Yazılar

Rolls-Royce’dan özel koleksiyon

Phantom’un 100. yılını onurlandıran 25 araçtan oluşan özel “landmark” koleksiyonu tanıtılıyor.

Bespoke tasarım ekibi yaptığı araştırmalarla Phantom’un yolculuğundaki dönüm noktalarını yansıtan 77 özgün motif yarattı. Bugüne kadarki teknolojik açıdan en iddialı olan özel koleksiyon, Bespoke ekibinin üç yıl süren ve 40.000’den fazla saatlik iş birliği ile geliştirildi.

Rolls-Royce Phantom

100 yıldır Phantom, dünyanın en etkili isimleri tarafından tercih edilen, başarı ve seçiciliğin nihai sembolü olarak tanınıyor. Efsanevi Phantom’un 100. yılı kutlanırken, Rolls-Royce Motor Cars Phantom Centenary Private Collection ile saygı duruşunda duruyor ve sadece 25 adet ile sınırlı bu özel koleksiyonu kutluyor.

Rolls-Royce Bespoke (kişiselleştirme) Collective’in tasarımcı, mühendis ve ustaları, tüm uzmanlıklarını ve yaratıcılıklarını bir araya getirerek, markanın başyapıtı olarak nitelendirilebilecek bu eşsiz koleksiyonu hayata geçirdi. Rolls-Royce Bespoke ekibi, 1920’lerden günümüze Phantom’un her neslinin ruhunu ve kimliğini detaylı bir şekilde inceleyerek, modelin dünyasına tam anlamıyla nüfuz etti. Bespoke ekibi, Phantom’un önemli sahiplerini, Rolls-Royce’un kilit isimlerini, modelin tasarlanıp üretildiği mekanları ve dönemin ruhunu yansıtan önemli olayları detaylı bir şekilde araştırdı. Bu ilham kaynakları, önce 77 el çizimi motif olarak tasarlandı ve ardından Phantom Centenary Private Collection’a özenle işlenmiş arşiv referanslarıyla yansıtıldı. Ortaya çıkan bu özel koleksiyon, Phantom’un geçmişine saygı duruşunda bulunurken, bugününü tanımlıyor ve önümüzdeki 100 yıl boyunca modelin mirasını şekillendirecek prensipleri ortaya koyuyor.

Rolls-Royce Phantom

Dış tasarım: Zarif ve özel Bespoke ifadesi

Siyah – beyaz bir film yıldızının zamansız zarafetini yansıtan Phantom Centenary Private Collection’ın dış tasarımı, Phantom’un galalarda boy gösterdiği, sinema ikonlarını taşıdığı ve dönemin ışıltısının simgesi haline geldiği Hollywood’un altın çağını anımsatıyor. Araç, Bespoke iki tonlu boya ile tamamlanıyor ve uzun yüzeylerdeki bu uygulama, 1930’lu yılların Phantom modellerinin akıcı silüetine saygı duruşu niteliğinde. Yan gövde, Arctic White üzerine Super Champagne Crystal kaplamasıyla sunulurken, üst gövde siyah üzerine Super Champagne Crystal ile tamamlanıyor. Özel olarak geliştirilen bu kaplama, dış yüzeye olağanüstü bir metalik parlaklık kazandırıyor. Bu etki, şeffaf verniğe ince öğütülmüş cam parçacıklarının eklenmesiyle sağlanıyor. Bu özel kutlama Private Collection için, Rolls-Royce boya uzmanları, şeffaf parçacıkları şampanya rengi partiküllerle değiştirerek miktarını iki katına çıkardı ve böylece büyüleyici bir derinlik elde etti.

Bu zamansız kaplama, Spirit of Ecstasy’nin benzersiz bir yeniden yorumlanmasıyla taçlandırılıyor. Phantom’a takılan ilk Spirit of Ecstasy figürünü referans alan tasarımcılar, bu ikonik figüre bir saygı duruşu niteliğinde tasarım ortaya çıkardı; önce 18 ayar saf altın ile dökülen figür, ardından 24 ayar altın kaplama ile tamamlanarak kusursuz ve kararmaya dayanıklı bir yüzey sunuyor. Parça, Londra’daki Hallmarking & Assay Office’e sunularak, özel olarak geliştirilen “Phantom Centenary” damgasını aldı.

Rolls-Royce Phantom

Rolls-Royce tarihinde bir ilk; altın ve beyaz mineli “RR”

Figürün tabanı, el dökümü beyaz cam mine ile tamamlanıyor ve koleksiyonun adı özenle işlenerek kazınıyor. Rolls-Royce tarihinde bir ilk olarak, aracın ön, arka ve yan taraflarında yer alan “RR” Onur Rozeti, koleksiyona özel 24 ayar altın ve beyaz mine ile sunuluyor.

Dış tasarımın tamamlayıcısı olarak, her biri 25 çizgiyle işlenmiş Phantom jantları yer alıyor. Bu detay, koleksiyondaki 25 araca saygı duruşu niteliğinde olup, toplamda 100 çizgi ile Phantom’un 100. Yılı kutlanıyor.

Rolls-Royce Phantom

İç tasarım: Phantom efsanesine yolculuk

Phantom’un bir asırlık hikayeleri, Private Collection’ın iç mekandaki birçok yüzeyde zarif bir şekilde hayat buluyor; bazıları hemen fark edilen, bazıları ise zamanla keşfedilen görkemli arşiv referanslarıyla anlatılıyor.

Geçmiş Phantom modellerine bir saygı duruşu olarak, Phantom Centenary’in iç mekânı tekstil ve deriyi bir araya getiriyor; bu tasarım, markanın ilk yıllarını anımsatıyor; şoför koltuğu dayanıklı deri ile arka kabin ise lüks kumaşlarla kaplanıyordu. Bu zarif kontrast, Phantom’un her zaman sürüşteki otorite ile yolcu kabinindeki mutlak huzuru mükemmel bir dengeyle bir araya getirdiğini gözler önüne seriyor.

