Yazılar

Kilo vermenin faydaları

Kilo vermek genel sağlığı iyileştirmenin ve yaşam kalitesini artırmanın etkili bir yolu. Özellikle fazla kiloları olan kişiler için 5 kilogramlık bir kaybın bile sağlık açısından birçok olumlu sonucu olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Kilo vermenin kalp sağlığını iyileştirmekten enerji seviyesini artırmaya, bağışıklık sistemini güçlendirmekten yaşam kalitesini artırmaya kadar sayısız olumlu etkisi var. Kilo vermenin neden önemli olduğunu anlamak ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek uzun vadeli beden sağlığı ve mutlu bir yaşam için olmazsa olmaz” dedi.

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, kilo vermenin 11 faydasını sıraladı.

Prof. Dr. Nevrez Koylan

Prof. Dr. Nevrez Koylan

Sindirim sistemi sorunlarını hafifletir

Kilo vermek sindirim sistemi fonksiyonlarını iyileştirir ve bağırsak hareketlerini düzenler. Dolayısıyla sağlıklı bir diyetle gerçekleşecek ideal kilo kaybı, kabızlık ve diğer sindirim sorunlarının azalmasına yardımcı olur.

Cilt sağlığına iyi gelir

Daha sağlıklı bir kiloya sahip olmak, cilt sağlığını da iyileştirebilir. Kilo vermek sivilce ve diğer cilt problemlerinin azalmasını sağlayabilir.

Bağışıklık sistemini güçlendirir

Sağlıklı bir kiloda olmak bağışıklık sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar. Aşırı kilolu veya aşırı zayıf kişilerin bağışıklık sistemi zayıflayacağı için enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelir.

Yaşam kalitesini artırır

Vücudun enerji seviyesinin yükselmesi, kilo vermenin en önemli yararlarından biridir. Daha sağlıklı ve aktif bir yaşam tarzı kişinin yaşam kalitesini artırır ve mutlu bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir.

Vücuttaki enflamasyonu azaltmaya yardımcı olur

Aşırı kilo vücutta kronik enflamasyona yol açabilir bu yüzden kilo vermek enflamasyon riskini azaltarak birçok kronik hastalığın da önüne geçer.

Kalp sağlığını destekler

Kişi fazla kilolarından kurtulduğunda kan basıncı ve kolesterol seviyesi düşer bunun sonucunda da kalp sağlığı olumlu yönde etkilenir. Hipertansiyon birçok ciddi sağlık sorununun temel nedenlerinden biridir. Kilo verildiğinde kan damarları üzerindeki baskı azalır ve kan basıncı düşer. Araştırmalar vücut ağırlığındaki küçük bir azalmanın bile kalp hastalığı riskini önemli ölçüde azaltabileceğini gözler önüne seriyor.

Eklem ağrılarını en aza indirir

Aşırı kilo eklemler üzerindeki baskıyı artırarak osteoartrit gibi sorunlarına yol açabilir. İdeal kiloda olmanın yararlarından biri de eklem ağrılarının daha az, hareket kabiliyetinin ise daha çok olmasıdır.

Tip 2 diyabet riskini düşürür

Araştırmalar vücut ağırlığının yüzde 5 ila 10’unu kaybetmenin, insülin direncini iyileştirerek diyabet riskini önemli ölçüde düşürebileceğini gösteriyor.

Uyku kalitesini yükseltir

Kilo vermek uyku apnesi gibi uyku bozukluklarının tedavisine de yardımcı olur. Uykunun kalitesini artırarak genel sağlık üzerinde iyileştirici rol oynar.

Enerji seviyesinin artmasına sebep olur

Kilo verildiğinde vücut üzerindeki fiziksel yük azalacağı için enerji seviyesi de ters oranla artmış olur. Daha az ağırlık taşımak günlük aktiviteleri daha az yorucu hale getirir.

Kişinin kendine güvenini tazeler

Kilo vermenin yararları arasında son olarak kişinin öz güvenini ve beden imajını olumlu yönde etkilemesi de bulunur. Daha sağlıklı bir vücuda sahip olmak, kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olur.

