Yazılar

En kapsamlı Volvo tesisi Tarsus’ta açıldı

Otokoç’un Türkiye’deki en yeni ve en kapsamlı Volvo tesisinin açılışı Tarsus’ta gerçekleşti.

Otokoç Otomotiv çatısı altında faaliyet gösteren Otokoç, showroom ağını genişletmeye devam ediyor. Bu çerçevede yürütülen faaliyetler kapsamında, Türkiye’nin lider otomotiv perakende markası Otokoç’un Volvo Tarsus tesisinin açılışı yapıldı.

Türkiye’nin lider mobilite şirketi Otokoç Otomotiv çatısı altında çözüm sağlayan Otokoç’un otomotiv perakendeciliğinde ilk akla gelen marka olarak konumlandığını belirten Otokoç Otomotiv Şirket Lideri İnan Ekici, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

“Otomotiv perakendeciliği ve araç kiralama alanlarında faaliyet gösteren Otokoç Otomotiv olarak, bugün Türkiye dahil toplam 9 ülkede, 307 noktada ve 4 bine yakın çalışma arkadaşımızla hizmet veriyoruz. Ne mutlu ki, şu anda Türkiye’nin lider mobilite şirketi ve Türkiye’nin en büyük 22. şirketi konumundayız.

Otokoç Otomotiv tüm şirket olarak geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 3,8 milyar dolar ciro elde etti. Yarattığı katma değerle tüm çalışanlarımız, paydaşlarımız ve stratejik ortaklarımız yanında ülkemize de kazanç sağlamış olmanın gururunu yaşıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana insanların hayatını kolaylaştırma hedefiyle geliştirdiğimiz yeni hizmet ve uygulamaları sunuyor, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı tam 96 yıldır birincil önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Sürekli yenilenerek ve hep daha iyisini hedefleyerek otomotiv sektörüne değer katan Otokoç, her tür ihtiyaca uygun araç seçenekleri ve kapsamlı hizmet ağıyla 52 noktada otomotiv perakendeciliğinin lideri konumundadır.

Bu kapsamda, şimdi de söz konusu liderliğimizi daha da pekiştirmek ve Tarsus bölgesine yönelik hizmetlerimizi zenginleştirmek için yeni bir adım atıyoruz. Bugün burada açılışını yaptığımız ve önde gelen markalarımızdan Volvo’nun satış ve satış sonrası bakım hizmetlerini gerçekleştirdiğimiz Tarsus’daki tesisimiz, Otokoç’un ülkemizdeki en yeni ve en kapsamlı Volvo tesisi olma özelliğini taşıyor.

100 milyonuncu araç törenle sahibine teslim edildi

Hyundai Motor Company, “üretimde 100 milyon adeti” Ulsan’daki fabrikasında kutladı. Global olarak 100 milyon araç üreten Hyundai, sadece 57 yılda bu rakama ulaşırken aynı zamanda otomotiv endüstrisinde bu adete en hızlı ulaşan markalardan biri oldu.

Bu dönüm noktasının şerefine Kore’deki Ulsan Fabrikasında bir tören düzenleyen Hyundai, 100 milyonuncu aracın bir IONIQ 5 olduğunu da açıkladı. Kullanıcıların desteğine ve güvenine minnettarlığın bir göstergesi olarak 100 milyonuncu aracı doğrudan sahibine teslim eden Hyundai, tüm çalışanlarla beraber özel bir teslim töreni de düzenledi.

Nazan Öncel’in şarkısını yeniden yorumladı

Türk müziğinin efsane isimlerinden Nazan Öncel’in, derin duygulara tercüman olan şarkısı “Mühürledim Seni Kalbime (Bir Hadise Var)”, bu kez Hande Mehan’ın güçlü yorumuyla yeniden hayat buluyor. Mehan’ın sakin ve içe dokunan sesi, şarkının hüzün ve aşk dolu atmosferini ustaca taşıyor.

Hande Mehan’ın başarılı kariyerinde önemli bir adım olan ve Sony Music Türkiye tarafından yayınlanacak ilk parçası olan Mühürledim Seni Kalbime, sanatçının dinleyicileriyle buluşmayı bekleyen yeni projelerinin de hit değeri taşıdığını müjdeliyor.

Bu çalışma, Hande Mehan’ın müzikal yeteneğini ve şarkıya kattığı benzersiz yorumunu gözler önüne sererken, Nazan Öncel’in zamansız eserlerinin de yeniden hatırlanmasını sağlıyor. Mühürledim Seni Kalbime, Sony Music Türkiye etiketiyle tüm dijital platformlarda yayında olacak.

Hyundai ve Škoda hidrojen işbirliği

Hyundai Motor Company ve Škoda Grubu, hidrojen mobilite ekosistemi kurmak için Mutabakat Muhtırası (MOU) imzaladı.

Prag’daki Kore-Çek Cumhuriyeti İş Zirvesi’nde gerçekleşen imza törenine, Hyundai Motor Company Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Küresel Ticari Araç ve Hidrojen Teknolojileri Sorumlu Başkanı Ken Ramírez ve Škoda Grubu CEO’su Petr Novotný katıldı.