Rolls-Royce Phantom

Arka koltuklar: Ustalığın zirvesi

Phantom Centenary’in arka koltukları, 1926 yapımı ünlü “Phantom of Love” modelinden ilham alıyor. O dönemlerde, koltuklar el dokuması Aubusson halılarıyla özel olarak tasarlanmıştı. Koltuklardaki sanat eserleri, üç farklı hikâye katmanı üzerinden anlatılıyor. İlk katman, yüksek çözünürlüklü baskı ile tasarlanan arka plan, Phantom’un tarihine ait önemli mekanları ve objeleri gözler önüne seriyor. Bu detaylar, Londra’daki markanın ilk adresi Conduit Street’ten, Henry Royce’un Güney Fransa’yı konu alan yağlı boya tablolarına kadar uzanıyor. İkinci katman, yüksek çözünürlüklü baskı ile tasarlanmış olup, geçmişin ikonik Phantom modellerini ince detaylarla gözler önüne seriyor. Üçüncü ve en üst katman, Phantom’un her neslinden yedi önemli sahibi soyut bir şekilde temsil eden özenle işlenmiş nakışlarla oluşturuluyor.

Bu özel kumaş, bir moda atölyesi ile iş birliği içinde 12 ay süren titiz bir çalışma sonucunda geliştirildi ve haute couture dünyasının ötesinde ilk kez Phantom Centenary için kullanıldı. Rolls-Royce’un yüksek standartlardaki dayanıklılık, dokunsal kalite ve estetik beklentilerini karşılamak üzere, yüksek çözünürlüklü baskı süreci Phantom Centenary Private Collection için özel olarak geliştirilmiş mürekkepler ve tekniklerle mükemmelleştirildi.

Rolls-Royce Phantom

Rolls-Royce tarihinin en detaylı koltuk kompozisyonu

Yüksek çözünürlüklü baskılı kumaş, benzersiz bir el çizimi görünümü sunan özenle tasarlanmış nakışlarla tamamlanıyor. Bespoke Collective tarafından “iplikle eskiz yapmak” olarak tanımlanan bu özel nakış tekniği, bir kalem çizgisinin ifadesini tekstil üzerinde kusursuz bir şekilde yansıtıyor. Her bir görseli öne çıkarmak ve tanımlamak üzere ustalar, Golden Sands ipliği ile eskiz tarzında düzensiz dikişler uyguladı. Bu teknik, çizgilerin yüzeyin üzerinde hafifçe süzülüyormuş gibi görünmesini sağlıyor. Doku ve derinlik, Seashell ipliği ile yüksek yoğunluklu dikişler uygulanarak sağlandı. Tüm kompozisyon boyunca bu özenli işçilik, toplamda 160.000’den fazla dikişten oluşuyor. Tamamlanan eser, her biri tam hassasiyetle hizalanmış ve koltukların kıvrımlarına uyacak şekilde yerleştirilmiş 45 ayrı panelden oluşuyor. Bu süreç, Savile Row terzilik tekniklerinden ilham alınarak gerçekleştirildi ve sonuç olarak Rolls-Royce tarihinin en detaylı koltuk kompozisyonu ortaya çıktı.

Rolls-Royce Phantom

Ön koltuklar: Sürüş kabininde tasarımın zirvesi

Ön koltuklardaki deri, Bespoke tasarımcı tarafından el çizimi olarak hazırlanan çalışmalar temel alınarak lazerle işlenmiş olup, çizerin ustalığını ve detaycılığını yansıtıyor. Motifler arasında, Phantom’un 100 yıllık mirasının olağanüstü ağırlığını zarif bir şekilde taşıyan sembolik detaylar yer alıyor. Bunlar arasında, 2003’teki Rolls-Royce yeniden lansmanının kod adı olan “Roger Rabbit”e gönderme yapan bir tavşan ve 1923 Phantom I prototipinin kod adı olan martı yer alıyor.

Anthology Gallery: 100 yıldır anlatılan seçilen bir hikâye

Phantom Centenary Private Collection’ın merkezinde, Anthology Gallery yer alıyor. Bu etkileyici kompozisyon, dikey olarak fırçalanmış 50 adet 3D baskılı alüminyum “kanatçıktan” oluşuyor ve bir kitabın sayfaları gibi zarif bir şekilde iç içe geçiyor. Her bir kanatçık, her iki tarafından da okunabilen oyma harflerle tasarlanmış olup, Phantom’un bir yüzyıl boyunca basında yer alan övgü dolu alıntılardan oluşuyor.

Heykel, düşen havai fişeklerin ışıltısını çağrıştıran değişken ışıklandırmalarla zarif bir şekilde aydınlatılıyor. Her bir kanatçığın fırçalanmış kenarları, izleyicinin bakış açısına göre değişen yansıma ve ışık oyunları oluşturuyor.

Rolls-Royce Phantom

Ahşap işçiliği: Heykelsi bir ifade

Phantom Centenary Private Collection, Rolls-Royce tarihinde yaratılmış en karmaşık ve detaylı ahşap işçiliğini içeriyor. Bir yıl süren bir çalışma sonucunda geliştirilen ve Blackwood ile renklendirilmiş kapı panelleri, Phantom’un en önemli ve dönüm noktası niteliğindeki yolculuklarını gözler önüne seriyor.

Her bir kompozisyonda, coğrafi haritalar, kıvrımlı yollar, geniş manzaralar, bitkisel detaylar ve deneysel araba tasvirleri, Phantom’un mirasını yansıtan yaşayan bir sanat eseri yaratacak şekilde bir araya getiriliyor.

Arka kapılar, Sir Henry Royce’un kış aylarını geçirdiği St. Tropez yakınlarındaki Le Rayol-Canadel-sur-Mer kıyı şeridini betimliyor. Ön yolcu kapısında, Sir Henry Royce’un yazlık konutunun bulunduğu West Wittering’in manzarası yer alıyor. Burası, günümüzde Rolls-Royce’un merkezi olan tesise yalnızca sekiz mil uzaklıkta bulunuyor. Sürücü kapısında, Goodwood döneminin ilk Phantom’ının Perth’ten başlayarak Avustralya kıtasını kat ettiği destansı 4.500 millik yolculuk anlatılıyor.

Her bir kompozisyonda, derinlik ve doku yaratmak amacıyla 3 boyutlu çok yönlü marküteri, lazer kazıma, 3 boyutlu mürekkep katmanlama ve altın varak teknikleri bir araya getiriliyor. Haritalar, manzaralar, çiçekler ve ağaçlar gibi motifler, lazer kullanılarak ahşaba üç farklı derinlikte işleniyor. Bu yolculukları temsil eden yollar, 0.1 mikrometre kalınlığındaki altın varak karelerinden işlenmiş 24 ayar altınla parlatılıyor. Her bir yol özenle hazırlanıyor, kesiliyor ve yerleştiriliyor.