Tatlı krizine çözüm

Tatlıya düşkünlük ve tatlı yeme isteğine karşı koyamamak sıklıkla rastlanan bir durum. Tatlı krizinin masum bir kaçamak gibi görünse de fazla şekerin vücuda verdiği zarar nedeniyle sağlığı tehdit ettiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Tatlı krizleri toplumda kendi alt kültürünü oluşturacak ölçüde yaygın görülüyor bu da ciddi bir sorunun habercisi. Tatlı krizinin nedenleri; stres, regl dönemi, genetik yapı, uyku bozuklukları ve kişinin kendini şartlandırması olarak sıralanabilir” dedi. Prof. Dr. Nevrez Koylan tatlı yeme isteğini yönetebilmenin yollarını paylaştı.

Tatlı krizlerinin genellikle öğün aralarında, akşam saatlerinde veya stresli dönemlerde daha yoğun bir şekilde kendini hissettirdiğini dile getiren Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Yoğun tatlı yeme isteği, kan şekeri düzeyinin ani düşüşü veya beyindeki ödül sistemiyle ilgili olabilir. Tatlı krizleri bir kısmı fizyolojik ve bir kısmı da psikolojik olmak üzere pek çok nedenden ötürü ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir beslenme programı, düzenli egzersiz ve stres kontrolü gibi yöntemlerle tatlı krizlerini kontrol altında tutmak mümkün” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Nevrez Koylan, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için aşırı tatlı yeme isteğiyle baş edebilmeyi kolaylaştıran 8 öneriyi sıraladı:

Prof. Dr. Nevrez Koylan

Prof. Dr. Nevrez Koylan

Beslenme alışkanlarınıza dikkat edin

Karbonhidrat, protein ve yağ dengesi sağlandığında kan şekeri seviyesi daha stabil olur ve tatlı isteği azalır. Yüksek proteinli gıdalar da daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar ve kan şekeri dalgalanmalarını önler. Lifli gıdalar ise sindirimi yavaşlatarak kan şekeri seviyesinin dengelenmesine yardımcı olur. Ayrıca gün içinde küçük ama sık öğünler yemek de kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olur ve tatlı krizlerini azaltır.

Ruhsal gerilimlerinizi kontrol altında tutmayı öğrenin

Stres, tatlı krizinin başlıca nedenlerinden biridir. Stresten kurtulmak veya stresi yönetebilmek için çeşitli teknikler bulunabilir. Stresi veya diğer olumsuz duyguları kontrol altında tutmak duygusal açlığın da ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Bu konuda kendinizi eğiterek farkındalık kazanmaya çalışın. Gerekli olan durumlarda bir uzmanın yardımına başvurun.

Hayatınızdan hareketi çıkarmayın

Egzersiz, tatlı krizlerini yenmek için etkili bir yöntemdir. Fiziksel aktivite, kan şekeri seviyesini düzenler ve endorfin salgılanmasını artırarak tatlı isteğini azaltır.

Tatlı ihtiyacınızı sağlıklı meyvelerden giderin

Kişi hayatından tatlıyı tamamen çıkartmak yerine doğal tatlandırıcılar ve düşük kalorili tatlılar tercih edebilir. Bu çok daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığıdır.

Uyku düzeninize önem verin

Yetersiz uyku, hormon dengesizliklerine dolayısıyla da tatlı krizlerine neden olabilir. Bu yüzden yeterli, düzenli ve kaliteli bir uyku tatlı krizlerini önlemeye yardımcı olur.

Vücudunuzu susuz bırakmayın

Yeterli su tüketimi tatlı krizlerini azaltabilir. Bunun sebebi vücudun susuz kalması durumunda ortaya çıkan belirtilerin tatlı isteğiyle karıştırılabiliyor olmasıdır.

Mineral eksiklerine dikkat edin

Krom ve magnezyum eksikliği tatlı yeme isteğine yol açabileceği için yeterli düzeyde tüketilmesine dikkat edilmeli.

