinde görülen bu semptomların hastanın hem tedavi süresini hem de tedavi sonrası iyileşme süresini uzattığını belirterek, “Ayrıca ileri dönem varislerde hastalar tedavilerini olsalar bile ayak bileğinde oluşan renk değişiklikleri ve venöz ülserin neden olduğu skar dokusu geçmeyebiliyor. Oysa varis hastalığı tanısı kolay ve kişiye uygun güncel tedavi yöntemleri ile ilerlemesi önlenebilen bir hastalıktır” diyor.

Tedaviden yüksek başarı sağlanıyor!

Tedavi yöntemlerine; varis hastalığının kalsifikasyonuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre karar veriliyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, oldukça başarılı sonuçlar alınan tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor:

Yaşam tarzı değişiklikleri: Kilo kontrolüne dikkat etmek ve düzenli olarak bacak kaslarını çalıştıran egzersizleri yapmak, vücudu saran kıyafetler ile yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınmak gibi yaşam tarzında yapılacak olan değişimler hastalığın ilerleme hızını önleyebiliyor.

Medikal tedavi: Kanı kalbe taşıyan toplardamarlarda direnç artıran ilaç gruplarına başvuruluyor.

Varis çorabı: Dıştan kompresyon uygulayarak venöz sistem basıncının azaltılmasına yardımcı oluyor. Kanı kalbe taşıyan toplardamarlarda sirkülasyonu kolaylaştırarak yüzeyel damarların belirginleşmesini, büyümesini ve damarların yetmezlik derecesinin ilerlemesini önleyebiliyor.

Girişimsel tedavi: Fizik muayene ve venöz doppler USG bulgularına göre hastaya özel olarak belirlenen tedavi yöntemi uygulanıyor.

Cilt yüzeyel damar lezyonlarının tedavisinde lokal olarak iğne radyofrekans tedavisi veya skleroterapi (köpük tedavisi) yöntemlerine başvuruluyor.

Derin venöz sistem yetmezlik tedavisinde, ameliyathane şartlarında, endovenöz radyofrekans/lazer ablasyon yöntemi ile kapalı varis cerrahisinden, stripping yöntemi ile açık varis cerrahisinden faydalanılıyor.

Varisi önlemek için 8 etkili kural!

Varis ilerleyici bir hastalık olmasına rağmen alacağınız bazı önlemlerle ilerleme hızını yavaşlatabilir, hatta oluşumunu önleyebilirsiniz.  Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, varise karşı almanız gereken önlemleri şöyle özetliyor:

  • Bacak kaslarını çalıştıran yüzme ile bisiklete binme gibi egzersizler yapın ve her gün  30-40 dakika tempolu yürüyüşü alışkanlık edinin.
  • Kilo artışı toplardamar sistem basıncı üzerinde yük oluşturduğu için ideal kilonuzda kalmaya özen gösterin. Vücut kitle İndeksi’ni (BMI) 18-24 kg/m2 arasında tutmaya dikkat edin.
  • Bacaklarda ödeme neden olması sebebiyle günlük diyetinizde toplam 5 gramdan fazla tuz tüketmeyin.
  • Günde ortalama 1,5-2 litre su içmeyi ihmal etmeyin.
  • Vücudunuzu saran, sıkı ve sert kumaşlardan oluşan kıyafetlerden kaçının.
  • Baldır kas grubunu kasarak toplardamar sirkülasyonunu bozan yüksek topuklu ayakkabılar giymeyin.
  • Bir saatten fazla aynı pozisyonda hareketsiz kalmayın.
  • Bacaklarda toplardamar sirkülasyonunu düzenlemek için istirahat ederken bacaklarınızı düz uzatarak dinlenin.

Varise karşı etkili önlem!

Varise karşı etkili önlem!

Soğuyan hava, yağmur ve kar yağışı nedeniyle hareket yoğunluğumuz her geçen gün azalıyor. Çoğumuz kış aylarında sosyal aktivitelerimizi kısıtlıyor, evlerimizde kalmayı tercih ediyoruz. Ancak hareketsiz yaşam ve beraberinde getirdiği fazla kilolar pek çok hastalığı tetikleyebiliyor; mesela bacaklarda gelişen ‘varisler’ gibi! Zira hareketsiz kaldığımızda bozulan damar yapısı nedeniyle kapakçıklar işlevlerini yerine getiremiyor. Bunun sonucunda oluşan basınç damarların genişlemesine ve zamanla varis oluşumuna yol açıyor. Varisler estetik bir problem olarak görülseler de aslında tedavi edilmediklerinde kramp, ağrı, uyuşma, karıncalanma hissi ile ödem gibi şikayetlere, daha da önemlisi iyileşmeyen yaralara, ülserlere ve pıhtı oluşumuna neden olabiliyor. Dolayısıyla varisin erken dönem tedavisi büyük önem taşıyor. Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, varis tedavisi için en ideal zamanın kış ve bahar ayları olduğuna dikkat çekerek, “Bunun nedeni ise  uygulanan işlemin ardından en az iki hafta ihtiyaç duyulan varis çorabının hava sıcaklığının düşük olduğu bu mevsimlerde daha rahat kullanılması ve yine işlem sonrasında doğrudan güneşe maruz kalındığında oluşabilecek cilt lekelenmelerinden kaçınılmasıdır.  Ayrıca yaz aylarında toplardamarlar daha fazla genişlediği ve cilt yüzeyine yaklaştığı için tedaviden fayda görme oranı da düşüyor” diyor.