Arka kapılarda, Güney Fransa’ya özgü çam, servi, eğrelti otu ve palmiye gibi bitki örtüleri de yer alıyor. Arka yolcu kapısının bir bölümü ise Sir Henry Royce’un bölgeye ait orijinal yağlı boya tablolarından birini, tuvalden ahşaba aktararak yeniden canlandırıyor. Royce’un evlerinin tam konumları – Güney Fransa’daki Villa Mimosa ve West Wittering’deki Elmstead – 2.76 mm çapında tek bir altın varak noktasıyla özenle işaretleniyor.

Kapılardaki ahşap yüzeyler, özenle işlenmiş deri panellere dönüştürülüyor. 24 ayar altın “yollar”, altın iplik işlemeler olarak devam ediyor; haritalar ve manzaraların detayları siyah iplikle işlenerek kapıların kaplamalı bölümündeki kazınmış detayları yansıtıyor. Ahşap işçiliği, 1925 model orijinal Phantom I ve günümüz Phantom VIII’in tasvirleriyle tamamlanıyor; her biri arka piknik masalarına özenle kazınmış olarak sunuluyor. Modeller, piknik masalarının deri kaplı arka yüzeylerindeki işlemelerde de yansıtılıyor; bu, geçmiş ile günümüzü bir araya getiren bir diğer ince detay olarak öne çıkıyor.

Piano Black kaplama, merkezi döner düğmeyi yansıtan altın tozu ile zenginleştirilmiş; söz konusu düğme de 24 ayar altın kaplamaya sahip olarak sunuluyor.

Rolls-Royce Phantom

Altın bir miras

6,75 litrelik V12 motor gibi muazzam bir mühendislik harikası, Arctic White ile tamamlanmış özel tasarım bir kapakla öne çıkarılıyor. Kapak, Phantom’un modern efsanesini ve başarısını şekillendiren kusursuz gücü onurlandırmak için 24 ayar altın detaylarla süsleniyor.

Starlight (Yıldız tavan) altında Phantom’un hikayesi

Hafif animasyonlu ve işlemeli Starlight tavan döşemesi, Phantom’un tarihindeki önemli anları 440.000 dikişle yansıtıyor. Tasarım, Henry Royce’un Wittering’deki bahçesinde, iki yakın meslektaşı – markanın Baş Motor Tasarımcısı Charles L. Jenner ve Rolls-Royce’un deneysel departmanının baş test sürücüsü Ernest Hives – ile birlikte dut ağacının altında fotoğraflandığı anı yansıtacak şekilde tasarlandı. Bespoke Collective, bu andan ilham alarak, Starlight tavan döşemesinin altında oturan müşterilerin Royce’un bir zamanlar yaşadığı gibi kendi hayal gücü ve olasılık kıvılcımlarını deneyimleyebileceği bir ilham atmosferi yaratmayı amaçlıyor.

Baharın geçici ama büyüleyici güzelliğinden ilham aldı

Rolls-Royce Motor Cars, baharın geçici ama büyüleyici güzelliğinden ilham alan özel serisi “Spectre Inspired by Primavera”yı tanıtıyor.

Açan çiçekten ilham alan yeni 23 inçlik jant tasarımının olduğu seri 3 ayrı yorum içeriyor.

Rolls-Royce Motor Cars, baharın zarafetini yansıtan ve her biri tamamen kişiselleştirilmiş tasarımlardan oluşan bir seri olan Spectre Inspired by Primavera’yı gururla tanıtıyor. İtalyanca “bahar” anlamına gelen adı taşıyan Spectre Inspired by Primavera, mevsimin büyüsünü yansıtan özenle tasarlanmış özel detaylarıyla öne çıkıyor; zarif, ruhu canlandıran ve umut dolu.

Rolls-Royce, Spectre Inspired by Primavera

Spectre Inspired by Primavera Bespoke serisi, mevsimin farklı yönlerini temsil eden üç farklı yorumu içeriyor; Evanescent, Reverie ve Blossom. Her biri mevsimi farklı şekilde yorumlayan bu modeller, gelecek yılın başına kadar sipariş edilebilecek ve teslimatlar 2026 baharından önce başlayacak.

“Spectre Inspired by Primavera” adını taşıyan aydınlatmalı eşik kapılarında ve başlıklarda, kiraz çiçeği detayı devam ediyor. Başlıklarda kullanılan heykelsi, silüet temelli nakış tekniği, yaprakların zarif görünümünü ustalıkla yansıtıyor.

Rolls-Royce, Spectre Inspired by Primavera

Kuzey Yarımküre’de bahar aylarında gökyüzünde beliren ve “bahar üçgeni” olarak anılan Boötes, Leo ve Virgo takımyıldızlarından esinlenen her araç, 4796 adet el işçiliğiyle yerleştirilmiş ışıkla donatılmış Starlight Doors’a ve 5500’den fazla yıldızdan oluşan soyut bir kümeyi Spectre logosu eşliğinde yansıtan aydınlatmalı ön panel ile donatıldı.

Aracın Crystal over Arctic White dış rengi, coachline kiraz çiçeği deseni, ince çizgili jant detayları ve Turchese tonundaki fren kaliperleriyle tamamlanıyor. Bu canlı dokunuş, iç mekanda Grace White deriyle uyum içinde devam ediyor.

Rolls-Royce, Spectre Inspired by Primavera

Doğanın yeniden doğuşu

Aracın dış tasarımı, fren kaliperleri ve jant göbeklerindeki ince çizgilerle uyumlu olarak Forge Yellow ile el boyaması yapılmış coachline ve kiraz çiçeği motifleriyle Duck Egg Blue rengine sahip. İç tasarım, Grace White ve Charles Blue derilerin Forge Yellow’un canlı detaylarıyla buluştuğu saf bir estetik sunuyor.

Rolls-Royce, Spectre Inspired by Primavera

Yenilenme mevsimi

Spectre Inspired by Primavera “Blossom”, Velvet Orchid Metallic dış rengiyle bu ruhu yansıtıyor; derin ve etkileyici tonu, erken açan çiçeklerin zenginliğini ve nadirliğini hissettiriyor. Spectre’ın omuz hizasında yer alan coachline ve çiçek motifi ile fren kaliperleri ve jant göbeklerindeki Forge Yellow detayları, zarif bir güneş ışığı ve enerji vurgusu yaratıyor.

İç mekanda Grace White deri, derin Peony Pink tonlarıyla bütünleşiyor; Forge Yellow dikiş detayları ise mevsimin canlılığını zarif bir şekilde vurguluyor.

Rolls-Royce, Spectre Inspired by Primavera

Teknik Bilgiler

Spectre: WLTP: Güç tüketimi: 2,6–2,8 mil/kWh / 23,6–22,2 kWh/100 km.

