Pera’nın Kalbinden Gelen Bir Hikâye: “Çiçekçi Sokağı” 1 Kasım’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde

Teatro Rudius’un ödüllü oyunu “Çiçekçi Sokağı”, 1 Kasım Cumartesi akşamı saat 20.30’da Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşuyor. Kosta Kortidis’in yazıp yönettiği ve gerçek bir olaydan ilham aldığı oyun, 1900’lerin başında Pera’da yaşanmış bir cinayeti sahneye taşıyor. Aşk, tutku, entrika ve intikam ekseninde gelişen hikâye, komedi ile dramı ustalıkla harmanlıyor.

İki perdelik bu özel yapımda Kortidis’e; Hicran Özgür, Dilara Tabak, Alp Balkan, İlkay Özşen, Ali Alkın Aydın, Çağdaş Başoğlu ve Akın Kaplan eşlik ediyor. Oyunun müzikleri Altuğ Akınsel’e, koreografisi Alkış Peker ve Alper Akalın’a ait. Şarkı sözleri ise yine Kortidis imzası taşıyor.

 Gerçek Bir Cinayetten Sahneye Taşınan Aşk ve Adalet Hikâyesi

“Çiçekçi Sokağı”, 11. Uluslararası Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri’nde Yönetmenlik Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Bu sezon da sahnelenmeye devam eden oyun, Pera’nın çok kültürlü dokusunu ve dönemin atmosferini sahneye taşıyarak izleyicilere hem tarihi hem duygusal bir yolculuk sunuyor.

Despina, Vasilis, Periklis, Zafiris, Şık Manol ve Türkan gibi karakterler aracılığıyla bir kadının, bir cinayetin ve bir adalet arayışının izini süren oyun, geçmişin sırlarını gün yüzüne çıkarıyor. Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde sahnelenecek bu özel gösterimin biletleri Biletinial üzerinden temin edilebilir.

Beyazıt Öztürk heykeltraş oldu

Şovmen Beyazıt Öztürk, çağdaş sanata odaklanan ve kültürel üretimi uzun süredir destekleyen Borusan Otomotiv için özel bir heykel tasarladı.

Yaklaşık 1,60 metre boyutundaki eser, İstinye Borusan Otomotiv showroom’unda kalıcı olarak sergilenecek.

Projede, Beyazıt Öztürk’ün tek eserlik heykel çalışmasının üretimi, Borusan Otomotiv ekibiyle birlikte yürütüldü. Bu çalışma, sanatçının ilk kez kurumsal bir markanın mekanında sergilenen heykel projesi olma özelliğini taşıyor.

Beyazıt Öztürk’ün eseri, çağdaş sanat ile kurumsal yapıların kurduğu diyaloğa dikkat çeken özgün bir örnek olarak öne çıkıyor. Eser, kurumun sanata bakış açısını ve kültürel üretime verdiği önemi yansıtırken; sanatseverlere, Türkiye’de sanata uzun vadeli katkı sunan kurumların vizyonunu deneyimleme imkânı tanıyor.

Merqezart Yaz Ortası Sergileri

Bodrum’da sanat rüzgarı Marina Yacht Club – Merqezart Alternatif Sanat mekanında esmeye devam ediyor. Yaz Ortası sergileri serisinde gerçekleşen sergide bu ay sanatçılar Banu Tarhan, Esra Meral ve Levent Oyluçtarhan’ın eserleri sergilendi.

Çağdaş ressam Banu Tarhan, figürden soyuta seyir eden yelkenli resimleriyle ruhun dönüşümlerini anlattığı “Özgürlük” sergisiyle Salon 1’de; Esra Meral, duygu yüklü dudaklardaki karakteristik farklılığı betimlediği resimlerinden oluşan “Winner of the day: Kiss” sergisiyle Koridor’da; Anadolu üniversitesi GSF resim bölümü çıkışlı Levent Oyluçtarhan da düşlerinden yola çıkan sürrealist ve geometrik formları canlı renklerle zenginleştirdiği eserleriyle Salon 2’de sanatseverlerle buluştu.   Sergiler, Bodrum Marina Yacht Club – Merqezart Alternatif sanat Mekanında 14 Eylül 2025’e kadar izlenebilir.