Gerekli noktada psikolojik destek alın

Tatlı krizleriyle baş edilemediği durumlarda iki temel uzmandan yardım alınabilir. Birincisi, bir diyetisyenden beslenme alışkanlarınızı değiştirmek için yardım talep edebilirsiniz. İkincisi de sorunun psikolojik boyutu için bir psikologdan terapi desteği alabilirsiniz.

Mutsuz evlilik kalp krizi riskini artırıyor

Sağlık Bakanlığı verilerine göre yılda 18,6 milyondan fazla ölüme yol açan kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde ölüm nedenlerinin başında geliyor. Kötü beslenme, az egzersiz, diyabet, hipertansiyon, sigara ve yüksek kolesterol gibi risk faktörlerinin dışında kalbe zarar veren birçok unsur olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Akla ilk gelen örneklerden olmasa da vardiyalı çalışma, horlama, mutsuz evlilik veya çok televizyon seyretmek gibi alışkanlıklar kalp sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor” dedi.

Kalp sağlığı ile doğrudan ilişkilendirilmeyen bu durumların yoğun yaşam döngüsü içinde gözden kaçtığına değinen Prof. Dr. Nevrez Koylan, “Bu negatif çevresel etkenlerden uzaklaşmak kardiyovasküler hastalıklara karşı gardımızı almamıza yardımcı olur” diye konuştu. Prof. Dr. Nevrez Koylan çok bilinmeyen 12 kalp sağlığı düşmanını sıraladı;

Prof. Dr. Nevrez Koylan

Prof. Dr. Nevrez Koylan

Trafikte geçen süre riski artırıyor

Tampon tampona trafikte kalmış olan herkes bu durumun çok stresli olduğunu söyler. Araştırmalar da trafikte bir saat geçirmenin kalp krizi olasılığını artırdığını gösteriyor. Otoyoldaki yüksek gürültü seviyeleri de kalp hastalıklarına etki edebiliyor. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde seyahat etmekten kaçınamıyorsanız, rahatlatıcı müzikler dinleyerek stresi azaltmaya çalışın. Ya da yolculuğu paylaşın ve yol arkadaşınızla sohbet edin.

 Mutsuz evlilik kalbi yoruyor

İyi bir eş seçimi kalbinizi mutlu ve sağlıklı kılar. Michigan Eyalet Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, birlikteliklerinden memnun olan yaşlı yetişkinlerin kalp hastalığı riski, memnun olmayanlara göre daha düşük. Bunun muhtemel nedeni ise stres. Stresli olduğunuzda, kötü beslenme tercihleri yapmanız ve sigara gibi kalp sağlığınıza zarar verebilecek alışkanlıklara yönelmeniz daha olasıdır. Ek olarak stres hormonlarının da başlı başına kalp üzerinde olumsuz bir etkileri bulunur.

Vardiyalı çalışma “iç saatimizi” bozuyor

Kanada’daki Western Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, gece veya düzensiz saatlerde çalışmak kalp krizi riskini artırıyor. Vardiyalı çalışmanın vücudun sirkadiyen ritmi yani diğer bir deyişle “iç saati” üzerinde kötü bir etkisinin olduğu düşünülüyor. Bunun sonucunda da kalp zarar görüyor. Bu nedenle düzenli olarak gündüz saatlerinde çalışmıyorsanız, kalp hastalığı riskinizi azaltmak için ekstra adımlar atın. Egzersiz yapın, dengeli beslenin ve doktorunuza düzenli aralıklarla kontrole gidin.

  Kalp yalnızlığı sevmiyor

Sevdiklerinizle vakit geçirmeniz stres oranınızı azaltır ve aktif kalmanıza yardımcı olur. Bu açıdan yalnız insanların kalp hastalığına yakalanma olasılığı daha yüksek olabilir. Ailenizin veya yakın arkadaşlarınızın yakınında değilseniz, ihtiyacı olan birilerine yardım ederek veya bir kedi / köpek sahiplenerek sosyal bağlantılar kurmaya çalışabilirsiniz.

Diş sağlığı önemli

Diş eti hastalığı olan kişilerde kalp hastalığı görülme olasılığı daha yüksektir. Aradaki bağlantı net değildir ancak diş etlerindeki bakterilerin kan dolaşımına geçerek kan damarlarının iltihaplanmasına ve diğer kalp sorunlarına yol açtığı tahmin ediliyor.