Elektrikli menzil: 329 mil / 530 km.

CO₂ emisyonu: 0 g/km.

Daha fazla detaylı bilgi için: https://bit.ly/3XtQW7q

Rolls-Royce, Spectre Inspired by Primavera

Rolls-Royce’da papatya esintisi

Rolls-Royce, müşterisinin en sevdiği doğa yürüyüşü parkurundan esinlenerek tasarlanan benzersiz Black Badge Cullinan Series II modeli için tasarlanmış Cullinan Daisy’yi sunuyor.

Çarpıcı üç boyutlu etki yaratan ahşap kumlama tekniği kullanılırken, Papatya deseni, Coachline, özel şemsiyeler ve aydınlatmalı taban plakalarına kadar uzanıyor.

Müşterinin High Tatras Dağları’ndaki en sevdiği patikada bulunan papatya tarlasından ilham alınan Cullinan Daisy, farklı koşullarda gelişen bir papatya gibi dayanıklılığı ve azmi temsil ediyor. Açık hava ve macera ekipmanları sektöründe başarıya ulaşmış bir kişinin siparişi olan Cullinan Daisy, müşterinin başarıya giden yolunu simgeliyor.

Rolls-Royce Black Badge Cullinan Series II

Dış tasarım

Papatya çiçeği, Powder Blue (toz mavisi) dış gövde renginde uygulanan tek Coachline’ı tamamlayacak şekilde, özenle elle boyanmış bir Coachline motifi olarak karşımıza çıkıyor.

Rolls-Royce Black Badge Cullinan Series II

İç tasarım

İç mekan tasarımını süsleyen papatya motifi, arka koltuklardan öne doğru akıcı bir geçiş ve orta konsol bölümüne zarif bir dokunuş katıyor. Tasarım, kumlama tekniği kullanılarak Blackwood yüzeyine özenle uygulandı. Bu işlemde, ince mineral parçacıklardan oluşan akış kaplamaya doğru yönleniyor ve yüzeyin mikroskobik katmanlarının hassas bir şekilde aşındırılması sonucu desen ortaya çıkıyor. Işığın ve gölgenin heykelsi yüzeyindeki etkileşimi, üç boyutlu bir etki yaratarak esere görsel bir ilgi katıyor.

Selby Blue ve siyah deri döşemeler, Fleet Blue koltuk kenarları, Selby Grey kontrast dikişler ve başlık monogramlarıyla zenginleştirildi. İç mekan, papatya tasarımıyla özelleştirilmiş aydınlatmalı taban plakalarıyla tamamlanıyor.

Rolls-Royce Black Badge Cullinan Series II

Bespoke şemsiyeler

Papatya motifi, Cullinan’ın arka Coach kapılarında gizlenmiş Bespoke şemsiyelerin iç kısmında yer alıyor. Şemsiyelerin sadece iç kısımlarında görülen bu papatya deseni, yağmurlu bir günde açmış papatya tarlasının atmosferini çağrıştırıyor.

Rolls-Royce Black Badge Cullinan Series II

Bespoke Starlight tavan kaplaması

Cullinan Daisy, kuzey enlemlerinde gece gökyüzüne hakim olan dört büyük takımyıldızını yansıtan Bespoke Starlight tavan kaplamasıyla donatıldı. Bu takımyıldızları ise şöyle; Büyük Ayı olarak da bilinen Ursa Major (aynı zamanda Kepçe ve Büyük Ayı Yıldız Kümesi olarak da adlandırılır), Kuzey Yıldızı’nı (Polaris) içeren Küçük Ayı (Ursa Minor), parlak yıldızlar Castor ve Pollux ile kolaylıkla ayırt edilen İkizler (Gemini) ve kırmızı dev Aldebaran ile Ülker Yıldız kümesiyle tanınan Boğa (Taurus). 

Rolls-Royce’dan özel üretim satranç seti

Rolls-Royce, özel olarak tasarlanmış Satranç Seti’ni sunuyor. Gizlenmiş çekmeceler ve seramik kaplamalı, mıknatıslı heykelsi taşlar ile öne çıkan satranç seti bir yıllık tasarım, mühendislik ve deneme sürecinin sonunda üretildi. Dört kaplama seçeneği ve 13 deri rengi alternatifi bulunuyor.
Rolls-Royce Motor Cars, kültürler ve nesillerin ötesinde, dünyanın en saygın strateji oyunlarından birinin modern bir ifadesi olan Rolls-Royce Satranç Seti’ni tanıtıyor.
Markanın imzası olan malzemeler ve teknikler kullanılarak el işçiliği ile üretilen bu özel ürünler, kişiselleştirme için birçok fırsat sunuyor.
Satranç Seti, hareket hissini uyandıracak şekilde tasarlandı. Deri kaplı taban, merkezin etrafında hafifçe yükselerek, dar tabanı üzerinde sürülen bir izlenim bırakırken, Rolls-Royce araçlarının zarif hatlarını andırıyor.
13 farklı deri seçeneği
Satranç Seti’nin parçaları, müşterinin kişisel tarzını ve evinin estetiğini yansıtacak şekilde kişiselleştirilebiliyor. Müşteriler, Cashmere Grey, Phoenix Red, Charles Blue, Forge Yellow, Iceland Moss, Scivaro Grey, Arctic White, Havana, Tailored Purple, Mandarin, Peony Pink, Black ve Lime Green’den oluşan 13 farklı deri rengi arasından seçim yapabiliyor. Böylece hem dış görünümü hem de satranç taşı tutucusunu tam olarak istedikleri gibi kişiselleştirebiliyorlar.

Tarihindeki en güçlü Rolls-Royce

Black Badge Spectre, Rolls-Royce tarihinde ilk kez dört basamaklı bir tork değeri (1075 Nm) ve 485 kW (659 hp) güç üreterek rekor kırdı. Ayrıca, markanın güçlü ve cesur kimliğini temsil ederek, geleneksel lüks anlayışının ötesine geçmek isteyen seçkin müşteriler için özel olarak tasarlandı.

Cesur dış renk seçenekleri, canlı iç mekan detayları ve Bespoke (özel tasarım) için yenilikçi fırsatlar sunmanın yanı sıra, Black Badge Spectre, dört basamaklı bir tork (1075 Nm) çıkışı üretebiliyor ve 485 kW (659 hp) güçle rekor kırıyor. Bu özelliği Black Badge Spectre’ı tarihindeki en güçlü Rolls-Royce yapıyor.