Mutabakat Zaptı, hidrojen yakıt hücresi sistemleri ve teknolojilerinin benimsenmesine ilişkin çalışmaları kapsıyor. Mobilite projeleri ve ürünleri için enerji verimli çözümlerin ortaya çıkmasını sağlayacak olan bu çalışma, mobilitenin ötesindeki hidrojen ekosistemi ve değer zinciri fırsatlarının araştırılmasını da kapsıyor.

Her iki taraf da hidrojenin, mobiliteyle başlayarak sürdürülebilir bir toplum için temel bir dayanak olacağı görüşünü paylaşıyor. Taraflar anlaşmanın bir parçası olarak, Hyundai’nin yakıt hücresi sistemini ve teknolojisini kullanacak. Ayrıca, Škoda Grubu’nun faaliyet gösterdiği Çek Cumhuriyeti de dahil olmak üzere küresel pazarlardaki çevre dostu mobilitenin hızlanmasına katkıda bulunacak.

Hyundai Motor Company ve Škoda Grubu, ayrıca mobilitenin ötesinde çeşitli kullanımlar için yakıt hücresi sistemi adına ortak fizibilite çalışmaları yürütecek. Hyundai, hem mobilite hem de enerji sektörlerinde çeşitli hidrojen uygulamalarını, işletmedeki küresel uzmanlığını ve içgörülerini kullanarak, enerji geçişine yardımcı olmada önemli bir rol oynayacak.

2008 yılında kurulan Nošovice’deki Hyundai Motor Çekya Fabrikası (HMMC), yıllık 350.000 araç üretim kapasitesine sahip. Avrupa’nın en modern otomobil üreticilerinden biri olarak kabul edilen bu üretim tesisi, aynı zamanda Çek Cumhuriyeti’ndeki en büyük yabancı yatırım olarak öne çıkıyor.

Dünyanın önemli üreticilerinden biri olan Škoda Grubu ise 165 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürerek ulaşım mühendisliği alanında da oldukça önemli atılımlar yapıyor. Grup, zengin ürün gamı ve otomotiv haricinde de gelişmiş ulaşım sistemleri için alçak tabanlı tramvaylar, banliyö tren üniteleri, metro tren setleri, elektrikli otobüsler, troleybüsler, kontrol-tahrik sistemleri ve bileşenleri üretiyor.

 

Hyundai ve IVECO’dan doğan işbirliği “eMoovy”

Hyundai’nin IVECO Group ortaklığıyla Avrupa pazarları için geliştirdiği ilk elektrikli ticari modeli eMoovy, Almanya Hannover’da düzenlenen IAA Transportation Fuarı’nda görücüye çıktı.

Hyundai’nin gelişmiş eLCV platformunu kullanarak üretilen eMoovy, Iveco markası altında Avrupa pazarında satışa sunulacak.

eMoovy, Hyundai’nin EV şasi-kabin tabanlı platformunu IVECO’nun kargo bölmesiyle birleştiriyor. Bu arada eMoovy, Hyundai’nin en büyük elektrikli SUV’sinden alınmış güç elektrik sistemiyle donatılmış. Yeni araç ayrıca şarj başına WLPT döngüsünde maksimum olarak 320 km menzile sahip. Buna ek olarak tıpkı IONIQ 5 ve IONIQ 6 modellerinde de yer alan ultra hızlı şarj için 800V’luk bir sisteme sahip. Ultra hızlı şarj deneyimi sunan ticari aracın 100 km menzil sunması için sadece 10 dakika şarj edilmesi yeterli.

eMoovy, güvenlik özellikleri açısından da önemli bir model. Aynı sınıftaki elektrikli hafif ticari araçlara göre daha büyük kapasiteli pillere sahip olan araç, akıllı pil yönetim sistemi (BMS) ile geliyor. Bu sistem içerisinde yer alan sensörler, arızaları önlemek ve güvenliği sürdürmek için pil bilgilerini anlık olarak algılıyor. BMS, Hyundai’nin beğenilen IONIQ modellerinde ve premium Genesis markasında da kullanılıyor.

eMoovy’nin iç tasarımı Hyundai’nin MPV modeli STARIA’ya dayanıyor. Aracın kabini, sürücü konfor özellikleri ve geniş bir sürüş bilgi ekranıyla donatılmış. Araç ayrıca İleri Çarpışma Önleme Asistanı, Şeritten Ayrılma Önleme Asistanı ve Park Mesafesi Uyarısı gibi çeşitli gelişmiş sürücü yardım sistemleri de var.

Gelişmiş 76.4 kWh’lik bir batarya ile donatılan eMoovy, MPV’ler için özel olarak geliştirilmiş araçtan şarj (V2L) işlevi de sunarak, aracın hem içinde hem de dışında elektrik gücü sağlıyor. Hem bireysel hem de ticari kullanımda üstün bir konfor sunan aracın kolay kullanım özellikleri ve alçak yükleme eşiği ise IVECO’nun bu alandaki köklü tecrübesinden geliyor.

SANTA FE modelini Türkiye’de satışa sundu

Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu SANTA FE modeli, adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alan model, bölgenin zorlu yapısını ve açık hava temasını en iyi şekilde karakterize ederek günlük bir otomobil olarak karşımıza çıkıyor.

Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen SANTA FE, bagaj kapasitesini artırarak yaşam tarzına dayalı işlevselliğe öncelik veriyor. Şık görselliğini üstün bir iç mekan ile kombinleyen yeni model, aynı zamanda teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Ayrıca, Yeni SANTA FE’nin sınırsız açık hava ve şehir içi kullanımını birlikte sunabilen cesur ve güçlü kimliği, SUV pazarında modelin farkındalık yaratmasına yardımcı olacak.

Hyundai SANTA FE

Baştan sona gelişen tasarım

SANTA FE, yeni modelle birlikte tasarımda zirveye doğru yol alıyor ve boyutlar arasında üstün bir denge sağlayarak gerekli olan tüm görkemli estetiği sunuyor. Genel olarak SANTA FE’nin tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir.

Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Güçlü tasarım yalnızca dinamik ruhunu tamamlamakla kalmıyor, aynı zamanda şehir içi veya açık alan kullanımına uygun premium bir SUV modasını da başlatıyor.

Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor. Benzersiz ön profil, H şeklindeki ışıklarıyla ve ayırt edici motife katkıda bulunan bir süslemeyle destekleniyor. Yüksek kaput çizgisi ve keskin çamurluklar, SANTA FE’nin muhteşem tasarım detaylarından bir diğeri. Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor.

Hyundai SANTA FE

En az ön kadar dikkat çekici olan yan profil de temiz ve güçlü bir hacim hissini sağlam gövde oranlarıyla birleştirerek benzersiz ve büyüleyici bir stil ortaya çıkarıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan SANTA FE’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor. Köprü tipi bir tavan rayına yer verilirken off road kullanımı da vurgulanmış oluyor. Bununla beraber A sütunundan başlayarak bagaj kapağına kadar uzanan camlar da iç mekandaki ferahlığı ve özgürlüğü artırıyor.

Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Sade estetiği sağlam bir stille harmanlayan arka taraf, temiz ve rafine bir profil oluşturuyor. Ön ve yan elemanlarla kontrast oluşturarak ölçülü güzelliği vurgulayan bu bölüm, benzersiz bir aydınlatma imzasıyla dikkat çekiyor. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor.

Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni SANTA FE yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, SANTA Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada SANTA FE, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.

Hyundai SANTA FE

Geniş ve yenilikçi iç mekan

Yeni SANTA FE, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında yenilikçiliği ve konforu harmanlıyor. Detaylara dikkat edilerek tasarlanan model, iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Stratejik olarak entegre edilmiş çok sayıda depolama alanı, tüm yolcular için konforlu ve kullanıcı dostu bir sürüş keyfi sağlıyor. Ayrıca, SANTA FE’nin iç mekan mükemmelliği, kendi segmentinde de yeni bir standart belirliyor.

SANTA FE’nin sürücü bölümünde tasarım ve son teknoloji hissi öne çıkıyor. Kapılar açılır açılmaz artan kalite hissiyatını sergilemeye başlayan SANTA FE, H şeklindeki gizli ambiyans ışıklarıyla şovunu yapmaya başlıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kabine şık ve benzersiz bir duygu katıyor. Kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran ise olağanüstü bir işlevsellik sunuyor. Bu ekrandan sürüş parametreleri, navigasyon ve multimedya gibi fonksiyonlara yer veriliyor. Kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip. Büyüleyici animasyon efektlerine sahip büyük bir dokunmatik ekran aracılığıyla çeşitli iklim işlevlerini ön plana çıkarıyor. Bu arada kokpitin dört bir yanı deri döşeme ile kaplanarak kalite vurgusu ön planda tutuluyor.

Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Rahatlığı artıran çift yönlü orta konsol, ikinci sıra koltuklarda bile paylaşımlı depolama alanını kolaylaştırıyor ve maksimum alan kullanımı için kullanıcısına yardımcı oluyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor.

Ayrıca, orta konsoldaki bardak tutucular, maksimum 105 milimetre çapındaki büyük kapasiteli bardaklara yer sağlıyor. Hem stil hem de işlevselliği ön planda tutan detaylarla hazırlanan SANTA FE’nin kabinindeki orta kol dayama ise hem öne hem de arkaya doğru açılarak hem sürücüye hem de arkadaki yolculara anında depolama alanı sağlıyor. Dijital Dikiz Aynası (DCM) ise bir kamera sensörü aracılığıyla gerçek zamanlı arka görüntüleri aynaya yansıtarak görüşü optimize ediyor. Bu gelişmiş dikiz aynası, altındaki bir buton ile dilendiği zaman geleneksel cam ayna şeklinde de kullanılabiliyor. SANTA FE, 12 inçlik Head-Up Display (HUD) yani sanal gösterge paneliyle de güvenlik ve rahatlık sunmaya devam ediyor. Bu özellik, temel araç bilgilerini doğrudan ön camda görüntüleyerek sürücünün bakış hareketini en aza indiriyor.