Yoga ve meditasyonla güneşin doğuşuna merhaba dediler

Ünlü isimler, Wellness ve Yoga Eğitmeni Ece Vahapoğlu ile dünyaca tanınan meditasyon ustası Nico Dimattina’nın Mivara Luxury Resort & SPA’da düzenlediği özel etkinlikte bir araya geldi. Doğanın uyanışına eşlik eden bu anlamlı buluşma, katılımcılara hem ruhsal hem fiziksel olarak yenilenme fırsatı sundu.
Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan etkinlikte, katılımcılar yoga ve meditasyonun temel prensiplerini deneyimleme şansı buldu. Güneşin doğuşunu selamlayarak yapılan pratikler, katılımcılara içsel huzuru keşfetme ve zihin-beden bütünlüğünü güçlendirme konusunda ilham verdi.
Etkinlik boyunca uygulanan nefes çalışmaları, meditasyon teknikleri ve yoga pozları, hem eğlenceli hem de dinlendirici bir atmosfer yarattı. Katılımcılar, doğayla bütünleşerek streslerinden arındı, güne enerjik ve dengeli bir başlangıç yaptı.

Parlé, şimdi de Yalıkavak Marina’da

İstanbul Zorlu Center’ın en bilinen restoranı Parlé, şimdi de Yalıkavak Marina’da “PARLÉ RIVIERA” olarak misafirlerini ağırlamaya başladı.

Parlé, iş ve cemiyet hayatından çok özel bir gruba yeni restoranı ve yeni menüyü tanıttığı özel bir akşam yemeği daveti verdi. Parlé’’nin “Güneş Batışı” manzaralı barında kokteyllerini yudumladıktan sonra, yemeğe geçti. Yemeğin sonuna doğru sahne alan Senay Lambaoğlu’nu dinleyen konuklar; yemek sonrası ertesi günün ilk saatlerine kadar DJ eşliğinde dans ettiler ve bu Bodrum buluşmasında sezonu açtılar.

Leziz bir Amuse-Bouche ve Kral Yengeç Tartar ile başlayan yemek, Risotto ve Deniz Levreği ile devam etti, eşlik eden özel şaraplar ve Kestaneli Mont Blanc ile taçlandı…

PARLÉ RIVIERA

Kral Charles’ın doğum günü İstanbul’da kutlandı

Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, 18 Haziran’da Birleşik Krallık’ın Ulusal Günü olan “Kralın Doğum Günü Partisi” (KBP) dolayısıyla Başkonsolosluk bahçesinde düzenlenen resepsiyona ev sahipliği yaptı.

Birleşik Krallık Başkonsolosluğu’nun kamu diplomasisi takvimindeki en prestijli etkinlik olan KBP’ye, kamu, siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimleri, diplomatik temsilciler, sivil toplum temsilcileri ve medya mensupları katıldı.

Her yıl olduğu gibi, Konsolosluk bahçesinde gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki çok sayıda ve çeşitli bağlantılara vurgu yapıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını Birleşik Krallık Başkonsolosu Kenan Poleo yaparken, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Ayşe Sözen Usluer de ana konuşmacı olarak yer aldı.

Açılış konuşmasında Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo:

“Bu gece, Majesteleri Üçüncü Kral Charles’ın doğum gününü kutluyoruz – çevreye, dinler arası diyaloğa ve küresel iş birliğine adanmış ömrüyle ilham vermeye devam eden bir lider. Majestelerinin daha sürdürülebilir ve vicdanlı bir dünya vizyonu, Türk dostlarımızla paylaştığımız değerlerle derinden örtüşüyor. Hepinize, bu önemli akşamda bizlerle olduğunuz için çok teşekkür ediyorum.”

Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Jill Morris:

“Majestelerinin Büyükelçisi olarak, burada bulunan hepinize desteğiniz, iş birliğiniz ve dostluğunuz için teşekkür etmek istiyorum. Bu sayede, ülkelerimizin yararına olan iş birliğimizi daha da geliştirme ve derinleştirme imkânı buluyoruz.”

Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Büyükelçi Ayşe Sözen Usluer:

“Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki köklü ilişki neredeyse beş yüzyıla uzanıyor. Yüzyıllar boyunca Türkiye ve Birleşik Krallık, çeşitli zorlukları birlikte aşmıştır. Zor zamanlarda ve değişim dönemlerinde bile, ülkelerimiz toplumlarımızın ortak yararı için iş birliği yolları bulmayı başarmıştır. NATO müttefikleri ve stratejik ortaklar olarak, bu kalıcı dostluğa büyük değer veriyoruz.”

Bu yıl KBP’nin (#KBPİstanbul25) teması “Birleşik Krallık’ın Yaratıcı Endüstrileri” idi.

Yaratıcılık, Birleşik Krallık’ın yalnızca geçmişini değil, aynı zamanda geleceğini de şekillendiren temel değerlerden biri olmaya devam ediyor. Bu vesileyle, davetlilere Birleşik Krallık’ın sanat, kültür, edebiyat, sinema, televizyon, spor, eğitim, moda ve müzik gibi çeşitli alanlardaki yaratıcı gücünü ve küresel etkisini yansıtan ilham verici deneyimler sunuldu. KBP’de, Shakespeare, Agatha Christie, Queen, Pink Floyd, James Bond, Harry Potter ve yaratıcılık alanlarındaki diğer birçok önde gelen figüre atıfta bulunarak Birleşik Krallık’ın yaratıcı endüstrilerinin tanıtılması amaçlandı. Konuklar, Birleşik Krallık’ın tarihinin derinliğiyle harmanlanan çağdaş yaratıcı endüstrilerini keşfetme fırsatı bulurken, aynı zamanda ülkenin zengin kültürünü, özgün mutfağını ve kendine has yaşam tarzını da deneyimlediler.

Birleşik Krallık’ta yaratıcı endüstriler, ekonomik büyüme için bir motor görevi görmektedir. Sektör, 2022 yılında Birleşik Krallık ekonomisine 124,6 milyar sterlinlik Brüt Katma Değer (GVA) katkısında bulundu ve Birleşik Krallık brüt katma değerinin yüzde 5,7’sini oluşturdu. Sektör, 2019’dan itibaren yüzde 6’lık bir büyüme yaşadı.

Ekim 2024’te Birleşik Krallık Hükümeti, büyüme misyonunun merkezi bir parçası olan “Yatırım 2035: Birleşik Krallık’ın Modern Sanayi Stratejisi”ni yayınladı. Strateji, önceliklendirilecek sekiz ‘büyüme motoru’ sektöründen biri olarak yaratıcı endüstrileri tanımladı. Stratejide, yaratıcı endüstriler; Birleşik Krallık zaten “dünya lideri” olduğu ve sektörün “dünya çapında büyüyerek daha fazla büyüme fırsatı yaratması beklendiği” için önceliklendirilecek sekiz “büyüme odaklı” sektörden biri olarak belirlendi.