Pause Dergi

Dr. Ayça Özgen

Kadınlarda daha sık görülüyor

Varis, günümüzde en yaygın görülen damar hastalıklarında ilk sıralarda yer alıyor. Net bir rakam olmasa da, ülkemizde 15 milyon kişinin bu hastalıktan çeşitli derecelerde yakındıkları tahmin ediliyor. Yine ülkemizde varis erkeklerin yüzde 10-15’inde teşhis edilirken, bu oran kadınlarda yüzde 20-25’e yükseliyor. Varisin kadınlarda daha sık görülmesinin nedeni ise özellikle hamilelik veya doğum kontrol hapları kullanımı sonucu yaşanan hormonal değişimler oluyor.

Tedaviden başarılı sonuçlar alınıyor

Varis tedavisi ‘yüzeyel kılcal damarlara’ ve ‘derin toplardamarlara’ müdahale olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Günümüzde varis tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, varis tedavisinde uygulanan yöntemleri şöyle anlatıyor: “Yüzeyel kılcal damarlara yapılan köpük tedavisi olarak bilinen skleroterapi iğne ile damar içine ilaç enjekte edilmesidir. Bu işlem sonrasında, geriye kalan ve daha ince olan kılcal damarlara iğne ile radyofrekans tedavisi yapılıyor. Tedavinin ardından hastalar bacaklarda gelişen örümcek ağı şeklindeki görüntüden kurtulabiliyor. Derin toplardamar yetmezliğinde ise varis sınıflandırmasına ve hastanın toplardamarlarındaki yetmezlik derecesinin şiddetine göre radyofrekans ile kapalı varis ameliyatı veya açık varis ameliyatı uygulanıyor. Ameliyatın ardından hem bacaklardaki görüntü düzeliyor, hem de ağrı, kramp ve ödem gibi varisin neden olduğu sorunlar ortadan kalkıyor.

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen

Varise karşı 7 etkili önlem!

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, varise karşı almanız gereken önlemleri şöyle anlatıyor:

Bacak kaslarınızı çalıştırın: Bacak kaslarının çalışması toplardamarlardaki kan akımını hızlandırıyor, böylelikle genişlemesini önlüyor. Bu nedenle bol bol hareket edin, düzenli olarak yürüyüş ve mümkünse spor yapın.

İdeal kilonuzda kalın, sağlıklı beslenin: Kilo almak varis gelişimini hızlandırdığı için ideal kilonuzda kalmanız çok önemli. Ayrıca varis oluşumunu tetikleyebilen kabızlık sorununa karşı düzenli olarak sebze ağırlıklı ve bol lifli besinler tüketin. Günde 2-2.5 litre su içmeyi de alışkanlık edinin.

Fazla tuz tüketmeyin: Tuz vücuttaki ödemi arttırıyor ve varisin yol açtığı şikayetleri şiddetlendiriyor. Tuz tüketiminizin günlük 5 gramı aşmamasına dikkat edin.

Dar kıyafetlerden kaçının: Dar kıyafetler kan dolaşımını bozduğu için mümkün olduğunca bol kıyafetleri tercih edin, kemerinizi fazla sıkmaktan kaçının.

35 – 40 dakikada bir mola verin: Hareketsizlik toplardamarlardaki kan akımını yavaşlatması sonucu damarların genişlemesine yol açabiliyor. Masa başında çalışıyorsanız, 30-45 dakika aralıklarla hareket etmeyi, en azından kalkıp yürümeyi alışkanlık edinin. Ayakta çalışıyorsanız, bacaklardaki kanın kalbe geri dönüşüne katkı sağlamak için bacak ve ayaklarınızı sık sık hareket ettirin.

Bacaklarınızı yastıkla destekleyin: İstirahat ederken bacaklarınızı yastık desteği ile kalp seviyesinden yukarı kaldırmanız kan dolaşımını rahatlatıyor ve toplardamarların genişlemesini önlüyor.

Sıcak ortamlardan kaçının: Sıcak hava ve su toplardamarların genişlemesine yol açabiliyor. Bu nedenle sauna, hamam ve kaplıca gibi sıcak ortamlardan kaçının. Ayrıca banyonuzu mümkün olduğunca ılık suyla yapmanız öneriliyor.

Varise yol açan faktörler neler?

  • Genetik yatkınlık
  • Mesleki faktörler (uzun süre ayakta veya hareketsiz yapılan işlerde çalışmak)
  • Gebelik (doğum sayısının fazla olması)
  • 50 yaş üzerine olmak
  • Doğum kontrol hapları ve hormonlar
  • Obezite