Hyundai SANTA FE

Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip SANTA FE, yeniden tasarlanan koltuk sisteminde benzersiz bir konfor sunuyor. Ergonomiye odaklanılarak tasarlanan koltuk sistemi, en yüksek yolcu konforu seviyelerine hitap ediyor. Entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, sürücü için öne arkaya kaydırma ve sırt yatırma dahil olmak üzere bireysel koltuk konumlandırma ayarlarını ezberleyerek kişiselleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Bel destekli sürücü koltuğu, ağırlıksız bir pozisyonu ve vücut basınç dağılımını optimize ederek optimum dinlenme duruşunu garanti ediyor. Böylece konfor seviyesini iki katına çıkarıyor. Elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği bulunuyor. Bireysel yatırma yeteneklerine sahip lüks ve ferah arka koltuklar da tek bir tuşla anında katlanabiliyor ve böylece bagaja kolay bir erişim sağlıyor. Bu arada, üçüncü sıra koltuğun ayarlanabilir yatırma özelliği de rahat oturma pozisyonu sağlıyor ve ISOFIX’in dahil edilmesiyle ekstra bir güvenlik katmanı elde ediliyor. Bu donanım, özellikle çocuk oto koltukları için güvenli bir sabitleme sağlamış oluyor. Ayrıca, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.

Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan SANTA FE, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da tam üç bisikleti aynı anda sığdırabilecek dikey bir depolama alanı, yani 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Kolay eşya yükleme ve boşaltma için standart yüksekliği ayarlanabilir akıllı elektrikli bagaj kapağıyla gelen SANTA FE, arka bölümde 220V güç çıkışı ve USB-C modülü gibi kullanışlı özelliklere sahip. Bu arada ikinci sıra koltuklarda havalandırma menfezi, en arkadaki koltuklardaysa klima kontrol ünitesi bulunuyor.

Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni SANTA FE, BOSE Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.

Hyundai SANTA FE

Gelişmiş güvenlik donanımlarıyla üstün bir koruma

Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni SANTA FE, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor.

“Hyundai Smart Sense” güvenlik donanımları, çeşitli sürüş ve park senaryolarında da artırılmış güvenlik ve rahatlık için bir dizi gelişmiş sürücü destek sistemi sunarak SANTA FE’yi diğerlerinden farklı kılıyor. Bu özellikler, Hyundai’nin son teknoloji güvenlik sistemlerine yaptığı yatırımları da perçinlemiş oluyor.

Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, SANTA FE’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Sistem, çarpışmaları uyarmakla kalmayıp aynı zamanda otomatik olarak frenlemeye yardımcı olan ileri bir seviye güvenlik donanımı olarak listede yer alıyor. Sistem ayrıca, Kavşak Dönüşü, Kavşak Geçişi, Yaklaşan Şerit Değiştirme, Doğrudan Yaklaşan ve Şerit Değiştirme Tarafı gibi çeşitli senaryoları da yönetmek için “Şerit Takip ve Şeritte Kalma Asistanları” ile birlikte çalışıyor.

Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor.

Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Böylece araçtan daha güvenli çıkışlar sağlanıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.

Hyundai SANTA FE

Üstün bir sürüş deneyimi

Yeni SANTA FE, benzersiz bir sürüş deneyimi için konfor ve dengeyi bir arada sunuyor. Şasi performansı, üst düzey konfor için birinci sınıf bir his sağlıyor. Aynı zamanda dengeli bir sürüş için hassas bir şekilde ayarlanmış. Bu performansa katkıda bulunan özelliklerden biri ise Frekans Duyarlı Kontrol (FSC) amortisörler. Sistem, gövde kontrolünü daha yüksek bir seviyede tutarken aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor. Bu sürüş konforuna olan bağlılık, ön ve arka alt şasilerde hidrolik burçların uygulanmasıyla devam ediyor. Bu burçlar, yol gürültüsünü etkili bir şekilde azaltıyor ve genel sürüş konforunu iyileştiriyor.

SANTA FE, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.

Aerodinamizm, SANTA FE’nin genel performansında önemli bir rol oynuyor. Hyundai, ön tampona aktif hava kapakları ekleyerek soğutma direncini iyileştirmeye öncelik vermiş durumda. Dış tasarım buna bağlı olarak sürüş sırasında gövdeyi çevreleyen hava akışını optimize ediyor. Hem estetiğe hem de işlevselliğe katkıda bulunan hava akışı, özellikle alt gövdeye doğru uzatılmış.

Hyundai SANTA FE

Türk tüketicisine yepyeni bir hibrit alternatifi

Yeni SANTA FE, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni SANTA FE, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni SANTA FE modelinde de kullanılıyor. Akıllı dört çeker sistem, yol ve sürüş şartlarına göre tekerleklere iletilen gücü sensörler sayesinde otomatik olarak gerçekleştiriyor. Eğim kontrolüyle de özellikle dik ve engebeli arazi koşullarında otomatik olarak fren uygulayarak güvenli bir iniş sağlıyor. Bu arada Hyundai SANTA FE, ülkemizdeki az sayıda satışa sunulan 1.6 litrelik dört çeker modellerden biri.

Hyundai SANTA FE

Akıllı Rejeneratif Frenleme

Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan SANTA FE 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.