Gülseven Yılmaz’dan Büyük İtalya Turu: Kültür ve Lezzet Dolu Bir Yolculuk

Ünlü oyuncu ve iş kadını Gülseven Yılmaz, Amerika’da geçirdiği yılların ardından rotasını İtalya’ya çevirdi. Sanat ve gastronomiye olan tutkusuyla bilinen Yılmaz, uzun zamandır hayalini kurduğu “büyük İtalya turuna” başladı.
Yolculuğuna *Venedik’in büyüleyici kanallarında* başlayan başarılı oyuncu, İtalya’nın farklı şehirlerinde hem kültürel zenginlikleri keşfedecek hem de yerel lezzetleri tatma fırsatı bulacak. Roma’nın tarihi dokusundan, Napoli’nin eşsiz mutfağına kadar birçok durak, bu özel turun önemli parçaları olacak.
Bu unutulmaz serüven Palermo’da sona erecek. Yılmaz, seyahati boyunca yaşadığı deneyimleri, keşfettiği mekanları ve tatları kendi blogunda paylaşarak takipçileriyle buluşturacak. Hem sanatsal hem de gastronomik bir şölen sunmayı amaçlayan bu blog, İtalya’nın zenginliklerini merak edenler için ilham verici bir kaynak olacak.
Gülseven Yılmaz’ın gözünden İtalya’nın en özel noktalarını keşfetmek isteyenler, bu benzersiz yolculuğu blogundan takip edebilir!
Gülseven Yılmaz

#pausesaglik #pausedergi #pausejournal #hanedancity #pausesanat #pausespor #pauseturizm #pausetv #pauseoto

Türk-Yunan dostluğu bu festival ile perçinlendi

Fethiye Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Gastronomi Kültür ve Dostluk Festivali, renkli görüntülere sahne oldu.

Festival, Türkiye ile Yunanistan’dan ünlü şefleri, akademisyenleri, gazetecileri ve yazarları Fethiye’de bir araya getirdi. Fethiye’nin sahip olduğu geleneksel mutfak kültürü ve coğrafi işareti almış ürünleri bu festivalde tanıtıldı.

Fethiye meydanında yapılan sirtaki ve folklor gösterisi başlayan festival, Yunanlı ünlü sanatçı Christina Golia, konseri ile devam etti. Sanatçı Golia, söylediği Türkçe ve Yunanca şarkıları ile misafirleri eğlendirdi.

Misafirler, S.S. Fethiye Kadın Girişimi Üretim İşletme ve Kalkınma Kooperatifi’nin stantlarında kadınların el emeği göz nurları hazırladığı ürünleri yakından görme şansı bulurken, yerel ürünlerden alma imlanı buldular. Üreticiden tüketiciye direk ulaştırılan organik Cuma pazarını gezen şefler, festival için hazırlayacakları menülerin alışverişini burada yapma imkanı buldular.

Konuklar Fethiye’nin Kayaköy gibi tarihi ve ören yerlerini gezme imkânı da buldular.

Şef Maria Ekmekçioğlu Fethiye’den Yunan televizyonlarına canlı olarak bağlanarak festival hakkında bilgi verdi.

“Fethiye’de turizm atağına kalktık”

Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Yunanistan’dan gelen akademisyen, yazar, gazeteci, iş insanlarını makamında ağırlarken Fethiye’de yaptıklarını anlatma imlanı buldu. Tüm soruları tüm içtenliği ile yanıtlayan Karaca sözlerine şöyle devam etti. “Göreve geldiğimizden bu yana paydaşlarımızla birlikte büyük bir turizm atağı başlattık. Dört yıl önce Hollanda’dan gelen turist sayısı çok azdı. Orada yaptığımız çalışmalar sayesinde bu sayıyı üç katına çıkardık. Aynı şekilde Londra ve Almanya’daki fuarlarda da yer aldık. Fethiye’nin en büyük yatırımlarını birlik ve beraberlik içinde gerçekleştirdik. Şu anda devam eden 14 projemiz var. Fethiyemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

“Türk-Yunan mutfağının benzerliklerini ve farklılıklarını birlikte görme şansı bulduk”

Organizasyona katkı sağlayan ünlü şef Maria Ekmekçioğlu, Türk ve Yunan medyası ile bir araya geldi. Her iki yakada yaşamanın avantajı ile konuşan Ekmekçioğlu, Türk-Yunan dostluğu böylesi festivaller daha da perçinleyeceğini belirtti.

Şef Maria Ekmekçioğlu sözlerine şöyle devam etti. “Fethiyemizin dört bir yanında ziyaretlerde bulunduk. Şeflerimizle birlikte yerel ürünleri yerinde inceledik. Türk-Yunan mutfağının benzerliklerini ve farklılıklarını birlikte görme şansı bulduk” dedi.