Black Badge Spectre, Rolls-Royce

Benzersiz Infinity Modu ve Spirited Modu

Black Badge Spectre, iki yeni tahrik sistemi özelliğiyle güçlü hızlanma deneyimini ileri bir seviyeye taşıyor: Infinity Modu ve Spirited Modu.

Infinity Modu: Black Badge kimliğini simgeleyen sonsuzluk sembolünden esinlenerek tasarlandı. Direksiyon simidindeki Infinity butonuna ∞ basılarak açılan bu mod, tam 485 kW (659 hp) güç sağlayarak sürücüye daha hızlı ve doğrudan bir gaz tepkisi sunuyor. Infinity mod aktif hale geldiğinde, araç göstergeleri daha canlı bir görünüm alarak aracın sportif karakterini vurguluyor.

Spirited Modu: Spirited modu, sürücüye yoğun ve anlık bir hızlanma deneyimi yaşatıyor. Bu fonksiyon, sürücünün frene ve gaza aynı anda basmasıyla etkinleşiyor. Aracın hazır olduğunu belirten dokunsal ve görsel yanıt alındıktan sonra fren bırakılıyor. Böylece tork, geçici olarak 1075 Nm’ye yükselerek güçlü bir hızlanma dalgası yaratıyor ve aracı sadece 4.3 saniyede 0’dan 100 km/saat hızına çıkarıyor.

Black Badge Spectre, Rolls-Royce

Black Badge şasi mühendisliği

Rolls-Royce şasi uzmanları, müşterilerin Black Badge Spectre’ın benzersiz gücünü güvenle kullanmalarını sağlamak için bir dizi değişiklik yaptı. Direksiyon sertliği artırıldı ve virajlarda gövde sallantısını azaltarak direksiyon hareketlerinden daha fazla geri bildirim almak için savrulma stabilizasyonu ayarlandı. Yükseltilmiş amortisörler, gövde kontrolünü artırarak hızlanma veya yavaşlama sırasında alçalmayı azaltıyor. Bu revizyonlar, Rolls-Royce araçlarıyla ilişkilendirilen zahmetsiz kullanım ve ünlü “Magic Carpet Ride” (sihirli halı sürüşü) deneyimi ile geliştirilmiş bir sürüş etkileşimi hissini mükemmel bir şekilde dengeliyor.

Karanlık bir estetik

Black Badge Spectre, 1980’ler ve 1990’ların kulüp kültürünün neon atmosferinden ilham alarak, derin siyah – mor tonlarına sahip yeni Vapour Violet boya rengiyle dünya çapında tanıtıldı. Bu dikkat çekici renk, markanın markanın 44.000’lik renk seçeneği içeren “hazır” renk paletiyle cesur bir kontrast oluşturuyor. Ayrıca, Iced Black kaput seçeneğiyle güçlü ve sofistike bir görünüm sağlıyor. Alternatif olarak, müşteriler Rolls-Royce Bespoke tasarımcılarıyla işbirliği yaparak, yalnızca kendilerine özel bir Bespoke renk tonu oluşturma imkanına da sahip.

Mevcut Coachline (yan gövde çizgisi) ve çamurluk çizgisi seçeneklerine ek olarak, müşteriler, artık süper coupe’nin alt kısmına zarif bir estetik katan “waft” (yumuşak ve akıcı) şeridini de sipariş edebilecekler.

Black Badge Spectre, Rolls-Royce

23 inçlik beş kollu dövme alüminyum jant

Black Badge Spectre, cesur bir tasarıma sahip, 23 inçlik beş kollu dövme alüminyum jantlarıyla dikkat çekiyor. Yarı cilalı veya tamamen siyah kaplama seçenekleriyle sunulan bu karmaşık geometrik tasarım, aracın teknik ustalığını ve gücünü estetik bir şekilde yansıtıyor. Ayrıca, farklı iklim koşullarına uygun kış lastiği seçenekleri, bu yeni jant setiyle birlikte lansmanla eş zamanlı olarak müşterilere sunuluyor.

Daha önceki tüm Black Badge modellerinde olduğu gibi, Black Badge Spectre’ın ayna parlaklığındaki koyu ton detayları, aracın güçlü ve karanlık karakterini ön plana çıkarıyor. Bu detaylar arasında, markanın imzası olan Pantheon ızgara çerçevesi, Spirit of Ecstasy heykelciği, çift “R” onur rozetleri, kapı kolları, geniş yan cam çerçeveleri ve tampon detayları yer alıyor.

Canlı aydınlatmalar

Rolls-Royce, çağdaş zanaatkarlık anlayışını yansıtarak Black Badge Spectre için ışıklı ızgarasını güçlendiren ve yoğunlaştıran benzersiz bir ışıklandırma sistemi geliştirdi.

Tanıtılan yeni ışıklı ızgara arka plakası Tailored Purple, Charles Blue, Chastreuse, Forge Yellow ve Turchese gibi renk seçenekleriyle sunuluyor. Bu sayede müşteriler, seçtikleri dış renkleri ızgara detaylarına taşıyarak dış görünümde bütünlük sağlayabiliyor ve iç tasarım ile uyumlu özel bir renk aksanı yaratabiliyor.

Bu renkli aydınlatma konsepti, iç mekânda da devam ediyor. Yeni geliştirilen ışıklı eşik plakaları, on farklı tamamlayıcı renk seçeneğiyle sunularak iç tasarımda özgün bir ambiyans oluşturuyor.

Black Badge Spectre, Rolls-Royce

Canlı iç mekân tasarımı

Black Badge Spectre’ın iç mekânı, cesur tasarımı ve detaylardaki ustalığıyla aracın asi karakterini yansıtıyor.

Işıklı ön konsol ve sonsuzluk sembolü: Ön konsolda, Spirit of Ecstasy’nin soyut bir ifadesi olarak tasarlanan, Black Badge serisinin imzası haline gelen sonsuzluk sembolünü de içeren ışıklı bir desen yer alıyor.  Konsol yüzeyinde, Piano Black (piyano siyahı) kaplama üzerinde farklı yoğunluklarda dağıtılmış 5.500’den fazla yıldız ile gökyüzü görünümü yaratılıyor.