Dünyanın ilk elektrikli otomobili

1884 yılında yeniden üretilip halka satılabilen ilk standart üretim elektrikli otomobilin tanıtıldığını biliyor muydunuz?
1900’lü yılların başında yollardaki araçların 1/3’ünün elektrikli olduğunu biliyor muydunuz?
Ağustos 1920’de üretilen bu araçlar, hem küçük hem de çok hafifti. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra artan yakıt fiyatları özellikle İngiltere’de insanların yüzde 80 oranında elektrikli araçlara yönelmesine sebep olmuştu.
Aynı adı taşıyan spor otomobilin kurucusu Ferdinand Porsche, 1898 yılında “P” adı verilen elektrikli bir araç üretti ve ardından hem elektrik hem de içten yanmalı motorla çalışan dünyanın ilk hibrit ürününü piyasaya sürdü.
1959 yılında üretilen bir arabanın ise 80 mil gitme menzili bulunuyordu ve 7 saat içerisinde şarj oluyordu.‘Charles Town’ isimli bu araba tasarımıyla da oldukça dikkat çekmişti.
Mercedes-Benz, 1906’da Mercedes Mixte adında elektrikli bir modeli de piyasaya sürdü. Bu araba, şehirlerde taksi olarak benimsendi, hatta 1907’de yarış arabasına dönüştü. Eski teknolojinin reenkarnasyonunu tekrar görmekteyiz.Bu fotoğraf, Büyük Britanya’da faaliyet gösteren ve 1917’de birbirine bağlanan bir grup elektrikli arabayı gösteriyor.
21.yüz yılda teknoloji eskiye ve eskinin daha lüks olanına döndü.

Otokar’ın Yüzde 100 Elektrikli Kamyonu e-Atlas

Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, ticaretin yükünü hafifleten ATLAS kamyon ailesinin yeni üyesi, yüzde 100 elektrikli e-ATLAS’ın ilk satışını gerçekleştirdi.

Bu satışla Otokar, Türkiye’de ilk elektrikli hafif kamyon satışına da imza atmış oldu. Daha sessiz trafik, daha temiz bir çevre ve daha yüksek verimlilik için geliştirilen Elektrikli Atlas çöp toplama kamyonu olarak hizmet verecek.

e-ATLAS, Standart Katı Atık şirketi filosunda, yoğun insan trafiğinin olduğu dar sokaklarda çöp toplama aracı olarak görev alacak.

Otokar Ticari Araçlar Lideri Kerem Erman, “Kamyon ürün ailemize eklediğimiz ve aynı zamanda ilk satışını gerçekleştirdiğimiz e-ATLAS ile başarı hikayemizi bir adım daha ileri taşıyoruz. Türkiye’de satılan ilk elektrikli hafif kamyonun Otokar e-ATLAS olması bizim için ayrıca mutluluk verici. Otokar’ın elektrikli kamyon ailesi yeni modellerle önümüzdeki dönemde büyümeye devam edecek” dedi.

Anadolu Isuzu, %100 Elektrikli BIG.e ile Hannover’de

Anadolu Isuzu, 17-22 Eylül 2024 tarihlerinde Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenecek olan IAA Transportation fuarına yenilikçi taşımacılık çözümü, tam elektrikli aracı BIG.e ile katılacak.

IAA Transportation Fuarı’nda, tam elektrikli aracı BIG.e modelini sergileyecek.

Eşsiz tasarımı ve üstün teknik özellikleriyle, sektörde oyunun kurallarını değiştirecek olan BIG.e, kompakt yapısı, yenilikçi elektrikli motoru ile bir küçük kamyon olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde test üretimini başarıyla tamamlayan araç, son kilometre taşımacılığı yapan firmaların ihtiyacına yönelik olarak pazara sunulacak.

BIG.e, geniş kullanıcı segmenti ile kamu hizmetlerinden özel sektöre, turizmden fabrika içi kullanımlara kadar çok çeşitli alanlarda kullanılabilir. Şehir içi taşımacılığında en çevreci çözümlerden biri olmaya aday olan BIG.e, hastaneler, üniversite kampüsleri, belediyeler, ecza depoları, market zincirleri, e-ticaret firmaları ve daha birçok sektörde, yüksek verimlilik ve düşük işletme maliyetleri sunarak fark yaratacak. Bu çok yönlü kullanım alanı, BIG.e’nin esnaf ve KOBİ’ler gibi küçük işletmelerden, limanlar ve havalimanları gibi büyük işletmelere kadar her ölçekteki kullanıcı için ideal bir çözüm olmasını sağlayacak.

Geniş yaşam alanı! Yeni PEUGEOT E-5008

PEUGEOT, tamamen yeni, 7 koltuklu ileri seviye SUV modelleri 5008 ve E-5008’i 2024 yılının son çeyreğinde Türkiye’de yollara çıkarmaya hazırlanıyor. Yeni PEUGEOT 5008 ve E-5008, tasarımdaki yeni marka imza kodlarını, geniş iç hacmi, kullanıcılarına sunduğu sürüş keyfi ve elektrikli performansı yeni bir boyuta taşıyor. Yeni PEUGEOT 5008, 7 yolcuya kadar olağanüstü bir yaşam alanı sunan, sınıfında öncü tamamen elektrikli bir SUV olarak yeni standartları belirliyor.