“Fethiye’nin ürünlerini uluslararası pazarda”

S.S. Fethiye Kadın Girişimi Üretim İşletme ve Kalkınma Kooperatifi Başkanı Çiğdem Karaca, “Kadınların geri adım attırılması, ülkemizin her alanda geri gitmesine neden oluyor. Şu anda 1500 kadın üyemiz var. Fethiyemizin ürünlerini uluslararası pazarlarda tanıtmak ve satmak için büyük bir çaba içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

Artkolik’ten sanat buluşmaları devam ediyor

Mövenpick Hotel İstanbul Marmara Sea ve Artkolik’ten “Çağdaş Türk Sanatı Tarihimizin Öncüleri ve Günümüze Yansımaları” adı altında sanat buluşması gerçekleşti.

Artkolik Sanat ve Eğitim Platformu’nun iş birliğiyle gerçekleşen “Çağdaş Türk Sanatı Tarihimizin Öncüleri ve Günümüze Yansımaları” başlıklı sanat sohbeti, sanatseverleri ilham verici bir atmosferde bir araya getirdi. Sanat tarihimizin izinden ilerleyerek çağdaş sanatın günümüzdeki yansımalarına odaklanan etkinlik, alanında uzman isimlerin katılımıyla zenginleşti.

Mövenpick Hotel İstanbul Marmara Sea Yönetim Kurulu Başkanı Emel Güven Bardız ev sahipliğinde, Nazlı Keçili’nin moderatörlüğünü üstlendiği etkinlikte, Sanat Tarihçisi Buket Şakarcan çağdaş Türk sanatının tarihsel gelişimini anlattı; geçmişle bugün arasında güçlü bağlar kurarak izleyicilere derinlikli bir perspektif sundu. Türkiye’nin önemli çağdaş sanatçılarından Ardan Özmenoğlu’nun da değerli katılımıyla bu özel buluşmada, sanatın hem kuramsal hem de görsel yolculuğu çok yönlü biçimde ele alındı. Ardan Özmenoğlu, sanatçı duyarlılığıyla sohbetin atmosferine anlamlı bir katkı sundu.

 

Rosella Karabacak’tan Anneler Günü’nde anlamlı kitap “Beyaz Kiraz Reçeli”

Rosella Karabacak, ailesinin nesiller boyu aktardığı Sefarad yemek kültürünü “Beyaz Kiraz Reçeli” adlı kitabında ölümsüzleştirdi.

“Beyaz Kiraz Reçeli” kitabı, son dönemlerin popüler “Kitap kafesi” Alkent Minoa’da düzenlenen özel bir lansman ve imza günüyle tanıtıldı.

Sirmaison markasının kurucularından Rosella Karabacak, sofra sanatından ev dekorasyonuna uzanan sofistike yaşam tarzı konseptindeki yıllara dayanan tecrübesini bu kitaba yansıtıyor.

Rosella Ennekavi Karabacak’ın derlediği tarifler, Hülya Ekşigil’in anlatımıyla İstanbul Sefarad mutfağının zarif ve köklü geleneklerini modern evlere taşıyor. Türk mutfağının ikram kültürü ve İstanbul’un kendine özgü tatlarıyla harmanlanan bu tarifler hem geleneksel hem de günümüz mutfaklarına hitap ediyor.

Adını Rosella Karabacak’ın annesi Ester Ennekavi’nin meşhur “Beyaz kiraz reçeli”nden alan kitap, pırasa köftesi, erikli balık gibi özgün tariflerin yanı sıra İstanbul’un çok kültürlü sofra geleneğine dair önemli bir mutfak hafızası sunuyor.

“Beyaz Kiraz Reçeli”, Ester Ennekavi’nin yıllar boyunca dostlarını ağırladığı sofralardan süzülen, kuşaktan kuşağa aktarılan aile tariflerini bir araya getiriyor.