Teknik fiber elyaf kaplama: İç mekândaki zanaatkarlık, teknik fiber elyaf kaplamayla ön plana çıkıyor. Elmas desenli bu yüzey, siyah Bolivar ahşap tabanın üzerine karbon ve ince metal iplikler işlenerek yapıldı. Elyaflar, karbon fiber katmanları arasına el ile yerleştirilerek üç boyutlu bir doku yaratıyor. Kaplamaya, altı kat vernik uygulanırken kusursuz bir yüzey elde edilene kadar elle cilalanarak derinlik ve parlaklık kazandırılıyor.

İç mekânda sonsuzluk sembolü: Sonsuzluk sembolü, arka koltukları ayıran deri “Waterfall” (Şelale) bölümüne işlenerek iç tasarımda da vurgulanıyor.

Gösterge kadranları ve dijital sistemler: Gösterge kadranları, Vivid Grellow (yeşil-sarı), Neon Nights, Cyan Fire, Ultraviolet ve Synth Wave olmak üzere beş renk temasıyla özelleştirilebiliyor ve müşterilerin SPIRIT işletim sistemi aracılığıyla araçlarındaki fiziksel ve dijital yüzeyleri uyumlu hale getirmelerini sağlıyor. Ayrıca, bu dijital mimari üzerinden, araç şarj durumu gibi uzaktan erişim özellikleri ile markanın özel dijital üyeler kulübü Whispers’a da bağlanılıyor.

Tasarımıyla çarpıcı Black Badge Spectre

Black Badge Spectre, etkileyici güç çıkışı, ileri şasi teknolojileri ve genişletilmiş Bespoke (özel üretim) seçenekleriyle, Rolls-Royce’un alter ego kimliğinde yeni ve çarpıcı bir bölüm açıyor.*

2024 yılında 5.712 Rolls-Royce satıldı

Rolls-Royce 2024’te 5.712 adet araç teslim ederek tarihindeki üçüncü en yüksek satış miktarına ulaştı. Rolls-Royce’un Goodwood’daki Merkezi’ne 300 milyon £’den fazla yatırım yapılarak, Bespoke (Özel Üretim) ve Coachbuild (Özel Yapım) kapasitesi genişletildi. Avrupa Bölgesi rekor satış sağlarken, Spectre en çok talep edilen model oldu.

Rolls-Royce Motor Cars, Goodwood’daki üretim tesisini genişletmek için 300 milyon £’yi aşan bir yatırım yaptığını duyurdu. Markanın 2024 performansı, Bespoke (özel üretim) için tarihi bir yılı ve şirketin tarihindeki üçüncü en yüksek satış rekorunu işaret ederek, markanın en karmaşık, kişisel ve değerli el yapımı lüks ürünleriyle müşterilerine değer yaratma ve eşsiz bir müşteri deneyimi sunma konusundaki stratejisini doğruluyor.

Rolls-Royce, fabrikanın 1 Ocak 2003’te açılmasından bu yana yapılan tek seferlik en büyük yatırımı ile üretim tesisini tamamen bataryalı elektrikli araç (BEV) geleceğine geçiş için de hazır hale getiriyor.

Günde 28 araca kadar üretim yapılıyor

Goodwood’da ilk zamanlar yaklaşık 300 kişi istihdam edilirken günde sadece bir araç üretiliyordu. Son 20 yılda Goodwood üretim tesisi içsel olarak önemli değişiklikler geçirmiş olsa da, bina büyük ölçüde aynı kalırken, çalışan sayısı 8 kat arttı ve marka günde 28 araca kadar üretim yapmaya başladı.

Birçok yüksek beceri gerektiren üretim ve zanaat pozisyonları da dahil olmak üzere şu anda Goodwood’daki Rolls-Royce’un evinde 2500’den fazla kişi istihdam ediliyor. Rolls-Royce’un evini genişletme için planlama izni 2024’te verilirken, alan hazırlığı ve peyzaj çalışmaları devam ediyor.

Rolls-Royce 2024 yılında özel üretimde rekor kırdı

2024’te Rolls-Royce’un Bespoke Kolektifi’nde tasarımcılar, mühendisler ve zanaatkarlar bir araya gelerek bugüne kadar görülmüş en yaratıcı ve iddialı sanat eserlerini hayata geçirdi.

Müşteri siparişleri son derece karmaşık, elle boyanmış ve işlenmiş sanat eserleri, paslanmaz çelik ve altın dolgular, zarif ışıldayan boya kaplamaları ve çok daha fazlasını içeriyordu. Mükemmellik arayan ve müşterilerinin hayalleriyle yönlendirilen Rolls-Royce zanaatkarları, Spirit of Ecstasy’den ilham alarak 869.500 dikişten oluşan eşsiz grafikler yarattı. Kültürel sembolleri deri, ahşap ve kumaş gibi malzemelerin tuvali üzerinde ölümsüzleştirdi. İnce bir şekilde işlenmiş coachline motiflerinden iç tasarımın tamamına yayılan büyük ölçekli sanat eserlerine kadar, Rolls-Royce Bespoke Kolektifi bir kez daha lüksün sınırlarını zorladı.

Her Rolls-Royce otomobili sahibinin özel üretim siparişi için bir tuval niteliğinde olduğunu belirten Chris Brownrigde (Rolls-Royce Motor Cars Chief Executive); “Bu yıl, müşterilerimizin hayal gücünün, yaratıcılığının ve hırsının genişliğiyle bir kez daha hem mutlu olduk hem de zorlandık. Bu sayede Bespoke Kolektifimizin deha ve vizyonunu sergileme fırsatını yakaladık.” dedi.

PHANTOM SCINTILLA

Dünyada yalnızca 10 örnekle sınırlı olan bu muazzam Özel Koleksiyon, Spirit of Ecstasy’nin manevi güzelliğini, zarafetini ve mirasını kutluyor.

İç mekan, Spirit of Ecstasy’nin ifade gücünden ilham alarak devam eden bir grafik oluşturmak için 869.500 dikişle işlendi. Heykelciğin kendisi 1910’da orjinal maskotu sipariş vermesi için ilham veren Yunan heykeli Samothrake Kanatlı Zaferi’ndeki Parian mermerini andıran benzersiz seramik kaplamaya sahip.

Merkezdeki başyapıt, Celestial Pulse Gallery (Göksel Nabız Galerisi), Spirit of Ecstasy’nin geçici varlığını yakalayan bir eser. Bu sanat eseri, Spirit of Ecstasy figürüyle aynı seramik kaplamayla kaplanmış her biri ayrı ayrı işlenmiş yedi şeritten oluşuyor. Yukarıda, Bespoke Işıklı Tavan Döşemesi, Spirit of Ecstasy’nin uçuşan elbisesinden ilham alarak tasarlanan 1500 fiber optik yıldız içeren bir animasyona sahip.