PEUGEOT, ürün yelpazesi içindeki büyük hacimli SUV modelleri yeni 5008 ve E-5008 2024 yılının son çeyreğinde yollara çıkmaya hazırlanıyor. Tamamen elektrikli bir marka olmayı hedefleyen PEUGEOT, müşterilerinin tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Yeni E-5008, son derece geniş ve rahat bir iç mekanın yanı sıra, yedi yolcu için tamamen elektrikli ulaşım sunan kendi segmentindeki tek model olarak dikkat çekiyor. Yeni PEUGEOT E-5008, Stellantis‘in STLA Medium platformunun genişletilmiş halini kullanıyor ve bu platformun esnekliğini gözler önüne seriyor.  Yeni PEUGEOT 5008, 4,79 metre uzunluğu ve özellikle 2,89 metrelik aks mesafesiyle seyahat edecekler için cömert bir iç mekan sunuyor. Bu yenilikçi platform, müşterilere sınıfının en iyi performansını sunmak üzere tasarlandı. Yılın son çeyreğinde Türkiye’de yollara çıkacak olan yeni 5008 ve E-5008, ilk etapta 100 km’de 5.8 litrelik ortalama yakıt tüketimi sunan 136 HP gücündeki 48V teknolojili hibrit motor ve 502 km’ye varan menzilli 210 HP’lik %100 elektrikli motor seçeneklerinden oluşan 2 ayrı motor seçeneğiyle satışa sunulacak. Yeni 5008’de sunulacak yeni nesil 136 HP’lik 1.2 PureTech benzinli ve elektrikli motor destekli hibrit versiyon, yeni e-DCS6 şanzıman ile daha fazla sürüş keyfi ve daha düşük yakıt tüketimi sunmayı hedefliyor. Stellantis’in yeni STLA Medium platformunu kullanan E-5008’in 210 HP’lik elektrikli versiyonu ise üstün performans sunarken aynı zamanda 502 kilometreye kadar menzil sunabilmesiyle de öne çıkıyor.

Yeni PEUGEOT 5008

Güçlü ve rafine tasarımıyla yeni bir seviyeye yükseliyor!

Yeni 5008 ileri teknolojili estetik tasarımıyla yeni bir yaklaşım sergiliyor. 4,79 metrelik uzunluğu, 1,89 metrelik genişliği ve 1,69 metrelik yüksekliğiyle yeni 5008, yüksek ve belirgin omuz çizgisi ve cömert boyutlarıyla birlikte yolda güçlü bir duruş ortaya koyuyor. Yeni 5008 tasarımıyla hareketi çağrıştırıyor. Arka camın eğimli tasarımını, çarpıcı yan tasarım öğeleri ve yeni ışık imzasıyla birlikte gövde rengi yenilikçi ön ızgarayı da içeren ön tasarım takip ediyor. Ultra kompakt farlar, radyatör ızgarasının üzerinde yer alan ve ön kısmın tamamını saran ince, zarif bir şeride yerleştiriliyor. Ayrıca Allure versiyonunda LED farlar sunuluyor. GT versiyonu ise, standart olarak, far huzmesini trafik koşullarına göre otomatik olarak ayarlayan ve diğer sürücüleri rahatsız etmeden optimum aydınlatma sağlayan, PEUGEOT’nun yeni Pixel LED teknolojisiyle yollara çıkıyor. PEUGEOT 408 ve E-3008 ile başlayan yenilikçi yaklaşımı devam ettiren yeni E-5008, modern tasarım ile aerodinamik performansı iyileştiren özel jantlarla donatılıyor. Geometrik teknik tasarımıyla dikkat çeken 19 ve 20 inçlik jantların ortasında yeni PEUGEOT logosu yer alıyor.

Yeni 5008, pürüzsüz, akıcı yan hatlarıyla dinamik ve yalın bir tasarım benimsiyor ve yan cam fitillerini kapılarda gizleyerek daha da zarif bir görünüm oluşturuyor. Yeni PEUGEOT 5008, 6 renk seçeneği ile satışa sunulacak. Yenilikçi dikromatik pigmentler sayesinde Obsession Mavi rengi, ışığa ve gövdenin şekline bağlı olarak maviden yeşile dönüşerek E-5008’in yeni bir çağa girişini zarif bir şekilde ifade ediyor. Yeni Ingaro Mavisi, ince yansımalarıyla yeni E-5008’in modern çizgilerini harika bir şekilde vurguluyor. Ayrıca Okenit Beyaz, İnci Siyah, Tekno Gri ve Titanyum Gri renk seçenekleri de bulunuyor. Bunlara ek olarak 5008 GT, standart olarak çift renkli ve parlak siyah tavanla sunuluyor.

Yeni PEUGEOT 5008

Benzersiz bir sürüş keyfi!