 Erken menopoz riski artırıyor

46 yaşından önce menopoza girenlerin kalp krizi ya da felç geçirme olasılığı, 46 yaşından sonra menopoza girenlere göre iki kat daha yüksek olabilir. Kalp dostu etkilere sahip bir hormon olan östrojen menopoz döneminde düşüşe geçtiği için erken menopoza girenlerde kalp hastalıkları riskinin arttığı sonucuna varılabilir.

 Horluyorsanız mutlaka doktora başvurun

Partneriniz düzenli olarak horladığınızı veya uyurken nefes nefese kalıyormuş gibi sesler çıkardığınızı söylüyorsa doktorunuza görünmeyi ihmal etmeyin. Bu belirtiler uyku apnesi rahatsızlığının habercisi olabilir. Bu hastalık, hava yolunuz kısmen tıkandığında ortaya çıkabilir ve nefes alıp verişlerinizde duraksamalara yol açabilir. Dolayısıyla bu bozukluk; yüksek tansiyon, düzensiz kalp atışı, felç ve kalp yetmezliği ile bağlantılıdır. Tedaviler daha kolay nefes almanıza yardımcı olabilir ve kalp hastalığı riskinizi de azaltabilir.

 Hepatit C kalpteki hücre ve dokuları etkiliyor

Araştırmacılar Hepatit C’nin kalptekiler de dahil olmak üzere vücut hücreleri ve dokularında iltihaplanmaya neden olabileceğini düşünüyor. Herhangi bir kalp semptomunuz varsa doktorunuzla birlikte takip edin.

 6 saatten az uyuyorsanız dikkat

Geceleri rutin olarak 6 saatten az uyuduğunuzda, yüksek tansiyon ve kolesterol riskinizi artırırsınız. Obez olma ve diyabete yakalanma ihtimaliniz de artar ve bunların her ikisi de kalbinize zarar verebilir. 6 saatten az uyumamak, gün boyunca uyumanız gerektiği anlamına gelmez. Düzenli olarak 9 saatten fazla yatar pozisyonda vakit geçirirseniz de kalp hastalığı için önemli risk faktörleri olan diyabet ve felç geçirme olasılığınız artar. Beyninize, vücudunuza, kalbinize iyi bakın ve gecede 7 ila 9 saat uyumayı hedefleyin.

 Göbek bölgesinde yağlanma tehlikeli

Her türlü fazla kilo kalbiniz için zorluk çıkarır ancak özellikle göbek yağları oldukça tehlikelidir. Göbeğinizdeki yağ vücudunuzun kan basıncını yükseltebilecek hormonları veya diğer kimyasalları üretmesini tetikleyebilir. Bel çevresi kadınlarda 85 cm’den, erkeklerde ise 100 cm’den fazlaysa, bir diyet ve egzersiz planı için doktora başvurmak gerekir.

 Fazla TV izlemek kalp krizi riskini yüzde 20 artırıyor

Çok fazla televizyon seyreden kişilerin kalp sorunlarına yakalanma olasılığı, televizyon sürelerini sınırlayanlara göre daha yüksektir. Günde televizyon izleyerek geçirdiğiniz her saat, kalp hastalıkları riskinizi neredeyse yüzde 20 oranında artırabilir. Oturmak bu maddenin en olası suçlusudur ve yüksek tansiyon gibi sorunlarla bağlantılıdır.

 Fazla egzersiz de zarar

Egzersiz kalbiniz için harikadır. Ancak formda değilseniz veya sadece ara sıra egzersiz yapıyorsanız, yavaş başlayarak dayanıklılığın kademeli olarak artırılması gerekir. Araştırmalar, çok uzun süre veya çok sert egzersiz yapıldığında kalp krizi riskinin arttığına işaret ediyor. Bu nedenle alışkın değilseniz yürüyüş gibi hafif seçenekleri tercih edin. Yüksek kalp hastalığı riskiniz varsa, egzersiz planınız için mutlaka doktorunuzla konuşun ve egzersiz esnasında kalp monitörü kullanmayı düşünün.