BLACK BADGE GHOST CITY LIGHTS

Bu sipariş, sadece Birleşik Krallık için özel olarak yaratılıp, Işıklı Fasya, Londra’nın kuş bakışı panoramasını yeniden yaratan bir Bespoke tasarımına sahip.  Grafik, uçağın gece inişe geçerken şehre yaptığı son yaklaşımda görülen heyecan verici manzaradan ilham alınarak tasarlandı. Desen, her biri el ile yerleştirilen 8372 lazerle işlenmiş ışıkla oluşturulup, Piano Siyahı kaplama yüzeyine tek tek yerleştirildi.

CULLINAN SERIES II – INSPIRED BY ROSE

Bu zarif ve son derece sanatsal sipariş, Rolls-Royce’un evinin bulunduğu Goodwood’daki avluda yetişen ve dünyada hiçbir yerde bulunmayan Phantom Rose’dan ilham alınarak tasarlandı.

Bespoke tasarımcıları, stilize edilmiş bir gül motifi yarattı. Bu motif ön ve arka koltuk başlıklarındaki ince nakışa dönüştürüldü ve özenle elle boyanmış Coachline’a dahil edildi.

PHANTOM GOLDFINGER

Rolls-Royce, James Bond filmi Goldfinger’ının 60. yılını kutlamak için adını taşıyan kötü karakterin 1937 model Phantom III Sedanca de Ville’ne son derece detaylı bir saygı duruşu niteliğinde tasarım yarattı.

Bespoke uzmanları, orjinal otomobilin ünlü siyah ve sarı dış kaplamasına sadık kalarak modeli yeniden yarattı ve filmin önemli sahnelerine atıfta bulunan yaratıcı özellikler ekledi. Bunlar arasında, Auric Goldfinger’ın 007 ile ünlü golf maçında kullandığı sopadan ilham alınarak tasarlanan altın golf sopası ve orta konsolda sergilenen 18 ayar altın renkli hız formu yer alıyor.

SPECTRE LUNAFLAIR

Amerika Birleşik Devletleri’nden titiz bir müşteri tarafından sipariş edilen Spectre Lunaflair, ay halkası adlı optik fenomenden ilham alıyor. Bu fenomen, yüksek irtifadaki buz kristallerinden geçen ay ışığının, ayın etrafında parlak bir halka oluşturmasına dayanıyor.

Bu görseli yakalamak için, uzmanlar bir yıl boyunca, sadece sipariş veren müşteri için ayrılmış eşsiz bir holografik boya kaplaması geliştirdi. Büyüleyici ‘gökkuşağı’ etkisi, ince magnezyum florür ve alüminyum pullarıyla harmanlanmış inci parlaklığında katman da dahil olmak üzere yedi kat vernik uygulayarak elde edildi. Böylece düşük ışıkta derin bir metalik etki yaratılırken parlak güneş ışığında gökkuşağı tonlarında canlı bir renk patlaması oluşuyor.

GHOST EXTENDED SERIES II – THE ENCOUNTER

Bu zarif Ghost Extended Series II, kurucularının 4 Mayıs 1904’te bir araya gelişlerinin 120. yıl dönümünü kutlamak amacıyla tasarlandı. Bu kutlama amaçlı sipariş, koltuk başlarındaki baş harfler, C-Pillar üzerindeki imzalar ve kuruluş tarihlerini simgeleyen coachline motifindeki tarihi tarihler dahil olmak üzere Charles Rolls ve Henry Royce’a dair birçok göndermeyi içeriyor.

PHANTOM YEAR OF THE DRAGON

Shangai Özel Ofis aracılığıyla sipariş edilen bu olağanüstü Phantom Extended, 2024 Lunar Yeni Yılı’nı kutlamak amacıyla tasarlandı ve 10 Şubat 2024’te başlayan Çin Yılı’nı onurlandırdı.  İç mekan, Guochao adı verilen, Uluslararası miras ve Çin kültürel geleneklerini harmanlayan yükselen trendin güzel bir örneği olarak, geleneksel bir ejderha sembolünden ilham alarak özenle işlenmiş detaylarla tasarlandı.

Guochao adı verilen tasarımlar arasında, ön yolcu panelinde elle boyanmış benzersiz bir sanat eseri, koltuk başlarındaki ejderha nakışları, coachline motifleri ve Bespoke Starlight Tavan Kaplaması’nda 677 ‘yıldız’ kullanılarak yapılan, ilk kez bir ejderhanın tasviri yer alıyor.

Rolls-Royce, Cullinan “Inspired by Fashion” koleksiyonu

Rolls-Royce, Cullinan “Inspired by Fashion” koleksiyonu

Rolls-Royce, iki hazır parçadan oluşan ‘Cullinan – Inspired by Fashion koleksiyonunu duyurdu.

Lüks otomobil üreticisi Miami Art Basel çağdaş sanat etkinliğinde, Cullinan SUV modeli için en son moda trendlerinden esinlenen, “Re- Belle ” ve “Fu-Shion” adlı koleksiyonlarını tanıttı.

Rolls-Royce, Cullinan "Inspired by Fashion"

Marka sanat, moda, tasarım alanlarında trendleri tanımlayan ve güncel hareketleri etkileyen eklektik zevklere sahip bireylere bir lüks otomobilin kişiye özel, kişiselleştirilmiş çeşitlerini sunuyor.

Renk bloğundan ilham alan cesur Re-Belle, işlev ile modayı bir araya getiren Fu-Shion koleksiyonları, markanın modaya uygun ve genç tarafını gözler önüne seriyor.

Rolls-Royce, Cullinan "Inspired by Fashion"

Projeden sorumlu tasarımcılar, olabildiğince farklı kişilikleri görmeyi teklif eden Cullinan – Inspired by Fashion’ı elde etmek için sekiz farklı renk kombinasyonu yarattı.

Rolls-Royce, Cullinan "Inspired by Fashion"

“Re-Belle” koleksiyonu için odak noktası canlı tonlar,  eğlenceli doku kombinasyonları ile çağdaş renk trendleri kullanılıyor.

‘’Fu-shion ‘’ koleksiyonunda ise İlkbahar/Yaz 2023 fonksiyonel öğelerle bezenmiş, sokak giyimini çağrıştıran yüksek modayı faydacı bir yaklaşımla yeniden yorumluyor.