Yeni E-5008 sahip olduğu tasarım ve teknolojilerle duyguları harekete geçiriyor. Sürücü, etkileyici Panoramic i-Cockpit® ile benzersiz bir sürüş deneyimi yaşarken, yolcular ise olağanüstü hacim ve konfor özelliklerinden yararlanıyor. PEUGEOT ekipleri, yükseltilmiş gösterge paneli ve geniş dokunmatik multimedya ekranı olmak üzere i-Cockpit®’in üç temel unsurundan ikisini bir araya getirmeye karar verdi. Bu iki ekran ön konsolun sol tarafından orta konsola kadar uzanan 21 inçlik yüksek çözünürlüklü tek bir panele sahip kavisli panoramik ekrana entegre edildi. Kavisli 21 inçlik HD panoramik ekran, yükseltilmiş gösterge ekranı ile dokunmatik multimedya ekranını birleştiriyor. Panoramik ekran, ön konsolun üzerinde havada süzülüyor. Süzülme etkisi, ekranın altında bulunan yeni LED ambiyans aydınlatmasıyla da vurgulanıyor. Panoramik ekranın sol tarafında, gösterge paneli, sürüşle ilgili hız, güç, sürüş destek sistemleri ve enerji akışı gibi tüm bilgileri kompakt direksiyon simidinin üzerinde birleştiriyor. Panoramik ekranın sağ tarafında ise ön konsolun ortasındaki dokunmatik multimedya ekranına, hem sürücü hem de yolcu rahatlıkla erişebiliyor. Bu ekran klima ayarı, navigasyon ve medya gibi işlevleri yönetmek için kullanılabiliyor. E-5008’in Allure versiyonunda, yeni PEUGEOT i-Cockpit® standart olarak, panoramik ekran altında tek bir panele entegre edilen iki adet 10 inçlik dijital ekrandan oluşuyor ve 21 inçlik panelle aynı etkiyi veriyor. GT donanımı ise standart olarak 21 inçlik bir ekranla donatılıyor.

En başından beri PEUGEOT i-Cockpit®’in önemli bir bileşeni olan kompakt direksiyon simidi, daha sezgisel ve konforlu bir sürüş sunmak üzere kapsamlı bir şekilde yeniden tasarlandı. Direksiyon, daha da yüksek sürüş hissi ve konfor için yenilendi. Optimum ergonomi için kompakt direksiyon simidi üzerindeki kontroller de yenilendi. Yeni kompakt direksiyon simidi, 5008 ve E-5008’de donanıma bağlı olarak ısıtma özelliğine de sahip. Ön konsolun ortasında, tamamen kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles’a da yer veriliyor. Kullanıcı bu panelde; bir kişiyi aramak, sık kullanılan bir varış noktası için navigasyonu başlatmak, kaydedilen radyo istasyonlarından birine ayarlamak, ideal klima sıcaklığını ayarlamak gibi, en sık kullandığı 10 işlevi, hızlı erişim için programlayabiliyor.

Sağlıklı bir iç mekân atmosferi sağlamak üzere yeni PEUGEOT E-5008, kabine giren havanın kalitesini sürekli izleyen ve gerektiğinde hava iç sirkülasyonunu otomatik olarak etkinleştiren AQS (Air Quality System) ile donatılıyor. Bu işlev, GT donanım seviyesinde, kirletici gazları ve parçacıkları filtreleyen “Clean Cabin” ile tamamlanıyor. Hava kalitesi, panoramik ekranın sağ tarafında gösteriliyor.

Yeni PEUGEOT 5008

Geniş yaşam alanı

Yeni E-5008, uzun aks mesafesi sayesinde ikinci sıra koltuklarda seyahat eden yolculara oldukça cömert bir diz mesafesi sunuyor. Ayrıca üçüncü sırada yer alan koltuklar, yaşam alanı açısından segmentinde yeni bir standart belirliyor. Yeni E-5008’in ikinci sıradaki konforlu koltukları, 60/40 oranında ayarlanabilen kızaklı koltuk minderi ve 40/20/40 oranında ayarlanabilen sırtlıklarla modülerlik ve konforun mükemmel birleşimini sağlıyor. İkinci sıra koltukların sırtlıkları beş kademeli sırtlık eğim ayarı ile uzun yolculuklarda ek konfor sunuyor. Ayrıca üstün konfor seviyesi için ikinci sıradaki koltukların her birinde kaliteli kaplamalar yer alıyor.

Kolay Giriş sistemi sayesinde üçüncü sıra koltuklara erişim kolaylaşıyor. Bu çözüm ikinci sıra koltukların aynı anda tamamen eğilmesine ve öne doğru kaymasına olanak tanıyor. Böylece üçüncü sıraya erişim önemli ölçüde kolaylaşıyor. Ayrıca koltuk sırtlığının üst kısmındaki kumanda da ek bir kullanım kolaylığı sağlıyor. Geniş arka kapı açıklığının da katkısıyla üçüncü sıraya erişim daha da kolaylaşıyor.

E-5008 7 kişiye kadar yolcu taşıyabiliyor. Üçüncü sıra, ayarlanabilir koltuk başlıkları ile iki bağımsız sırtlığa sahip. Bu koltuklar minderlerin kalınlığı ve yumuşaklığı, yüksek sırtlıklar ve yetişkinler için optimize edilmiş baş mesafesi ile gerçek bir konfor sunuyor. Böylece yeni E-5008, yedi kişiye kadar seyahat ve gelişmiş yükleme kapasitesi sunarak farklı gereksinimlere uyum sağlıyor.

Yeni E-5008, 5 koltuklu kullanımda 740 litre, 7 koltuklu kullanımda 250 litre ve 2 koltuklu kullanımda 1.815 litreye kadar geniş ve çok yönlü bir bagaj hacmi sunuyor. İkinci sıradaki koltuk minderleri 60/40 oranında kaydırılabilirken, sırtlıkları 40/20/40 oranında öne ve arkaya yatırılabiliyor. Üçüncü sırada ise 50/50 oranında öne ve arkaya yatırılabilen sırtlıklar gelişmiş bir modülerlik sağlıyor. Ayrıca tüm arka koltuklar katlandığında geniş ve tamamen düz bir alan sağlayarak 2 metrelik bir yükleme uzunluğu sunuyor.

Yeni PEUGEOT 5008

Zekice uygulanan yükleme alanı çözümleri

Yeni 5008’de üçüncü sıra koltukların arkasındaki bagaj zemini, yerinden kaldırılarak koltukların arkasına dikey olarak yerleştirilebiliyor. Böylece en az iki el bagajı için yer açılabiliyor. Yedi koltuğunda açık olduğu durumda 42 cm’lik bir bagaj boyu sunuluyor. Yeni E-5008 segmentinde bu özelliği sunan tek araç olma özelliğine sahip. Ayrıca üçüncü sıra koltukların altındaki zeminin kaldırabilir ve koltukların arkasına dikey olarak saklanabilir olması bagaj boyu valizler gibi ekstra eşyalara saklama alanı sağlıyor. Yaklaşık 80 litre kapasitesiyle bu alan, spor ekipmanı gibi eşyalar için saklama alanı sağlıyor. Yine bu alanı en iyi şekilde değerlendirmek üzere aksesuar olarak özel bir çekmece de sunuluyor. Gerektiğinde ikinci veya üçüncü sıraya ayarlanabilen bagaj perdesi, bagaj tabanının altındaki özel saklama alanında gizlenebiliyor. Bunun dışında 5008, GT versiyonunda standart olarak elektrikli bagaj ile donatılıyor.

Yeni PEUGEOT 5008

Yeni 5008 ile her koşulda sürüş keyfi!

Yeni 5008, kullanıcılarına son derece rahat bir sürüş deneyimi sunuyor. PEUGEOT geleneğindeki dinamik şasi ayarları sayesinde ana yollarda rahat ve verimli, şehir içinde ise çevik sürüş özellikleri sergiliyor. Manevra yapmayı kolaylaştırmak üzere, standart olarak geri görüş veya kuş bakışı görüş olmak üzere, sürücüye iki farklı açı sunan bir geri görüş kamerası ile donatılıyor. Kamera, her koşulda eksiksiz görüntü sağlamak üzere bir temizleme başlığıyla donatılıyor. Yeni E-5008, opsiyon olarak, ön ve arka tekerleklere mümkün olduğunca yakın konumlandırılan 4 kamera ve otomobilin etrafına dağılan 12 sensör sayesinde, aracın çevresini 360 derece gösteren PEUGEOT VisioPark 360° teknolojisiyle donatılabiliyor.

PEUGEOT, yeni 5008 ve E-5008’de sunulan Sürüş Destek Sistemleri ile yarı otonom sürüşe doğru bir adım daha atıyor. Bu sistem, aracın tüm sensörleriyle (kameralar, radar vb.) sürücüye yardımcı oluyor. Bu sistemler, otoyollar veya çok şeritli yollarda sürücünün yükünü hafifletmek için tasarlandı. Yeni 5008’de yer alan yarı otonom sürüş özellikleri, sürücünün onayını gerektiriyor. Sensörler, sürücünün ellerini her zaman direksiyonda tutmasını sağlıyor.

Yeni PEUGEOT 5008

Kapsamlı elektrikli güç-aktarma sistemleri

Yeni 5008, sadece menzil açısından değil, aynı zamanda sunduğu seçenekler açısından da segmentinde performans standartlarını belirleyen elektrikli ve benzinli hibrit motor seçenekleriyle yollara çıkıyor. En başından itibaren elektrikli bir otomobil olarak tasarlanan yeni E-5008, Türkiye’de ilk etapta 502 km menzil sunan, 2 tekerlekten çekiş sistemi ve 210 HP/157 kW güce sahip %100 elektrikli güç-aktarma sistemi ile satışa sunulacak. Yeni nesil sabit mıknatıslı senkron motor daha fazla güç ve verimlilik sunuyor. 2 tekerlekten çekişli versiyon, 157 kW maksimum güç ve 345 Nm maksimum tork üretiyor. 73 kWsa kapasitesine sahip batarya ise yalnızca 30 dakikada yüzde 20’den yüzde 80’e şarj olabiliyor.

PEUGEOT, müşterilerinin tamamen elektriğe geçişini desteklemek üzere yeni 5008’i hibrit motorla da sunuyor. 5008 Hybrid, yeni nesil 136 HP benzinli hibrit motor ve bir elektromotorla eşleştirilen çift kavramalı altı vitesli eDCS6 şanzımanın oluşturduğu PEUGEOT HYBRID 48V sistemiyle yollara çıkıyor. Sürüş sırasında şarj olan batarya sayesinde bu teknoloji, düşük devirlerde ekstra tork ve yakıt tüketiminde benzinli motorlara göre yüzde 15’e kadar azalma (WLTP karma döngü 5,8 l/100 km) sağlıyor. Yeni 5008 1.2 Hybrid 136 HP eDCS6, şehir içi sürüşlerinin yarısına kadar tamamen elektrikli ve sıfır emisyonlu sürüş modunda çalışabiliyor.