Rolls-Royce Bespoke Kolektifi tarafından tasarlanan bu zarif “arzu nesneleri”, lüks müşterilerin eklektik zevklerini, yaşam tarzını yansıtan, yüksek moda dünyasında görülen canlı tonlardan ve dokulardan ilham alıyor.

Rolls-Royce tasarımcıları, bu koleksiyonlar için büyülü gök ambiyansı, otomobilin iç kısmının ötesine taşıyan, tamamen yeni Starlight Bagaj Kapağını yarattı.

Üretimi 22 saatten fazla süren bu bespoke özellik, delikli deriye yerleştirilmiş 192 yumuşak ışıklı yıldız içeriyor.

Alıcılar, otomobilin renklerine uygun seyahat valiz setlerini kendileri seçebiliyor.

Rolls-Royce, Cullinan "Inspired by Fashion"

Setler, dört iç temanın her birini tamamlayacak şekilde tasarlanmış. Bu beş parçalı koleksiyon, 24 saatlik, 48 saatlik seyahat çantaları ve tek tek veya tek bir set olarak satılan bir saklama çantasından oluşuyor.

Rolls Royce’nin ilk tam elektiriklisi “Spectre”

Rolls Royce’nin ilk tam elektiriklisi “Spectre”

Rolls-Royce, ilk full elektrikli arabası Spectre’ın global tanıtımını gerçekleştirdi.

Lüks otomobil üreticisinin ilk full elektrikli otomobili, elektrikli otomobil dünyasına geçişin başlangıcını temsil ediyor.

Rolls Royce Spectre

2030’da sadece elektrikli otomobil üretecek

2030 yılından sonra Rolls-Royce Motor Cars’ın sadece elektrikli otomobill üreteceğinin bilgisini verdi. Yeni Spectre ‘ın, ilk sahiplerine 2023 yılının sonunda teslim edilmesi planlanıyor. Spectre fiyatlandırmasının Cullinan ile Phantom arasında konumlandırılması bekleniyor.

Rolls Royce Spectre

Tasarım

Bir Rolls-Royce’da şimdiye kadar üretilmiş en geniş Pantheon ızgaraya sahip. 830 saatlik tasarım modellemesi, rüzgar tüneli testinin ürünü Spirit of Ecstasy heykeli otomobilin olağanüstü aerodinamik özelliklerini arttırmaya yardımcı oluyor. 0.25’lik bir sürtünme katsayısına sahip Spectre, Rolls-Royce’un aerodinamik açıdan en verimli otomobili olduğunu gösteriyor. Bölünmüş far tasarımı, manevi öncüsü Phantom Coupé’ ye saygı duruşunda bulunuyor. Spectre, neredeyse 100 yıl içinde 23 inç jantlarla donatılan ilk üretim iki kapılı coupé’dir. İç tasarımı 5.876 adet yıldızla, zarifçe aydınlatılmış Starlight Doors adı verilen yıldız kapı ile sunuluyor. Gece teması, Spectre’ın Illuminated Fascia adı verilen aydınlatmalı ön konsol ile devam ediyor.

Rolls Royce Spectre

Alüminyum mimarisi

Rolls-Royce mühendisleri, alüminyum bölümler ve bataryanın otomobil yapısına entegrasyonu sayesinde mimariyi önceki tüm Rolls-Royce’lardan %30 daha sert hale getirdiler. Elektrik ve iklendirme tesisatı için bir kanal oluşturularak, batarya araç zeminine yerleştirildi. Oluşturulan

altyapı, mükemmel düz zemin profili oluşturmasının yanında alçak oturma pozisyonu ve aynı zamanda 700 kiloluk ses yalıtımı sağlıyor.

Rolls Royce Spectre

Dijital mühendislik

Rolls-Royce, Spectre ile, otomobilde bulunan ve benzeri görülmemiş sayıda işlevi yöneten sinyalden sürekli olarak bilgi alıp işleyebilen olağanüstü bir ‘Decentralised Intelligence’ sisteminden yararlandı.

Zirvedeki Rolls-Royce deneyiminin sürekliliğini ve ilerlemesini sağlamak için bu yeni sinyaller,

2,5 milyon kilometreyi kapsayan bir test programı sırasında en deneyimli Rolls-Royce mühendisleri tarafından ayarlanıyor ve inceleniyor. Rolls-Royce mühendisleri, bu devasa veri hacmini işlerken ve doğrudan motordan tekerleğe güç dağıtımının doğruluğundan yararlanmak için kullanıyor. Mühendisler Spectre tarafından sunulan deneyimi, hız nedeniyle “yüksek tanımlı Rolls-Royce” olarak belirtiyor.

Rolls Royce Spectre

Planar süspansiyon

Planar sistemi bir dizi yeni donanım bileşeni ve Spectre’ın yüksek hızlı işleme yeteneklerinden yararlanıyor. Otomobilin viraj denge çubuklarını ayırarak her bir tekerleğin bağımsız hareket etmesine izin veriyor. Virajın yakın olduğu belirlendiğinde, Planar sistemi bileşenleri yeniden birleşerek amortisörleri sertleştiriyor. Ardından dört tekerlek ve direksiyon sistemi, zahmetsiz giriş ve çıkış sağlamak için aktivasyon için hazırlanıyor. Viraj alırken 18 sensör izleniyor ve Spectre’ın sabit kalması için direksiyon, frenleme, güç dağıtımı ve süspansiyon parametreleri ayarlanıyor.

Rolls Royce Spectre

Güç ve boyutlar

Spectre, 2023′ ün ikinci çeyreğinde tamamlanacak olan son test aşamasına girerken güç, hızlanma ve menzil rakamları hala geliştiriliyor. Ön verilere gore, Spectre’ın tamamen elektrikli 320 mil/520 kilometre menzile sahip olması bekleniyor. WLTP ve 430kW güç aktarma sisteminden 900Nm tork sunuyor. 0-60mph’ye 4,4 saniyede (4.5 saniyede 0-100km/s) ulaşması bekleniyor. Spectre’ ın aylarca süren test ve optimizasyon çalışmaları devam ederken, bu rakamlar 2023′ ün 4. çeyreğinde piyasaya sürülmeden resmi onay öncesinde değişebilir.

Spectre boyutlarıI:

Kapı / koltuk sayısı 2 kapı / 4 koltuk

Araç uzunluğu 5453 mm / 214.685 inç

Araç genişliği 2080 mm / 81.889 inç

Araç yüksekliği (yüksüz) 1559 mm / 61.377 inç

Dingil mesafesi 3210 mm / 126.378 inç

Dönüş çapı 12.7 m

Boş ağırlık 2975 kg